"Sayfaları çevirdikçe sanki başa sarıyorum..."
Küçücük ellerine ne olmuştu böyle?
Beyaz teni morarıp kızarmaya yüz tutmuş, tınaklarının dibi uçlarına doğru morarmaya başlamıştı. Nefes alamadığından dolayı, dudakları aralanmı, başını geriye atarak çenesinihavaya kaldırmıştı.
Kaya kalbinin ellerinde atışını hissediyordu. Evet, onun o koca, beton yığını kalbi sonunda saklandığı kafesinden çıkmıştı.
Endişeli gözleriyle titreyen ellerini genç kızın acı çeken yüzünde gezdirdi. Ne diyeceğini bilemiyordu , çok daha doğrusu daha kendini telkin edemiyordu ki genç kıza öğüt verebilsin...
"Tutku, derin ve güçlü nefesler al. Sen çok güçlüsün..." dedi dolan gözleriyle. Genç kızın koltuğun yanından aşağı düşmüş elini nazikçe kavradı ve karnının üstüne koyup kendi büyük elleriyle tuttu.
Sanki koca araba küçülmüş küçülmüş, içine sığılmaz bir hale gelmişti.
Mavi gözleri endişeyle parlarken ,arabayı süren Bahadır'a bağırdı.
"Acele et, çok kötü görünüyor!"
Gerçekten, ne erkek ne de kız oluşu bir şey fark ettiren Tutku resmen korkunç gözüküyordu.
Gözlerinin altı şişmiş, anında mor halkalar oluşmuştu. Boynundan çenesine doğru çıkan damarları ise çok daha korkunçtu.
Rüya dakikalar öncesinden ağlamaya başlamıştı. Bir anda... sadece birkaç dakika... İnsanın aklına "biraz sonra ne olacak?" düşüncesi bile gelmezken... Neler olmuştu...
"Ağlama, ne oldu Tutku'ya?" dedi Kaya genç kıza bakarken.
Rüya titreyen elleriyle kızarmış gözlerini sildi.
"Sadece eline şeker bulaştı ve sonra arı gördük. Alerjisi varmış,elini soktu." dediğinde ön koltukta oturan ikili çok başka şeyler düşünüyorlardı.
Utku mu? Tutku mu?
Rüya en sonunda derince nefes aldı ve karşısındaki panikten gözü dönmüş adama baktı. Çünkü ikisi de panik yapmaya devam ederse olan bir tek Tutku'ya olacaktı.
" Tamam sakin olup bir düşünelim." diyerek genç kızın şişmiş ellerini ağlayarak okşayan adamın şefkatiyle yutkundu. Kaya dışarıdan asla bu kadar naif ruhlu bir adama benzemiyordu. Şimdi ise parmaklarının uçlarıyla dokunuyor, zarar gelmesin diye resmen verdiği nefesten sakınıyordu.
"Eğer Tutku'yu bu şekilde hastaneye götürürsek ve hangi okuldan olduğumuz öğrenilirse başı belaya girecektir. Bu yüzden peruğundan kurtulmalıyız."dediğinde Kaya olduğu yerden hafifçe doğrulup genç kızın bacağından geriye attığı başını okşamaya başladı.
"Sakin ol...Ben varım...İsmim kadar sağlam ve tam arkandayım..."diye mırıldanarak genç kızın sessiz hıçkırıklarını yüreğinde hissetti... Çünkü nefes alamadığı için konuşamıyor, hıçkıramıyordu ama Kaya narin narin yanağından kulağına doğru akan her göz yaşını, aynı şefkatle, tek tek siliyordu.
"Abisinin numarası var mı sende?" diye sordu tırnağını hafifçe, asla genç kızın canını yakmayarak alnına sürttü. Yavaş yavaş kalkan peruğunun suni derisini nazikçe soymaya başladı.
"Hayır, telefonunu da odasında bırakmıştı." diyen Rüya merakla Kaya'nın Tutku'nun peruğunu çıkarışına baktı.
Genç kızın uzun sarı saçları serbest kalıp etrafa saçılınca merakla arkaya eğilip bakan Cenk sesli bir küfür savurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tabii ki Erkeğim!
Teen Fiction[TAMAMLANDI- DÜZENLENİYOR 'Sadece yazım yanlışları' ] 1#Şaka 1#Çılgınlık 1#İkilem 1#Şamata 1#Çelişki 6#Romantizm "Ben erkek halini bile sevmiş olduğum kızın gidişini kabullenmiyorum..." Tutku ve Utku, ailesi tarafından evlerinde hapis y...