*İyi okumalar
Sabah uyandığımda üzerimde büyük bir yorgunluk vardı. Neyse ki bugün pazardı. Bu halde okula gidemezdim. Yanıma baktığımda sarı tutamları görmeyip doğruldum. Duvardaki saate baktım. Saat daha 10'du. Masal benden önce kalkıp toz olmuştu. Önce tuvalete gidip ardından aşağı indim. Burnuma yemek kokuları gelmesiyle mutfağa ilerledim.
Ocağın önünde yemek yapan bir Masal beklemiyordum. Bu onu ilk defa mutfakta görüşümdü ve bu duruma alışabilirdim. Yanına ilerlediğimde beni fark etmedi. Müzik dinliyordu. Kulaklığın tekini çıkardığımda hemen arkasına dönmüştü.
"Bu yüzden mi erkenden kalktın."
Gülümseyip tekrar ocağa döndü.
"Sadece 10 dakika oldu kalkalı. Günaydın."
Belinden sarılıp başımı omzuna koydum. Hazırladığı şeye baktım. Krep yapıyordu.
Boynunu öpüp "Günaydın." dedim.
Gözüm masaya kaydı. Sadece iki tabak koymuştu. Misafirimizi yok sayıyordu ve ben delirmesin diye bunun konusunu açmayacaktım.
"O kırmızılar ne?"
"Biber."
Krepte biberi de ilk def görüyordum. Annesi yemekte Masal'ı o kadar övdüğü için ve tatlısı mükemmel olduğu için ona güvenecektim.
Boynunu öpmeye devam ettiğimde huylanmıştı.
Gülerek "Dur ya" dediğinde belinden ayrıldım. Bana doğru dönüp yanağımdan öptü.
"Ben Yeliz'i çağırıp geliyorum. Sen de son pişen krebi tabağa koy. Üstünü soslamayı unutma."
"Sen mi çağıracaksın?"
Tekrar yanağımı öpüp misafir odasına yöneldi. Buna takılmamaya karar verip krebi alıp tabağa koydum. Diğer kreplere döktüğü ne olduğunu bilmediğim sosu üstünde gezdirdim. Olay çıkmasın diye bir tabak daha çıkardım. İyi yönden bakıp Masal'ın aklından çıktığını düşünecektim. Sonuçta kızı kahvaltıda istemese çağırmazdı.
İkiside mutfağa geldiğinde Yeliz gülümseyerek "Günaydın" demişti.
Yeni uyandığı belliydi. Hala esniyordu.
"Günaydın kanka."
Sofraya oturduklarında ben de oturdum. Krepleri tabağa aldığımızda Masal'a "Eline sağlık" dedim.
Öpücük atmıştı. Tabağımdan yemeğe başladığımda bir kaç saniye içinde yandan öksürük sesi geldi. Yeliz'e su uzattım. Göğsüne vururken "İyi misin?" dedim.
Yutkunup "İyiyim" demişti.
Yemeğe devam ettik. Yeliz'in öksürüğü iyice arttığında bu sefer su uzatan Masal oldu.
"Al iç canım."
Yeliz suyu hızlı bir şekilde alıp içmişti. Sonra tabağına baktı.
"Bunun içinde ne var?"
"Süt, yumurta, kırmızı biber."
Masal sayarken hızlıca ayağa kalkınca "Ne oldu?" dedim.
"Kırmızı bibere alerjim var."
Koşarak banyoya gittiğinde şokla arkasından baktım. Ben de peşinden gidecekken Masal beni geri çekmişti. "Biz yeriz artık." deyip çatala doladığı krebi ağzıma tıktı.
Boğulmamak için savaş verdim. Çok büyük bir dilim uzatmıştı. Yutkunduktan sonra ikincisini de uzatınca durdurdum onu.
"Bana bunu bilerek yapmadığını söyle."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kız Lisesi (gxg)
RomanceTAMAMLANDI 'Garip' insanlardan oluşan bir sınıfa düşen Tanem ve onu, o sınıfa düşüren Masal'ın hikayesi.