1. [🤥] Tabii Ki Erkeğim!

27.3K 1.6K 957
                                    

  [ Düzenlenmiştir. ]

    "Hep yalnız kalmak istemiştim, bunu başardım peki şimdi neden bu kadar yabancı kaldım?"

                   LadyReBeL & MrReBeL

                               ᕦʕ •ᴥ•ʔᕤ

    "Hadi ama!"

    İki kardeş çılgınlar gibi evlerinin arkasındaki geniş bahçelerinde antrenman yapıyorlardı.

      Utku ters bir tekme attığı sıra Tutku geriye atlayarak bir takla atmış ve abisinden kaçmıştı. Utku bu boşluğu fırsat bilip kardeşinin dizini tuttuğunda Tutku kardeşinin omzuna oturup bacaklarını boynuna doladı ve ikisi birden minderlere düştü.

   "Tutku, sen nasıl bir kızsın?" diyen Utku elinin tersiyle alnındaki damlacıkları sildi ve masmavi gökyüzüne baktı. "Erkek gibisin!" dedi hayıflanarak. Kız kardeşinden dayak yemeyi hazmedemiyordu.

    "Hey , düzgün konuş!"

    Tutku ne kadar erkekler gibi güçlü ve yıkılmaz olmaktan memnun olsa da sonuçta o da bir kızdı. Bundan da hiç rahatsız değildi elbet. Erkek olabileceğini düşünüp kendi kendine öğürmüş, yüzünü başka bir tarafa dönmüştü.

   "Yarın seçmelerin var. Seni destekleyeceğim." dedi Tutku gülümseyerek  ve  Utku'ya döndü. Dışarıdan pek de heyecanla gözükmese de içten içe heyecanlı olduğunu hissediyordu.

   "Geçeceğimi biliyorum ve orda senin beni destekleyeceğini de biliyorum." diyerek gülümsedi Utku ve kız kardeşinin saçlarını karıştırdı. Tutku'nun dağılan saçlarına bakıp daha da keyiflenmişti.

   "Babam neden küçüklüğümüzden beri bize bu dersleri aldırtıyor çok merak ediyorum." diyerek doğrulan Tutku koskoca evlerine baktı. Yine de bu dolu dolu hayat ona çok şey kazandırmıştı. O da bunun farkındaydı.

    Utku ve Tutku ikiz kardeş olmakla birlikte erkek ve kız olmalarına rağmen yüzleri birbirine çok benzerdi. Utku biraz uzun, yapılıydı. Utku'nun sesi kalın, ayak numarası büyüktü. Bir de Utku birkaç dakika ya da saniye ne fark eder, erken doğmuştu. Ama Tutku için Utku bir abiydi. Ve bu durumu seviyordu.

    Anne ve babaları ise sürekli iş seyahatinde olan bu ikiz kardeşlerin ömürlerini evde aldıkları spor dersleriyle geçirmişlerdi.

     Eskrim, karate, box, jimnastik, motokros...

   Şimdi ise yirmili yaşlarında iki genç olmuşlardı. Babaları her zaman kendileriyle konuşur ve her gün yaptıklarını teyit ederdi. Kendisi çok dikdatör ve planlı bir adam olduğu için kolay kolay hiçbir sözünden dönmeyen biridir.

   Utku ve Tutku buna anlam veremeseler bile yaptıkları şeyi sevdikleri için hiç ses etmemişlerdi ama elbet bazen canlarına tak ettiği anlar da olmuştu. Tıkılı kaldıkları evden, hapsoldukları düşüncesinin verdiği rahatsızlık ile pek de güzel anılara da sahip olmamışlardı.

    "Bilmiyorum kardeşim ama ben memnunum. Sadece kafesteki güvercin hissi olmasa daha iyi olabilirdi ." diyen Utku bahçe masasında gördüğü meyve tabağıyla ayağa kalktı. Enerjiye ihtiyacı vardı.

    Meyve tabağını alır almaz mutlulukla gülümsedi ve ağzına bir kiraz attı.

   "Tutku, Elif abla meyve tabağı bırakmış." diyerek Tutku'nun yanına yürümeye başladı ve ağzına yol üstünde bir de erik attı. Gözüne ilişen çilekler ile gülmeye başlayınca Tutku kaşlarını kaldırarak ikizine baktı. Bu gülüş hiç hayra alamet değildi.

Tabii ki Erkeğim!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin