42.bölüm

9.8K 635 86
                                    

*iyi okumalar :)

Sınıfa girdiğim zaman kızların alkışlarıyla eğilip referans yaptım.

"Helal be sürtük!"

Rahibe sıranın üstünden atlayıp yanıma gelmişti.

"Benim için rakibimi eledin!"

Yanağımı ölmesiyle kahkaha attım. Şu erkekler arasında en popüler olma saçmalığından bahsediyordu.

"Hala en güzel Masal"

"Sevgilin diye böyle diyorsun!"

Gülümserken omuz silktim. Yes be! Kızı kapmıştım. Arya'da yanıma gelip karnıma yumruk atmıştı.

"Mesajla mı öğreniyorum? Hadi bunlar neyse de beni arasaydın keşke."

Diğerleri ona laf atarken kolumu omzuna attım.

"Meşguldum."

Beni iterken göz devirmişti. Yerime geçip çantamı yana attım. Çok mutluydum ya! Dün geceyi Masal'la birlikte geçirmiştik. Sabaha kadar yan yanaydık. Kalbim duracak sanmıştım. Sabah babasına görünmeden evden çıkma çabam ise aşırı komikti. Gülmekten yakalanmıştık.

"Kanka müdür baban sayıldığına göre bizim şu psikoloji saçmalığını halletsene."

Herkes Hazal'ı oyalarken kafamı olumsuz anlamda salladım.

"Üzücü haber. Adam beni okuldan bile atabilir."

Şok olmuş suratlarına baktım. Sabah Masal'ın babasına yakalanma olayım komikti ama sonu hiç komik bitmemişti. Adam beni kızının yanında görünce kudurmuştu resmen. Bizi pek normal bir durumda da yakalamamıştı.

"Ne alaka?"

"Homofobik işte. Masal'ın yanında görmesiyle kızımdan uzak dur diye bağırıp durdu"

Yüzlerinde tedirgin bir ifade oluşurken gülüp elimi yüzlerinin önünde salladım.

"Kasmayın bu kadar. Okuldan atamaz, şakaydı."

Sonuçta ortada bir neden yoktu. Kişisel nedenler yüzünden beni atacak olsa ailem bu sefer tarantula almakla kalmazdı. En azından öyle umuyordum. Yani lütfen... Hem ailelerimiz arkadaş sayılırdı. Annelerimiz için direkt arkadaş desemde babası problemdi.

"Masal ne tepki verdi?"

Arya yanıma oturduğunda bilmiyorum anlamında kafamı salladım.

"En son bahçe duvarından atladım kanka. Gelsin soracağım."

Hala bana içli içli baktıklarında ofladım.

"Neşelensenize ya kızı tavladım"

Sonunda güldüklerinde rahatladım. Açıkçası babası pek umrumda değildi. Bize engel olur triplerine de girmiyordum. Çünkü adam kızına tapıyordu. Şu an homofobik tavırlar sergilese bile Masal eğer bir şeyleri ona anlatırsa, değişirdi. Masal küçüklüğünde bir kaza geçirip hastahaneye yattığından beri adam kızı ne yaparsa ona göz yummaya başlamıştı. Normalde bu kötü bir şeydi ama bu durumda iyidi. Hem şöyle bir şey vardı ki, bir insan net olmasa bile fotoğraftan kızını tanırdı.

O yüzden o adamın, fotoğraftaki diğer kızın Masal olduğunu bildiğini düşünüyordum.

Tehlike yoktu. Hala mutluydum. Sonsuza kadar mutlu olacaktım.

"Detayları anlat!

Arya bana döndüğünde onun heyecanına karşı sırıttım. Benden bile daha heyecanlıydı. Onlara üstün körü dün geceki konuşmalarımızı anlattım. Detaylar bize özeldi. Bitirdiğimde hepsi bana sarılıp tebrik etmişti.

Tamam, bu kadar sevgi pıtırcığı olmaları biraz rahatsız ediciydi.

Sınıfın kapısının açılmasıyla hepimiz o tarafa döndük. Ya Yaren, ya Gözde'dir diye düşünürken gördüğüm kişiyle yüzüm düştü. Sonsuz mutluk mu demiştim? Bir daha düşünmem lazımdı.

Hazel "Hocam bizim dersimiz boş" dediğinde fizikçi ona kötü bir şekilde bakmıştı.

Sonra "Yerinize!" diye bağırıp masaya geçti.

Derdi neydi acaba bunun? Orta yaş bunalımına falan mı girmişti? Kadın küçük duruyordu ama kesin öyleydi ve şansa o da bize denk gelmişti. Kızlar oflaya puflaya yerlerine geçerken kadın tahtaya ismini yazdı. Tebeşiride sertçe yerine koymuştu. Artistliklere de bakın.

"Projeksiyonunuz nerde?"

İnsan bir selam verir ama neyse. Biz kara tahtada kalmıştık.

"Okul bizimle pek ilgilenmiyor." dediğimde bana tersçe baktı.

"Hala okuldan atılmadığınıza şükredin"

Arya "yolarım ben bunu" dediğinde "yol kızım" dedim.

Kadın kitapları karıştırırken sınıfın kapısı tekrar açıldı. Neyse ki bu seferki lanetli bir kişilik değildi. Ya da öyleydi.

"Saat kaç?"

Yaren hırkası omzunda öylece durmuş kadına bakıyordu. Olayı idrak etmeye çalışıyor olmalıydı. Hoca görmeyeli uzun zaman olmuştu. Yaren'in duruşu bir kaç saniye sürmüştü. Sonradan kolundaki saate bakıp "9.10" dedi.

Hocanın kafasından çıkan dumanı görmüştüm.

"Mazeretin?"

Kadının tavırları çok ukalaydı. Burdan beni bile sinir etmişken Yaren'i düşünemiyordum. Ona baktığımda sinirliden çok sakin olduğunu gördüm.

"fazla içmişim. Sabah zor ayıldım"

"Bu ne demek şimdi! Terbiyesiz!"

Kadına uçasım vardı.

"Hocam kaç yaşındasınız?"

Yaren'in sorusuyla tekrar ona döndüm. Kızım susta geç yerine. Her soruda daha da buharlaşıyordu kadın.

"Ne"

Hoca ne diyeceğini bilemez gibi bakarken "Orta yaş bunalımında mı falansanız diye sordum" demesiyle kahkaha attım. Resmen düşüncemi söylemişti. Diğerleri de kahkaha atarken hoca "çık dışarı!" diye bağırmıştı.

Yaren bir şey demeden kapıdan çıktığında bize döndü.

"Hemen kesin gülmeyi! Sözlünüzden kıracağım bu yaptıklarınızın puanını!"

Sözlü mü? Bizde sözlüde mi vardı ya!

Arya bana bakıp "Bizi sikecek herhalde" dediğinde yüzümü buruşturdum.

Bana da öyle geliyordu. Bu kadın harbi nerden çıkmıştı. Kamptan beri yakamızdan düşmemişti.

"Müdür bundan sonra sizden benim sorumlu olduğumu söyledi. Ona göre düzgün davranın."

Şimdi belli olmuştu. Bu müdür bizden ne istiyordu ya! Neyse ki sevgilimin babasına nazı geçiyordu. Onu araya sokup şu durumu düzelttirmeliydim.

Sevgilim.

Ya bu harbiden harika bir şeydi.

Resmen sevgilim vardı.

"Çıkışta sizi yemeğe görüyorum"

Bunu kutlamamız lazımdı. Arya öndekilere de söylerken hoca "sessizlik!" diye bağırınca göz devirdim.

Kadın gazap meleği gibiydi mübarek. Umarım uzun süre bizle kalmazdı.

Kız Lisesi (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin