MERHABA SEVGİLİ OKUYUCULARIM, BUGÜN GEÇ KALDIM DEĞİL Mİ? ASLINDA İŞTEN ERKEN DÖNDÜM AMA KIZIM VE ANNEM SAYESİNDE İNANIN ŞİMDİ MÜSAİT OLABİLDİM. MERAKLA BEKLEDİNİZ BİLİYORUM HAKKINIZI HELAL EDİN. :)
Lütfen bölüme başlamadan önce yıldıza dokununuz.
herdem6060 beni takip etmeyi unutmayınız.
Ana sayfamda instagram linkim vardır. nerimanvurgunkitaplari instagram hesabını takip ederseniz çok eğleneceğinize inanıyorum.
İYİ OKUMALAR SİZLERİ SEVİYORUM.
"Bu iki etti doktor! Bir daha beni böyle s.k gibi arkanda bırakamayacaksın." diye arkasından bakarken kendi kendine söylendi. Ancak ilginç şekilde gülümsüyordu. Arkadaşlarının onu beklediğini görünce vakit kaybetmeden yanlarına yürüdü. Serkan'ın güzel mavi yeşil gözleri parlıyordu. Ayla'nın telefon numarasını almıştı. Ancak Altuğ'u çok uzun zamandır ilk defa bu denli suratsız görüyordu. Oysa gecenin başında en neşeli oydu.
"Hayırdır ağam pek bir gerginiz," diye takılan Alaz'dı. Dalga geçecekleri zaman birbirlerine ağam derlerdi. Altuğ kaşları çatık şahin gibi sert arkadaşına baktı. Belki de yaşamı boyunca hiç olmadığı kadar gergindi. Hem de tanımadığı bir kadın yüzünden canı böylesine sıkkındı. Oysa o sevdikleri haricinde kimseyi umursamazdı.
"Ne tesadüf ağam sizde pek bir mutlusunuz!"
"Tabi mutluyum oğlum Tuğsem benden hoşlanıyor," diye cevap verdi ve sanki inanamıyor gibi kahkaha attı. Sözlerine devam ederken sırıtıyordu.
"Yalnız ben böyle inatçı kadın görmedim. Telefon numarasını vermedi bana!"
"Oo ben sizden kârlıyım ağalarım! Ayla'nın numarasını aldım," diye gözleri parlayarak konuşan Serkan da Altuğ'a nispet yapar gibiydi. Alaz ve Altuğ'un korumaları belli bir mesafede patronlarının arabalarına binmelerini bekliyorlardı. Mekânın önünde farkında olmadan ayakta konuşmaya dalmışlardı. Serkan kolundaki saate bakıp, tekrar sırıtarak konuşmaya başladı.
"Saat daha 23:10 hadi şu ilerdeki kulübe gidip, bir şeyler içelim."
"Olur, Altuğ ağanın belki keyfi yerine gelir," Alaz yeniden arkadaşına laf attı. Altuğ'un suratında mimik bile olmamıştı. Sadece kafasını sallayıp, arkasındaki araca yöneldi. Arka kapısı açıldığında en yakın adamı Salih'e yandan gergin bir bakış attı. Yine konuşmadan arabasına bindi.
"Serkan araban burada kalsın. Hadi birlikte gidelim."
"Olur ağam, emredersiniz!"
Hüseyin Alaz, arkadaşının takılmalarına karşılık tekrar kahkaha attı. Tuğsem'in öyle gitmesine rağmen çok mutluydu. Serkan'ında mutlu olduğu aşikârdı. Birlikte Melih'in açtığı kapıdan arabaya bindiklerinde hala ikisi de gülüyorlardı. Biraz sakinleştikten sonra Alaz merakına yenildi.
"Altuğ'a ne oldu?"
"Sanırım Işık'tan etkilendi. Kız yüzüne bile bakmadı. Eee alışkın değil ağamız!"
"Belki kızın sevgilisi falan vardır. Neden takılmış ki bu kadar," diye Alaz cevap verince Serkan kaşlarını kaldırarak baktı. İnanamıyormuş gibi konuştu.
"Adama evli kadınlar kur yapıyor, sevgilisi olan neden geri dursun diye düşünmüştür. Hem şimdi kabul etmek gerekir ki Altuğ'un vahşiliği kadınları hep çekiyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAŞIMIN TACI (Tamamlandı)
Fiction généraleBIÇAKÇI aşiretinin ağası Hüseyin Alaz'ın töre denen saçmalıklar silsilesi ile mücadelesini ve hiç ummadığı bir zamanda uğradığı saldırı sonucu tanıştığı doktor Tuğsem'le çekişmeli ilişkilerini okumaya ne dersiniz. Urfa'nın sert ağasının gri mavi g...