22.bölüm

11.2K 799 216
                                    

*İyi okumalar :)

Sanem'le olan konuşmamızdan sonra kamp yerine gelmiştim.

Sanem sevgili olduğumuzu yaydığı hızda ayrıldığımızı da yaymıştı. Onu seven çok fazla insan olduğunu da böyle fark etmiştim. Etraf geldiğimden beri bana kötü bakışlar atanlarla doluydu. Bizimkilere de durumu anlatmıştım.

Satanist, dürbün ve tarzan gayet iyi karşılamıştı. Diğerleri daha önce 'lezbiyen değilim, yanlış anlaşılma var.' dediğim için bana hafif tavırlıydılar.

Aslında yalan söylememiştim. Daha önce kızlardan hoşlandığımın farkında değildim. Hala, Masal dışında bir kızdan etkilendiğimi de söyleyemezdim. Onlar da kendilerince haklılardı. Kamp dönüşü bu konuyu konuşup, anlatmaya karar verdim. Sonuçta Gözde'lerin durumdan haberleri vardı. Onlarında bilmesinde sorun yoktu.

Bulaşık yıkanan alana gidip yapacak şeyler bulmaya çalıştım. Bizimkiler voleybol oynuyordu ve ben oynamak istememiştim. Şimdi de sıkıntıdan ölüyordum.

Etrafı süzerken yanıma gelen bedenle şaşırmıştım.

Masal şu an beklediğim kişi değildi.

"Ne o satıldın mı?" Konuya girme tarzı bile kendini yansıtıyordu.

"Merhaba yok mu?" dedigimde omuz silkti.

Ne zaman normal bir şekilde konuşacaktık acaba.

Alayla "Senden selam beklemek benim hatam" dedim.

Gözlerini devirip eliyle saçlarını geriye atmıştı. Hareketiyle onu süzmeye başladım. Giydiği etek, kısacık büstiyeri ile bu ortama hiç uymuyordu.

"Böcekler yemiyor mu seni?" dedim.

Çadırların içinde bile sivriler vardı. Ben bacaklarım yenmesin diye uzun çorap giymiştim. Onunkiler ise çıplaktı.

"Hayır. İlacım var." deyince gülümsedim.

Doğru ya, o hazırlıksız hiç bir yere gitmezdi. Yazlıklarımız aynı yerde olduğu için, ailelerimiz arada bir birlikte yola çıkıyordu. Masal'ların arabası sanki 1 yıl orada kalacakmış gibi dolu olurdu. Söylememe gerek yoktu sanırım, bagajın neredeysi hepsini onun eşyaları işgal ediyordu.

Her duruma hazırlıklı geldiğini annesi söylemişti. Yanında yedek ampul bile taşıyordu. Ona baktığınızda elindeki ampulu lambaya takarken hayal edemezdiniz. Ben de edemiyordum, ta ki görene kadar.

"Yine de kampta daha kapalı giyinmelisin." dedim.

Gerçi kamptaki kızların hepsi onun gibi giyinmişti. Etrafta kaşınanları görüyordum. Ormanda süslerinden ödün vermeliydiler. Tabi izci grubunu görenler ödün vermek yerine daha da abartmıştı. Az önce ultra mini elbiseli bir alt sınıf görmüştüm. Üstelik sadece üst sınıfların gittiği bir geziye nasıl kaynadıklarını da anlamamıştım.

"Canım böyle giyinmek istedi." dediğinde tek kaşımı kaldırdım.

O sinek ilacı pek fayda etmeyecekti. İki gün sonra koridorda kaşınıp dururken bunu ona hatırlatırdım.

Cevap vermediğimde bana yandan bir bakış atıp "Şu kızla nasıl gidiyor." diye sordu.

Bu soruyu yanıma geldiği için bekliyordum ama bu şekilde değildi. Daha imalı ve daha çok 'Ne oldu ayrılmışsın hahahaha' şeklinde olur diye düşünmüştüm.

Dedikoduları duymuş olmalıydı. Hatta ilk duyanlardan biri olduğuna emindim. Ondan alay etmeye karar verdim.

"Çok iyiyiz ya, Allah ayırmasın."

Kız Lisesi (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin