|•|26.Bölüm|•|Tabii Ki Erkeğim!

11.5K 1.1K 343
                                    

     "Sırrım yok ama söyleyemediklerim çok..."

      "Sonunda!"

         Hemşire gülerek genç adamın çocuksu sevincine bakıyordu.

        "Kaç gün kaldı dediniz?" diyen Utku ile hemşire doktorun söylediklerini bire bir iletti.

         "Bir hafta daha sabretmeniz gerekiyor." demesiyle Utku şaşkınca gözlerini kırpıştırdı.

        "Ama bugün sondu!" diye ağlamaklı bir ifadeyle baktığında hemşire yalandan kızgın bir ifade takındı.

       "Duyduğuma göre doktordan gizli alçınızı çıkarmışsınız." dediğinde Utku sinirle sedyeden kalktı ve sağlam koluyla çantasını alıp omzuna attı.

         "Lanet olsun bu dünya!"

       Hemşire küserek giden hastasının ardından birkaç kahkaha atmayı eksik etmemişti.

        "Alo Emre!" diye bağırarak telefonu kulağına dayayan Utku sinirinden kuduruyordu.

        "Efendim, çıkarttılar mı?" dedi Emre kuaför salonunu kontrol ederken.

        "Bir hafta daha kalacakmış ama ben uzun zamandan Tutku'dan haber alamıyorum." diyerek ilerideki şoför ve korumalara baktı. Ortalıktan sıvışması lazımdı.

        "Eee?" diyerek kendi odasına çekilen Emre merakla kaşlarını çatmıştı. Bu ikizler asla uslu durmuyordu.

        "Ben korumaları atlatırım, beni hastanenin iki durak ötesinden alır mısın?" dediğinde Emre kaşlarını çattı.

       "Birincisi neden iki durak ötesi, durakların arası o kadar yakın değil? İkincisi neden seni almaya geliyorum, baban öğrenirse bizi öldürür?  Daha ölmek için erken bir yaştım. Yapmam gerekenler var."

      Emre'nin lafıyla göz deviren Utku saklandığı sütunun arkasından başını hafifçe yana yatırıp arabanın etrafındaki korumalara baktı. Babasının korumalarını atlatmak asla ama asla kolay olmasa da sonuçta korumaların büyüttüğü çocuk da asla kolay bir kaçak olamazdı.

         "Tutku'yu görmem lazım. Hiç bu kadar ayrı kalmadık, endişeleniyorum. Bir de korumaları atlatmak için en iki durak koşmam gerekecek, alçı çıkmış olsaydı iki durağa hiç gerek kalmazdı..."

      Utku'nun egolu laflarıyla göz deviren Emre elindeki araba anahtarını sallıyordu.

       "Benim bu işten hiçbir çıkarım yok Utku..."

     Emre'nin çıkarcı ses tonu ve kelimeleri yavaş yavaş telaffuz ediliyor Utku gülerek dudaklarını yaladı.

        "Tamamdır, ne istiyorsun?" dedi kaşlarını havaya kaldırıp indirerek.

      Utku, korumaların olduğu tarafa bakışıyla sırtını sütuna dayadı.

        "Sadece..." diyen Emre iç çekti. "Gece benimle takılmak için evden kaçmanı istiyorum."dediğinde Utku şaşkınca gözlerini açmıştı.

         "Ne?"

         O sırada hastane kapısından çıkıp gelen hemşire, endişeli bir ifadeyle Utku'nun yanına koşuyordu.

        "İyi misiniz?"

    Utku'nun korumalardan saklanmak için yaptığı hareketler dikkat çekince hemşire atak geçirdiğini falan düşünmüştü.

Tabii ki Erkeğim!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin