[Canım çok sıkkın, yorum atın da azıcık mutlu olayım...(っ˘̩╭╮˘̩)っ Bu bölüm benden, benim gibi, tüm efkarlı kardeşlerimize gelsin..."Multi medyadaki şarkıyı hiç dinlememiş varsa diye paylaşıyorum, böyle anlamlı bir şarkıyı kaçırmayın diye...]
"Anlatamıyorum, sen anlasan?"
Derin bir nefes...
Getirirdim tabii ki, bütün yıldızları sana...
İstersen doldururdum, ay ışığını avucuna...
Önce alt dudağını ısırdı ve sonra üst dudağını.
Üstündeki boğazlı siyah kazağının boğaz kısmını düzeltti, ayakkabılarını kontrol etti. Temizlerdi...
Kapının önünde dakikalarca durdu ve iki üç kere ayağının ucunu yere vurdu...
Asla stresli değildi;
Stres onun beden bulmuş hâli gibiydi.
Bir an özenle tarayıp dzüelttiği saçlarına sağ elini soktu ve derince nefes aldı. Geri dönse daha mı iyi olurdu acaba?
Kız istemeye mi gidiyordu sanki? Neden çekiniyorsa?
Tam arkasını dönmüştü ki açılan kapıdan yere vuran beyaz ışıkla alt dudağını ısırıp gözlerini panikle kapattı.
"Berk?"
Genç kızın tatlı sesini duyar duymaz cıvık bir hamur kıvamına gelen kalbi yüzünden ağlamaklı bir ifadeyle dönüp yüzüne baktı.
"Rana..." diyerek gülümsediğinde Rana genç adamın ne kadar şık ve yakışıklı olduğunu düşünmüştü. İlk gördüğü zamankinden biraz farklı gibiydi. Sanki daha da bir olgun?
"İçeri girmeyecek miydin?" dedi merakla. Berk utangaç bir edayla gülümsedi.
"Adresi kontrol edecektim." dediğinde genç kız elindeki çöp poşeti ye utanarak gülümsedi.
"Bekle hemen, şunu atıp geleyim." Dedikten sonra koşarak çöp kovasına gitti ve siyah poşeti atar atmaz tekrardan koşarak geri geldi.
Berk genç kızın siyah pantolonu üzerindeki beyaz yünlü kazağa bakıp gülümsedi. Çok tatlı giyinmişti ve omuzlarındaki saçları ile uyumlu bir şekilde omuzları açık kalmıştı.
"Çok güzel görünüyorsun..."dediği an şaşkınlıkla gözleri açıldı.Hay dilimi eşek arıları soksun...
Rana, bir anda aldığı iltifat ile yanaklarının kızardığını hissederek gözlerini kaçırdı ve omuzlarına baskı uygulayan atmosfer yüzünden kaçmak istedi.
"Teşekkür ederim...Hadi, içeri geçelim." diyerek önden içeri girdiğinde Berk de derince nefes alıp peşi sıra içeri girdi.
Kırklı yaşlarında bir kadın bal rengi gözlerini Berk'in üzerinde beğeniyle gezdirirken gülerek selamladı.
"Hoşgeldin oğlum, hoşgeldin." diyerek elini tutup çekti ve samimi bir şekilde sarıldı.
"Hoşbuldum..." diyebildi Berk dili damağı kurumuş bir vaziyette.
Rüzgarda savrulan zavallı bir yaprak gibi titriyor, elini ayağını nereye koyacağını bilmiyordu.
Rana'nın annesi genç adamı süzerken pek bir keyifliydi. Maşallah boyu posu yerinde, yüzü gözü temiz bir çocuktu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tabii ki Erkeğim!
Teen Fiction[TAMAMLANDI- DÜZENLENİYOR 'Sadece yazım yanlışları' ] 1#Şaka 1#Çılgınlık 1#İkilem 1#Şamata 1#Çelişki 6#Romantizm "Ben erkek halini bile sevmiş olduğum kızın gidişini kabullenmiyorum..." Tutku ve Utku, ailesi tarafından evlerinde hapis y...