Kız Lisesi (gxg)

16.bölüm

*İyi okumalar :)

Evren bir kaç saniyelik duruşa geçmişti sanki. Masal'la gözlerimiz kilitlenmişken düşünemiyordum. Bir kaç saat bakışmış gibi hissetmiştim. Halbuki bir kaç saniyelik bir olaydı. Masal arkasına dönüp koşmaya başladığında ise Sanem benden ayrılmıştı.

"Biri mi vardı?" dediğinde ona cevap vermedim. İleri baktığında zaten görmüştü olan kişiyi. Bay gavat, yani izci bize bakıyordu.

Çocuk "Pardon böldük sizi" deyince kaşlarımı çattım. Bende bunu böleceğim haberi yoktu. "Kız arkadaşım utandı herhalde. Siz devam edin" deyip sırıttı sırıtkan.

'Kız arkadaş' kelimesini söylediği cümleden aldığımda kasılmıştım.

Sanem'den tamamen ayrılırken "Baksana." dedim . Çocuk bana kitlenince, gülümseyerek "Kaç yaşındasın sen?" diye sordum.

Bu gülümseme küfür doluydu. "23" dediğinde ise bu küfürleri salmamak için kendimi zor tutmuştum.

"O kız 18 yaşında bile değil." dedim gülümsemeye devam ederken. "Sevgilim diyecek başkasını bulsana?"

Sanem her şeyden habersiz ikimiz arasında bakışlarını geçirirken ben çocuğa bakmaya devam ediyordum. Birini öldürsem kaç yıl yerdim acaba, nefsi müdafa desek?

"Ben size karışıyor muyum?" dediğinde sinirle iç çektim. Kaşınıyordu.

"Sanem bize biraz izin versene." dedim.

Sanem önce anlamayıp itiraz etsede onu ikna etmiştim. Ne yapacağını bilemez halde ikimize bakıp kampa doğru ilerlediğinde bende izciye doğru ilerledim. Yakın mesafe, her zaman iletişimi güçlendirirdi.

"Senin yaşında birinin kampta bir liseliyle gönül eğlendirmek istemesini anlıyorum ama bu iğrenç." dedim olabildiğince sertçe.

Bu heriften yavşaklık akıyordu ve ben yavşaklardan nefret ederdim.

"Lezbiyen ilişkisi yaşayan biri ahlak dersi mi verecek?" dediğinde sinirle tek kaşım attı.

Cidden böyle tiplerden nefret ediyordum.

"Masal'dan uzak dur." dedim ona bir adım daha yaklaşarak. "Yoksa olacaklara karışmam" diye devam ettiğimde gram korkmamıştı.

Tehdidim onu etkilememişe benzerken sinirle soludum. Bu tehdidin onu etkileyemeyeceğini zaten biliyordum. Bu yavşağı ilk gördüğümden beri aklımda daha güzel tehdit planları vardı. Olmazsa evcil tarantulamı üstüne salardım.

"Komikmiş." dediğinde benimle alay ettiği belliydi.

Bu alaylı ifadesini dağıtmayı çok istiyordum. "Yapacaklarımdan sonra gülmeyeceğine emin olacağım" dediğimde kaşları çatılsada ses etmedi.

Omzuna çarpıp yanından geçtim. Kampa ilerleyip onu arkada bırakırken olayları iyice yokuşa sürdüğümü biliyordum. Sanem'e 'deneyelim' derken ne düşünmüştüm acaba? Bir de izcinin tekini tehdit etmiştim. Ormanlar aşkına...

Çadırları gördüğümde bizimkilerinkine doğru ilerledim. Sinirliydim, çok sinirliydim. Yürüyüşüm de yarım kalmıştı.

Gözde ve Yaren'in çadırına gidip kapısını açtım. Eğilip "Yaren bir gelsene." dedim. Yaren kafasını kaldırdıktan sonra beni süzmüş, sonradan dışarı çıkmıştı. Onun arkasından Gözde'de geldi. Meraklı melahat.

"Ne oldu?" dediklerinde oflayıp nefesimi verdim.

"Yanlışlıkla sevgili yaptım." dedim. "Sanem mi?" diyen Gözde'yle ise durmuştum. Şaşırmamış gibiydi.

"10 dakika önce tüm kampa ilişkinizi anlattı da." dediğinde yuh çektim.

Ben hala az önceki patikada kalmıştım. Kendime gelememişken ondaki bu hız neydi?

"İstemiyorum sevgili olmak." dedim homurdanarak. Bir anlık gafletin Allah belasını versin. Gözde "O zaman nasıl sevgili oldunuz?" dediğinde ofladım. "Her şey çok ani gelişti." deyip elimi saçımdan geçirdim.

Gerçekten çok ani olmuştu. Masal'ı o çocukla görünce sinirlenip Sanem'e deneyelim demiştim. Onu kıskandırmak için yaptığımın farkındaydım, pişman olacağımında. Bu farkındalıksa hemen gerçekleşmişti. Hadi ama, kim biriyle sevgili olur olmaz bunu tüm okula yayardı?

Yaren bir kaç saniye beni inceleyip "Yapacak bir şey yok." dedi.

Ben öyle hayıflanırken Gözde'de omzumu sıvazlamıştı. "Çok geçmedem düzeltmeye bak." Benimde aklımda olan buydu.

Kafamı sallayıp onayladım onu. Şimdi ise asıl meseleyi söylemeliydim.

"Neyse ben bunu söylemek için çağırmadım sizi." dedim. Gerçi sadece Yaren'i çağırmıştım ama olsun.

"Daha kötüsüde mi var!" deyip heyecanla bana bakan kıza cevap vermeden Yaren'e döndüm.

"Bana bir iyilik yapar mısın?" dediğimde Yaren tek kaşını kaldırmıştı. "İyilikle pek işim olmaz." dedi düzce. Bunu zaten görebiliyordum. "Peki o zaman bir yardım?" dediğimde tekrar ağzını açmıştı ki "Tamam yardımla da işin olmaz. Karşılıklı bir şeyler?" dedim son bir umut.

Yaren kesinlikle arkadaşlık kavramına uygun biri değildi. Çıkarcı pislik.

"Bunu düşünebilirim." deyip ellerini cebinden çıkardı. "Söyle bakalım ne istiyorsun?"

Gözde meraklı, Yaren umursamaz bakarken ben ikisinede gülümseyerek bakmaya başlamıştım. "Pek bir şey değil canım" dedim.

Sadece bir izci meselesiydi.