24. Bölüm

37.7K 2.2K 227
                                    

Lütfen bölüme başlamadan önce yıldıza dokununuz.

herdem6060 beni takip etmeyi unutmayınız.

Ana sayfamda instagram linkim vardır. nerimanvurgunkitaplari instagram hesabını takip ederseniz çok eğleneceğinize inanıyorum.

İYİ OKUMALAR SİZLERİ SEVİYORUM.

"Altuğ, neredesin oğlum, gelinim geldi. Kızcağız günlerdir sana ulaşamadığı için Urfa'ya kadar gelmiş."

"Anlamadım! Kim geldi?"

"Sevgilin geldi oğlum, Seren işte!" 

Altuğ korkuyla Işık'a baktı. Işık'ın sinirle tişörtünü giydiğini gördüğünde de kükreyerek annesine cevap verdi.

"Anne ne saçmalıyorsun? Benim sevgilim falan yok."

"Oğlum ne bağırıyorsun? Seren kızımız geldi. Maşallah çok terbiyeli hanım hanımcık tam bana göre bir gelin?"

"Seren'i ver telefona annee?"

"Alo sevgilim?"

"Seren senin ne işin var ailemin yanındaa!"

"Sevgilim sana bir haberim vardı. Kaç gündür arıyorum seni, telefonlarıma çıkmıyorsun. Mecbur kaldım buraya gelmeye hem bunu telefonda söylemek istemezdim. Ancak hamileyim," diye bitirilen cümle ortama bomba etkisi yarattı. Altuğ olduğu yerde kalırken bu konuşmaya daha fazla dayanamayan Işık kendini banyoya attı.

"Aptal!" diyerek kıyafetlerini bile çıkarmadan duşa kabine attı kendini. Gözyaşları akmak için daha neyi bekliyordu? Zangır zangır titrerken içinden avazı çıktığı gibi bağırmak veya çığlık çığlığa ağlamak geliyordu. Peki, neden ikisini de yapamıyordu. Bu kadar yıkıldığını karşısındaki adama göstermemek için böylesine hırpalanmaya değer miydi?

"Aptal, aptalsın," diye sessizce duvarı yumruklamaya başladı. İçindeki sesin suskunluğuna bugün daha çok kızdı. Aklı başka kalbi başka derken çoğu zaman aklını kullanan kıza bugün ne olmuştu? 

Aklını kullandığı için Altuğ'dan kaçmamış mıydı? Işık için saatler sonra gibi ancak gerçekte beş dakika geçmeden banyo kapısı tıklatıldı. Genç kadın duşa kabini açtı ve kapıya baktı. Ses çıkarmadı.

"Işık, lütfen aç kapıyı!" 

Altuğ, alelacele telefonu kapatıp, banyo kapısına gelmişti. İçeriden su sesinden başka ses gelmeyince kapıya sertçe bir kere daha vurdu.

"Işııkk!" diye bağırdı. Işık suyun altında titreyerek kapıya bakarken, Altuğ korkuyla kapının diğer tarafında bekledi. Birkaç kez daha seslendi. Genç adam banyodan hiç ses gelmemesinden dolayı telaşlandı. Bu yüzden kapıya yüklenmeye başladı. Sürekli de bağırıyordu. En sonunda su sesi kesildi ve içeriden Işık'ın bağırtısı duyuldu.

"Bir daha sakın karşıma çıkma ve evimden çek git! Zira sen gitmeden ben buradan çıkmayacağım." 

Altuğ, Işık'ın sesinden sonra iyi olduğunu duyduğu için rahatladı. Ancak duyduklarından sonra omuzları düştü. Başını banyo kapısına dayadı. Gözlerini kapattı. Kendisi de çok sinirliydi ve sinirli olduğu zaman asla mantıklı olamazdı. Gözü bir şey görmediği için kırar dökerdi. Işık'ında çok sinirli olduğunu düşünerek bir karar verdi.

"Şimdi gidiyorum. Ama! Geri geleceğim!" dedi ve salona geçip, ceketini aldı. Dış kapıya gitmeden önce tekrar banyo kapısına baktı. Ayakkabılarını da giyip, evden çıkarken dış kapıyı yerinden sökercesine çarptı.

BAŞIMIN TACI (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin