64.bölüm

5.8K 460 98
                                    

*İyi okumalar

Sosyal çevre dediğimiz şeyden bilerek kaçtığım doğruydu. İlkokul zamanlarımı hatırlıyordum. Çocuklar oyun oynarken, onlara takılmak bir yere kadar keyif vermişti. Sonra bu durumdan sıkılmıştım. İstediğim şey, tenefüslerde istop oynama değildi. O yüzden Yeliz onların yanına giderken 'karnım ağrıyor, hastayım' bahanesine yıllarca sarılmıştım. Ortaokulda o saçma çocuk grupları dağılmıştı. Yeliz'le ikili takılıyorduk. Genelde çevremize gelenler Yeliz'in ben yokken tanıştıkları olurdu. Bende onun sayesinde ortama giriyordum. Onun sayesinde kendimi çekebiliyordum da. Lisede de bu durum değişmemişti. Sadece artık çevremdeki insanları elemek için bahanelere gerek duymuyordum. Net bir şekilde 'sizinle takılmak istemiyorum.' diyebiliyordum. Bu yüzden egoist bir züppe gibi göründüğüm zaman çok olmuştu. Yeliz ise benim bu iticiliğime karşı ortamı yumuşatırdı. Bu yüzden o insanlar benim hakkımda konuşmak yerine, Yeliz'in sıcakkanlı oluşu hakkında konuşurdu.

Masal haklıydı. Bu gerçekten işime gelmişti ve o gidene kadar bu durumu kullanmıştım. Yeliz benim için sosyal hayat kurtarıcısı olmuştu. O olmasa benden nefret eden insanlar bir okul dolusu olurdu. Bunun farkında olsam bile şimdiye kadar hiç düşünmemiştim. Masal yüzüme sertçe cümlelerini sıralarken, ilk kez bu konu hakkında düşündüm.

Her ne olursa olsun, seçimleri yapan bendim. Şimdiye kadar olan hayatımdan da pişman değildim. İyi biri olmasam da kötü biri de değildim. Yani dediği gibi 'bencil' olabilirdim ama bu bencilliğim sadece benimle ilgiliydi. Masal konusunda hiç bencil olmamıştım. O bunu ima etse bile, Masal'ı alttan alabileceğim kadar alttan almıştım. Çünkü Masal kuyruğuna bastığınızda tırnaklarını acımadan boynunuza geçirebilecek biriydi. Ona bunca zaman yaptığım tüm o 'intikam' saçmalıklarını başlatan ben değildim. Hiç bir zaman durduk yere olay çıkarmamıştım. Çünkü ne olursa olsun Masal benim çocukluk arkadaşımdı. Kum parkında, kovalarla ilk kale yaptığım kızdı. Benim için yeri ayrıydı. O yüzden ona zarar verecek şeyler yaparken bile bunu düşünüyordum.

Masal fiziksel zarar verirken çekinmeyen biriydi. Dediğim gibi, raptiye olayı bir ilk değildi. Daha önce Yeliz'e de bana da zarar verecek çok şey yapmıştı. Bunun bazılarını inkar etse bile, çoğunu kabul de etmişti. Ona karşı bencil olsam, o zamanlar onu ben de yerin dibine sokabilirdim. Elime çok fırsat geçmişti ve ben 'yok bu kadar da olmaz' deyip hiç birini yapmamıştım. Masal ise 'daha neler yapacağım' kafasında ebemi bellemişti.

Kafamı karıştırdığı zamanlarda olmuştu. Bazen Yeliz'i suçluyordu. Ona inandığım bir dönem bile olmuştu. En yakın arkadaşımdan şüphelenmiştim. Sadece izlemeye geçip, gözlemlemiştim. Yeliz'in hiç bir ters hareketi yoktu. Masal ise her zamanki Masal'dı. Bana onun gerçek yüzünü göstereceğini söyleyip gecenin bir körü hiç olmadık bir mekana çağırdığında bile ona şans verip gitmiştim. Gözümün önünde Yeliz'e vurmuştu. Onu tehdit ettiğini de duymuştum. Yani onun yaptığı şeyler gerçekten beni aşıyordu. Elle tutulur yanı yoktu. Yine de onu seviyordum.

Tüm bu düşüncelere ve olanlara rağmen onu gerçekten seviyordum. O zamanlar bile ona karşı bir şeyler hissediyor olabilirdim. Belki de bu yüzden ona hiç zarar verememiştim.

Kim haklı kavgasına gitmeyecektim çünkü ikimizde haksızdık. Birbirimizi dinleyemiyorduk ve şuursuzca konuşuyorduk. Şimdi ise sonuç 'ayrılık' boyutuydu.

Bunu istemiyordum. Ne üçüncü kişilerin ne de kendimizle ilgili konuların gelmesi gereken yer bu değildi. Tabi biz konuşarak anlaşma şeyini yapamayacak kadar birbirimizi yıpratmıştık.

Masal evden çıkalı 2 saat olmuştu. Babam ve annem 1 saat önce gelmişti. Onların gelmesiyle odama çıkmıştım. Çıktığımdan beri de düşündüğüm tek şey Masal'dı.

Kız Lisesi (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin