Günaydın Can'larım...
Lütfen bölüme başlamadan önce yıldıza dokununuz.
herdem6060 beni takip etmeyi unutmayınız.
Ana sayfamda instagram linkim vardır. nerimanvurgunkitaplari instagram hesabını takip ederseniz çok eğleneceğinize inanıyorum.
İYİ OKUMALAR SİZLERİ SEVİYORUM.
"Anlamıyor musunuz ya? Gece gündüz onun yanındaydım. Az çok tanıdım. Ben onun için basit bir ilişkiden ilerisi olmam ama ya benim için... Bu yüzden bir daha Hüseyin konusu açılmayacak hastaneden çıktı, gitti ve bitti. O kadar!"
Tuğsem bağırmaya başladığının farkında değildi. Işık, ilk defa dostunun kendini kaybedecek hale geldiğini görüyordu. Ayla'nın bir kabullense susmasa ağlasa bağırsa çağırsa daha iyi olacak ama yapmıyor içine kapandı dediğinde bunu bu kadar çabuk başarabileceklerini tahmin etmemişti. Tuğsem'in bağırarak ama tükenmişlikle bitirdiği sözlerden sonra banyoya gidişini sessizce izlediler. Arkasından gelen hıçkırık sesleriyle moralleri daha çok bozuldu.
"En sonunda patladı."
"Sonunda," diye karşılık verdi Işık ve Ayla'ya döndü. Kafası karışmıştı. Tuğsem çok güçlü dişli bir karakterdi. Bu halinin tek bir sebebi olabilirdi. O da gerçekten altından kalmayacağı duygularla baş etmeye çalışmasının onu çok yorduğuydu. İleride daha çok gururu kırılacağına şimdi platonik bir aşk yaşamayı tercih ettiğini anlamıştı.
"Daha fazla yarasını deşmeyelim. Bu denli sert çıkışıyorsa kararlı demektir. On güne yakın buralardayım. Tuğsem bir hafta daha iznini uzattı. Sende izin alabilir misin?"
"Alabileceğimi sanmıyorum ama bir iki gün için zorlarım."
"Tamam, o zaman yarın işten çıktığında direkt seninle kuaförde buluşuruz. Hem değişik bir ortam belki Tuğsem'in de havasını değiştirir."
"Peki! Yarın serviste nöbetçiyim akşam sekizde sizi alırım. Hastanede hazırlanırım bende bir ara kuaföre gidebilirim herhalde, neyse evime gideyim."
Ayla üzgünce ayaklanınca Işık ısrar etmedi. Dış kapının önüne geldiklerinde birbirlerine ne kadar üzgün olduklarını hafif bir gülümseme ile sarılarak sözsüz gösterdiler.
"Onu kırmak istemediğimi söyle Işık."
"Biliyorum canım, merak etme sen!"
Ayla gittikten sonra banyo kapısına yöneldi. Tuğsem'in hala çıkmadığını görünce oturdukları küçük salonu toplamaya karar verdi. Çay bulaşıklarını alarak mutfağa gitti. Bulaşıkları makineye yerleştirdi. Çaydanlığa suyu koyup, ısıtmaya bıraktı. O ara banyo kapısının açılma sesini duydu. Mutfaktan küçük koridora çıktığında bornozla çıkmış arkadaşına tedirginlikle baktı.
"Ayla gitti! Kahve suyu koydum, içer miyiz?"
"İçeriz canım, hemen giyinip geliyorum," diyerek odasına geçti. Ayla'yı kırdığını düşünmek istemiyordu. O aradaki uçurumu görüyor ve ileride daha çok acı çekmek istemiyordu. Neyini anlamıyordu? Giyinip başında havlu ile salona geri döndüğünde Işık'ın kahveleri yaptığını gördü.
"Gel hadi gel atarlı hatun!"
"Atarlı değilim benn!"
"He he atarlı değilsin, o yüzden şimdi bile çemkiriyorsun!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAŞIMIN TACI (Tamamlandı)
Ficción GeneralBIÇAKÇI aşiretinin ağası Hüseyin Alaz'ın töre denen saçmalıklar silsilesi ile mücadelesini ve hiç ummadığı bir zamanda uğradığı saldırı sonucu tanıştığı doktor Tuğsem'le çekişmeli ilişkilerini okumaya ne dersiniz. Urfa'nın sert ağasının gri mavi g...