*İyi okumalar :)
Sanem 'Tamam' dedikten sonra sessiz bir yere gitmek için ilerledim. O da arkamdan takip etmeye başlamıştı. Her şeyin başladığı patikaya girdik. Yeterince uzaklaştığımızdan emin olunca durdum.
Ağacın altına oturup onunda oturmasını bekledim. Ayakta durmaya devam edince "Otur sende." dedim .
Yere bakıp "Üstümüz kirlenecek." dediğinde tek kaşımı kaldırıp gülümsedim.
"Kamptayız Sanem. Üstün illaki kirlenecek."
Biraz düşündükten sonra yanıma çökmüştü.
O da gülümsemeye başlayıp "İkna ettin beni." dedi. Az sonra bu gülümsemenin gideceğini tahmin ediyordum.
Derin bir nefes alıp nerden başlasam diye düşündüm.
'Sanem bizden olmaz' desem oldukça net olurdu ama yeterli bir açıklama olmazdı.
'Sen daha iyilerine layıksın. Ben berbat biriyim.' desem belki egosunu okşardım. Ama 'çok kilişesin' deyip yumrukta atabilirdi.
Öyle bir şey olsa şok olurdum.
En mantıklısı 'Masal'dan hoşlanıyor gibiyim. Seni oyalamak istemiyorum, ayrılalım.' deyip doğruyu söylemek olurdu.
Yine de hepsini aklımdakileri atıp doğaçlama yapmaya karar verdim.
"Sanem sen iyi bir kızsın."
Konuya girmemle gözlerini gözlerime çevirmişti.
"Sende" deyip devam etmemi bekledi.
Bende ya... Az sonra bu dediğine pişman olup berbat biri olduğumu söyleyecekti.
"Yani cidden iyisin, güzelsin, pozitif olmanı da sevdim ama biz-"
Sözümü kesip "Ayrılma konuşması mı yapıyoruz şu an?" dediğinde sustum.
Çok doğru bir yere, nokta atışı yapmıştı. Kaşları kalkarken bakışlarını karşıya çevirip "Sanırım yapıyoruz." dedi.
Kafasını iki yana sallarken tekrar bana bakmıştı.
"Bir şey mi yaptım?"
Gözlerimin içine dik dik bakması yapacağım açıklamayı zorlaştırıyordu.
Derin bir nefes alıp "Bir şey yapmadın. Sadece daha birbirimizi tanımıyoruz ve ben bu ilişki şeyine düşünmeden atladım." dedim.
Bakışlarını yere çevirip "En başta hayır deseydin o zaman." dedi.
Sesi üzgünden çok sinirli gibi geliyordu. Dediği şeyde sonuna kadar da haklıydı. Şu an kendimi savunmak yerine, konu kötü bir yerlere gitmeden bu konuşmayı bitirmek istiyordum.
"Dedim ya düşünmeden atladım." sözümü bitirdikten sonra yanlış bir şey dediğimi anladım.
Kafasını kaldırıp bana bakmıştı ve bu bakışlardan çok net küfürler hissediyordum.
"Aptal falan mısın!"
Diye soluduğunda aklından geçen kaba kelimelerden en hafifini seçtiğini tahmin etmiştim.
"Ne sanıyorsun, düşünmeden teklifimi kabul ettin bu yüzden sevgili sayılmadığımızı mı?"
'hah' diye bir ses çıkarıp kafasını iki yana salladı. Konuşmama izin vermeden devam etti.
"Şu an benimle oynadığının farkında mısın? En başta hayır deseydin üsteleyeceğimi falan mı sanıyordun?"
Tekrar benim cevap vermemi beklemezken içindekileri dökmeye devam etmişti. Araya bir cümle bile sıkıştıramıyordum. Susup, onun bitirmesini beklemeye karar verdim. Kinini kusmadan rahatlamayacaktı.
"Tanem ben sana aşık değilim. Sadece okulda lezbiyen olduğunu bildiğim bir sen olduğun için sana böyle bir teklif yaptım. Deneyebiliriz diye düşünmüştüm. Ama iki günlük, ilişki bile sayılmayan bir saçmalık yaşatacağına baştan reddetmeliydin."
Eğer sözler silah olsaydı şu an ölmüştüm.
Sonunda sustuğunda cevap verme zorunluluğu hissettim.
"Sanem en başta reddetmem gerektiğini biliyorum. O an bir şeyler oldu ve ben s-"
Tekrar sözümü kesip "Masal mı?" dedi.
Yine nokta atışı yapmıştı. Yüz ifademe bakıp sinirle oflayıp elini saçından geçirdi.
"O an çocuğun yanından gidenin o olduğunu tahmin etmeliydim. O zaman kendimi böyle bir durumun içine sokmazdım."
Alayla güldükten sonra tekrar ofladı. Ayağa kalkarken "İnanamıyorum ya" diye söylendi.
Biraz ayakta durduktan sonra ellerini sıkıp bana döndü.
"Onu sevdiğini düşünmüştüm ama sonra kızlar sizin hakkınızda konuşunca bunu kuruntum sanmıştım."
Dudaklarını yalayıp elini bana doğrulttu. "Bunu bilseydim senden uzak dururdum. Zaten berbat tavırların vardı."
Konuşmanın sonuna geldiğimizde bana berbat biri olduğumu söyleyecek demiştim.
"Kuzenim senin durumundan bahsedince acımıştım sana bir de."
Bende ayağa kalkarken "Ağzıma sıçtın. Dursan artık." dedim.
Susmaya devam etsem sulalemden geçecek gibi bir hali vardı.
"Hala konuşuyorsun ya!" diye cırlayınca yüzümü buruşturdum.
Bu sesi nasıl çıkarıyorlardı hala anlamış değildim.
"Beni kullanman yetmezmiş gibi bir de umursamaz davranıyorsun! Nasıl birisin sen ya!"
Çemkirmeye devam ederken kulaklarını kapamamak için zor duruyordum. Hem ne demişti o?
"Umursuyorum Sanem. Bende pişmanım."
"Bir zahmet Tanem hanım. Allah razı olsun!"
Ne desem diyeyim bunun bir önemi olmadığını fark etmiştim.
"Ayrılmak mı istiyorsun? İyi, tamam. Kendimi daha fazla düşürmeyeceğim." deyip bir adım kendini çekti.
"Zaten hiç sevgili olmamışız. Ama beni kullandığın gibi inşallah o Masal'da seni kullanırda ne yaptığını anlarsın."
Cümlesini bitirir bitirmez yanımdan sert adımlarla ayrılmıştı.
"Tövbe de ya!" diye bağırdığımda orta parmak çıkardı.
Eh, ben yumruk bekliyordum. Buna da şükür.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kız Lisesi (gxg)
RomanceTAMAMLANDI 'Garip' insanlardan oluşan bir sınıfa düşen Tanem ve onu, o sınıfa düşüren Masal'ın hikayesi.