[Düzenlenmiştir.]
"Bazılarının yalnızlığı kalabalıktır, bazılarının kalabalığı yalnızlıktır."
LadyReBeL & MrReBeL
ᕦʕ •ᴥ•ʔᕤ
Sinirle odasının kapısını sertçe kapattı ve ceketini yatağa fırlattı. Onlar kimdi? O gece neden onlara sataşmışlardı? Ya da ödül neydi?
Sanırım sinirden deliye dönecekti. Bu gerçek ile nasıl rahat rahat bu okulda durabilirdi peki?
Odanın ortasında bir ileri bir geri volta atan Tutku kendisini izleyen adamdan bir haberdi. Genç adam odasına giren çocuğu göz ucuyla inceledi.
Hafif uzun sarı saçları, yeşil gözleri , kolunda ve ensesinde dövmesi olan biriydi. Üzerinde ise sert bir parfüm kokusu vardı.
Odasını böyle biriyle paylaşacağını düşününce hafifçe sinirlendi ve arkasını döndü.
Tutku duyduğu ses ile arkasını döndüğünde olduğu yerde donakaldı.
Siyah bir şort ile yatan kişinin üzerinde hiçbir şey yoktu. Esmere yakın teni ve yapılı omuz kaslarıyla sırtını dönmüş uyuyordu.
Tutku hemen arkasını döndü ve gözlerini aceleyle odada gezdirdi. Buna alışması gerektiğini biliyordu. Ama nasıl alışabilirdi, sonuçta Utku'dan başka erkek gördüğü yoktu.
Dövdükleri dışında...
Gözüne takılan valizi ve banyo kapısıyla koşarak bir eşofman altı , atlet ve tişört aldı. Bir durum olur da beli falan açılır diye mutlaka atlet giyiyordu. Banyoda işi biter bitmez, peruğuna krem sürü ve odasına geri girdi.
Buzdolabından üç beş tane çileği ağzına attı ve aynada saçlarını düzeltti. Şaka maka gerçekten yakışıklı bir şey olup çıkmıştı.
Yan yataktaki adama göz ucuyla baktı ve kendini yatağa attı. Işıkları da yandaki düğmesine basıp kapattı. Sonunda güzel bir uyku çekebilecekti.
Tutku uyurken gece su içmek için kalkan Asır hiçbir şey göremediğini fark etti. Çünkü kendisi gece körüydü. Hiç ışık yoktu ve kalkıp nasıl yürüyeceğini bilmiyordu.
Sanırım oda arkadaşı gece yatarken tüm ışıkları kapatmıştı. Bu gerçekle ensesini sertçe kaşıdı ve ellerini yatağa koydu. Şimdi burdan kalkması ve iyi bir su içmesi gerekiyordu. Yoksa dili damağına ciddi manada yapılacaktı.
Altıncı hisleri kuvvetliydi, en fazla ne olabilirdi ki?
Ayağa kalkıp bir iki adım atmıştı ki, ayağını yatakların son kısmındaki, iki basamaktan birine vurdu. Acıyla geriye çekildi ve tek ayağını havaya kaldırıp bacağını tuttu.
"Hay seni oraya koyan mimarın!" diyerek acısının geçmesini beklerken tek ayağı üzerinde zıplıyordu. Harika, artık yatağının ne tarafta olduğunu da unutmuştu. Ne vardı kendi etrafında dönmeseydi?
Sinirle iç çekip iç güdüleriyle hareket etmeye başladı, başlayacaktı şimdi suyuna muyuna. Yatıp uyuyacaktı , boşvermişti. Susuzluktan da ölebilirdi.
Tam öz güven ile bir adım atmıştı ki dizlerine vuran bazayla inleyerek düştü. Sıcak ve sıska bir bedenin üzerine düşmüştü. Başı boynuna girmiş, hatta burnu boynuna komple sürtmüştü. Bu koku parfümün kokusunu bile es geçirtiyordu ve asla sert bir koku değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tabii ki Erkeğim!
Jugendliteratur[TAMAMLANDI- DÜZENLENİYOR 'Sadece yazım yanlışları' ] 1#Şaka 1#Çılgınlık 1#İkilem 1#Şamata 1#Çelişki 6#Romantizm "Ben erkek halini bile sevmiş olduğum kızın gidişini kabullenmiyorum..." Tutku ve Utku, ailesi tarafından evlerinde hapis y...