*İyi okumalar
Gerginliğime son verip müdürün odasına girdim. Annem koltukta oturmuş kahvesini yudumluyordu. İlk başta her şey normal gözüksede beni görmesiyle kararan gözlerinden normal olmadığını anladım.
"Hoş geldin anne." dedim kısık bir sesle.
Annem yerinden kalkıp müdürle vedalaştıktan sonra bana dönünce yutkundum. O bakışlar bol küfür barındırıyordu.
"Seninle konuşalım biraz Tanem hanım." deyip yanımdan geçtiğinde gözlerimi yumdum.
Annem bana 'kızım' yerine ismimi söylerse bu sorun var demek olurdu. Eğer ismimin yanına 'hanım' eklerse bu da direkt öldüm demek oluyordu.
Allah'ım günahım neydi benim! Küçükken yaptığım cepciliğin cezası bu mu olacaktı? İnsanlarla alay ettim diye mi beni bununla sınıyordun yoksa? Çok tövbe. Eğer ortam düzelecekse rahibe olmaya bile razıydım.
"Bir kafeye gidip oturalım biraz." diyen annemle düşünmeyi bıraktım.
'Kafe' insanların olduğu bir alandı. Yani güvenilir mekandı.
"Aynen aynen bencede." dedim hızlıca.
Annemle alt kata inerken çalan zille, öğrenciler etrafa doluşmuştu. Bana bakan insanları söylemeye gerek bile duymuyordum. Ayı oynuyordu sanki. Öyle izliyorlardı mal mal.
"Sahra kafe var ileride" dedim okuldan çıktığımızda.
Annemle birlikte okulu ekmem çok hoş bir durumdu. Güvenlik annemi görünce bir şey demeden kapıyı açmıştı.
"Tamam oraya gidelim."
Bir ara 'tabi efendim' deyip eğilesim geldi. Öyle otoriter bir ses kullanıyordu düşünün. Arabayı bırakıp yürümeye başladık. Kafe zaten okula beş dakikalık bir mesafedeydi. 'Sahra' tabelasını görmemizle içeri girip bir masaya oturduk. Annem, garson gelip siparişleri alana kadar konuşmamıştı. Kaç dakika sustuk bilmiyordum ama saleplerimiz gelince annem boğazını temizleyip, ağzıma edeceğinin sinyallerini verdi.
İlk yoklamak istemiş olacak ki "Nasıl gidiyor okul?" dedi.
Bildiği yerden başlıyordu sınava. Benimde sıvadığım yer oluyordu bu.
Kıvırmadan "Güzel gitmiyor. Müdür anlatmıştır." dedim.
Hayır öyle bir olayın içindeyim ki kıvırabileceğim bir şeyde yok. En kıvrak dansözler bile kıvırtamazdı bu ortamda.
"2 gün önce güzel demiştin." dediğinde gözlerimi etrafta dolandırdım.
Hay dilim duvara yapışsaydı da söylemeseydim. Yalancının mumu yatsıya kadar yanardı. Benim ki ise 2 gün sürmüştü.
Gözlerimi anneme çevirdikten sonra "Anne üzgünüm bu olaylar için." dedim.
Bir kaç saniye bana bakıp kafasını salladı.
"Lezbiyen olduğunu bu şekilde öğrenmek istemezdim." dediğinde öksürdüm.
Açıklamak için ağzımı açmıştım ki annem devam edince sözümü yuttum. Cevap hakkım yoktu anlaşılan.
"Babanla bunu tahmin ediyorduk. Bu yüzden sana kızmıyorum. Benim kızdığım nokta, bana yalan söylemen." dediğinde durdum.
Tahmin ediyorum dediği şey olmayan bir durumdu. Neden çevremdeki etkim lezbiyen olduğum yönündeydi acaba? Emin olamayarak anneme baktığımda gayet anlayışlı bir ifadeyle karşılaştım. 'Senin baban eski köy ağası kendine gel!' demek istesemde yemiyordu. Her şeyi anlatırsam 'biz biliyorduk' dediği için 2.kez yalan söylediğimi düşünecekti. Bu yüzden açıklamaktan vazgeçtim.
"Babam söylemeyelim dedi."
Özür dilerim baba. Sana da ihanet ettim ama yapabileceğim bir şey yoktu. Zor durumda kalmıştım.
"Onunla konuşacağım zaten. Hatta akşam birlikte konuşacağız."
Annemin ifadesi tekrar kızgınlaşırken bu kızgınlığını babama karşı kullanacağına emindim. Adam benim yüzümden cehenneme giriş yapacaktı. Allah affetsin.
"Konuşuruz da kızmadın mı gerçekten?" dedim sınırımı zorlayarak.
'Kızmadıysa uzatma işte' diyen iç sesimi umursamadım. Rahat diye bir şey vardı, batıyordu.
"Sen hala benim kızımsın hiç bir durum bunu değiştirmez." dediğinde gülümsedim.
Ağzıma etmemişti en azından. Annemden bu kadar sakin bir tepki beklemiyordum. Özellikle lezbiyenliğime karşı. Bakın 'lezbiyenliğim' deyip bunu da sahipleniyordum. Olmayan bir şey için drama çeviriyorduk burada. Hala lezbiyen olmadığımı söylemememin tek nedeni, kanıtım olmamasıydı. Dediğim gibi 2.kez yalan söyleyen durumuna düşmek istemiyordum.
"Bu arada sevgilinle tanışmak istiyorum." dediğinde içtiğim salep boğazımda kaldı.
Olmayan sevgilimle tanışmak istemesi ne kadar güzel değil mi? Harika ya. Şansım aşırı güzeldi cidden.
"Anne bu-"
"İtiraz istemiyorum Tanem. Okulda gizlice buluşacağınıza daha normal şartlarda bir araya gelin."
Keşke bunun için bana kızsaydı da tanışmak istemeseydi. Şimdi kimi tanıştıracaktım ben annemle?
"Şey okul işine bir şey demeyecek misin?" dedim konuyu çevirip.
Konuşmayı başka yere çekersem bu tanıştırma işinden belki yırtabilirdim. Konuyu çektiğim yer her ne kadar can güvenliğim için güvenli olmasada.
"Son dönemin. Bir etkisi olmayacakmış zaten. Dediğim gibi kız arkadaşınla tanışmak istiyorum."
Yırtamazmışım. Annem bardağını dudaklarına götürüp gülümseyince, bende zorla gülümsemeye çalıştım. Allah sonumu hayretsin. Bu işin sonunda ölmezsem iyiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kız Lisesi (gxg)
RomanceTAMAMLANDI 'Garip' insanlardan oluşan bir sınıfa düşen Tanem ve onu, o sınıfa düşüren Masal'ın hikayesi.