['Tamamlandı' yazacak olmanın burukluğu var üzerimde, mutlu olmam gerekmez miydi?]
"Güzel gitmek istiyorum; güzel ağırlandığım yerden..."
O gece sondu...
Tutku o gece Asır ile yurda dönmemişti ve hatta odasına girdiğinde Tutku'nun yatağında yatan Utku'yu görmüştü.
Bir bina yıkılsa böyle gürültü oluşamazdı sanki...
İki hafta boyunca kendisini dünyadan soyutlayan Asır Utku ve Defne'nin vıcık vıcık aşklarını birinci elden izlemenin mide bulantısıyla uğraşıyordu.
Anıl ve Rüya ise bir türlü aynı frekansı bulamıyorlar sürekli kavga ediyorlardı. Rüya ise Tutku'nun gidişiyle bariz bir şekilde asabileşmişti. Her zaman Utku'ya sataşıyor sürekli laf atıyordu.
Belki de Tutku'ya olan özlemini ona çok benzeyen abisiyle gidermeye çalışıyordu...
Berk ise tam bir aşk kuşu olup çıkmıştı. Basketbol yerine buz hokeyini seçmiş, kariyer yapmak istediğini herkese dile getirmişti.
Hafta sonları ise bir yerlere kaçıp gidiyordu sürekli. Geri döndüğünde ise üstü başı hep rengarenk olmuş oluyordu.Yani, son gecenin lanetli cümlesi tam da dediği gibi etrafında dolanıyordu.
"Hayat onsuz da nispet yaparmış gibi devam ediyordu..."
Ayhan Hoca ise Utku'yla tekrar konuşmuştu ve Utku Milli takıma girmeyi kabul ederek okulun gururu olmuştu. Tabii, sonradan(!) daha da yakışıklı olan, okulun göz bebeği Utku Defne ile el ele gezince bomba etkisi olmuştu.
Antilerin etrafa yapıştırdığı saçma posterler bile vardı.
"Bizim Buz Prens Utku'muza büyü yaptınız!"
Tabii, kimse aslında o buzun Tutku, ılık suyun ise Utku olduğunu bilmediğinden bu olayı normal karşılayamıyordu.
Kaya ise arada bir gelip selam verir, birkaç saat takılır ve gözden kaybolurdu. Onun sessizliği herkesin dikkatini çeken en büyük etkendi belki de.
Tüm bu ani değişime belki de en çok ayak uyduran Kaya olmuştu. Hiçbir şekilde rutin hayatı bozulmuş gözükmüyordu.
Asır'ın sessiz ve pasif hâli ise herkesin en çok dikkatini çeken şey olmuştu.
"Gerçekten yıkıldı. Ben bu kadar olacağını düşünmüyordum."diyen Berk ile Anıl derince iç çekti.
"Atlamazsa gerçekten çok kötü olur. O çok iyi bir futbolcu ve herkesin ondan bir ümidi var. Geleceğini umarım böyle heba etmez." dediğinde Rüya dolu dolu gözleriyle Anıl'a baktı.
"Ama Anıl..." dedi koca koca ela gözlerini genç adamın şaşkın gözlerine çevirerek. "Ben Tutku ile sonradan tanışmama rağmen çok özlüyorum. O ona aşıkken kim bilir ne kadar zorlanıyordur..." diyerek ağlamaya başlayınca Anıl dayanamamış genç kıza sarılıp saçlarının üstünden bir öpücük kondurmuştu.
"Tamam sakin ol."
Rüya'nın koridorda ağladığını gören Kaya istemsizce gülümsemişti.
Tutku, doğru insanları seçmekte çok yetenekliydi.
En son kantine girdiğinde köşedeki masada tek başına oturan Asır'ı görerek kaşlarını kaldırdı. Meraklı adımlarla karşısına oturduktan sonra sağ bacağını sol bacağının üstüne atıp genç adamı süzdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tabii ki Erkeğim!
Novela Juvenil[TAMAMLANDI- DÜZENLENİYOR 'Sadece yazım yanlışları' ] 1#Şaka 1#Çılgınlık 1#İkilem 1#Şamata 1#Çelişki 6#Romantizm "Ben erkek halini bile sevmiş olduğum kızın gidişini kabullenmiyorum..." Tutku ve Utku, ailesi tarafından evlerinde hapis y...