"Sessiz geminin yıkık dökük limanıyım..."
Bir an... sadece bir an kalbiyle mantığının çatışmasına müsade etmeyen nefsi kontrolünü ele almıştı.
Zaten parmak uçlarındaydı... Ancak yine de genç adam üzerine doğru eğiliyor, belini kavradığı o güçlü koluyla iyice kendisine çekmeye çalışıyordu.
Genç adam ise çoktan kendini teslim etmiş, kalbini de gururunu da genç kızın avuçlarına bırakmıştı. Artık özgürlüğü, genç kızın kollarının arasında tutsaktı... Belki de kollarını bıraksa daha az özgür hissedermiş gibiydi. Ne büyük çelişki...
Genç adamın bir anlık nefes için geri çekilmesiyle, soğuk havanın Defne'nin dudaklarından girip beynine okkalı bir tokat atması bir olmuştu.
Panikle ittirdi ve refleksle bir tane de tokat patlattı.
Utku ittirilmenin şokunu kaldıramadan bir de tokat yeyince yeşil gözleri şaşkın ancak masumca genç kıza döndü.
"Neden?"
Her şey çok güzelken!
"Bu beni izinsiz öptüğün için! Biz daha çıkmıyoruz bile! " diye bağırdı avazı çıktığı kadar. Sonra da tekme atmak için bacağını savurduğunda Utku refleksleri yüzünden geri kaçıp kurtulunca Defne sinirle yüzüne baktı. Utku yüzünde ağlamaklı bir gülüş ile genç kıza yaklaştı ve vurması için gözlerini yumdu.
Defne, bu hareketine dudak büzse de hiç acımadan baldırına bir tane tekme attı.
"Bu da beni ikizinle kandırdığın için!" diyerek sinirli sinirli çekip gidiyordu ki öpmeden önce aklına gelen cümleyle ayakları resmen yere çivilenmişti.
"Bir aydır uzun zamandır bu anı bekliyordum..."
"Bir aydan uzun mu?" diyerek kaşlarını çattı. "Okul başlayalı daha bir ayı yeni geçti..." dedi kendi kendine.
Merakla arkasını döndüğünde kendisine masum masum bakan koca adamı gördü. Yeşil gözleri insana diyeceği şeyi unutturuyor, karşısında afallatıyordu.
"Sen...ne zamandır benden hoşlanmaya başladın?" dedi tek kaşını kaldırarak.
Utku gözlerini genç kızın güzel gözlerinden hiç çekmedi ve alt dudağını ısırdı.
"Bir aydan biraz fazla." dediğinde Defne dudağını yaladı gerginlikle.
"Biz tanışalı biraydan biraz fazla oluyor zaten. Ondan önce tanışmamıştık değil mi?" dediğinde Utku başını salladı.
"Evet, doğru." dediğinde genç kız derince nefes aldı. Elleri nedensizce yerinde duramıyordu. "Yani ilk gördüğün andan beri benden mi hoşlanıyorsun?" dediğinde Utku başını salladı tekrardan.
Sonrasında açıklamaya yapmak için birkaç adım attı genç kıza doğru. Defne hemen panikle ellerini kaldırdı.
"Bu sefer...oradan konuş." dedi büyük bir ciddiyetle.
Utku, bu duruma bozulduğunu acıkça belli etse de dediği gibi durdu çünkü kabahatliydi...
"Defne, aslında ikizimden asla böyle bir şey isteyecek adam değildim ama o gün seni görünce ne kadar güzel ve tatlı olduğunu düşündüm. Ve sadece bunu görerek anladım. Kolum alçıdaydı bu yüzden elemelere katılamamıştım ve bir ay vardı çıkmasına." dedikten sonra şiş kolunu gösterdi. "Biliyorum bencilceydi ama senin kadar güzel bir kızı sevebilecek tonla adam var ve ben hiç şansımı deneyemeden seni kaybetmekten korktum." dediğinde Defne alt dudağını ısırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tabii ki Erkeğim!
Teen Fiction[TAMAMLANDI- DÜZENLENİYOR 'Sadece yazım yanlışları' ] 1#Şaka 1#Çılgınlık 1#İkilem 1#Şamata 1#Çelişki 6#Romantizm "Ben erkek halini bile sevmiş olduğum kızın gidişini kabullenmiyorum..." Tutku ve Utku, ailesi tarafından evlerinde hapis y...