Herkes eve yerleşmişti. Ben ve İrem en üst kattaki odada kalıyorduk. Terasa çıkıp dışarıya baktım. Az ileride bir göl vardı. Bu ev gibi birkaç ev daha. Çok güzeldi. İrem'in isyanı ile ona baktım.
''Burası çok soğuk.'' Demesiyle. Ensesine geçiresim gelmişti. Dağ evine geldik . Dağ ne bekliyordu acaba.
''Benim çantada kazak var kırmızıyı al siyahıda bana versene .'' Diyip bi taraftanda kendi işimi hallettim. Odamıza Mert geldi.
''Mangal yapıcaz yardım edermisiniz hanımlar .'' Düşünüyormuş gibi yaptım.
''Nerde yaptığımıza bağlı '' bu sefer elini çenesine koyup düşünüyormuş gibi yapma durumu Mert'e geçmişti.
''Gölün orda desem.'' Mutluluktan zıplamıştım. Kahkaha atıp hızla aşağıya indim. Berk koltuğa yayılmış telefonundan oyun oynuyordu. Elinden telefonunu çektim.
''Kalk çabuk buraya oyun oynamak için gelmedik. '' oflayarak ayaklandı. Etleri işaret ettim. Etleri alıp peşimden geldi. Bende gölün oraya gidene kadar onun oynamaya başladım.
''İyide sende oynuyorsun.'' Şişt diyip susturdum.
''Level atlattım. Seni teşekkür edeceğine laf söylüyor hem ne var az oynasam. '' dedim. 2 sk sonra göl'ün oraya gelmiştik. Meriç masayı hazırlıyor bir yandanda yaşlı bir amcayla konuşuyordu. Biz geldiğimizde bütün gözler bize çevrilmişti.
Mert masaya etleri bıraktı ve elimden telefonunu alıp cebine attı. Yaşlı amca önce bize sonra Meriç'e baktı.
''Asya '' diyip amcanın elini öptüm.
''El öpenlerin çok olsun kızım . Hadi yerleşin sonrada mangal için yardım edin.'' Başımla onaylayıp . Etleri poşetten çıkarttım. Meriç'te onları bir kapta baharatla harmanladı. Assolistlerimiz İrem ve Mert'te sonunda gelmiştiler. Mert , amcayla erkekçe tokalaşıp.''Salih amca özlettin kendini''
''Daha sık gelin oğlum asıl siz özlettiniz '' diyip gülümsediler birbirlerine bu düşüncelerimi Meriç durdurdu.
''Uykucu tepsiyi uzatırmısın?'' Bana mı demişti o . Ay ben şok . Masanın köşesindeki tepsiyi alıp ona verdim. Mangallarda harlanmış ateşte pişiyordu. Salih amca onları pişiriyordu. Mert müzik açmıştı. İrem tabakları yerleştirdi. Berk de saçma espirileriyle bizi hayattan soğutuyordu. Bizde böyleydik işte böyle bir guruptuk fazlaca farklı ve özgün.
Salih amca baş sandalyeye iki tarafına sağlı sollu Meriç ve ben geçmiştik. Meriç'in yanına Mert çarpraza Berk ve yanımada İrem oturmuştu.
Herkes yerleşince etleri yedik. Daha sonra ise Salih amca Rakı getirmişti. Bende herkes gibi bardağımı uzattım.
''Sen içmiyorsun?'' Bu ses Meriçten gelmişti.
''Bırak oğlum içsin '' demişti Salih amca . Yürü be amca kim tutar seni.
''Yok salih amca ondan değil daha önce içince neler olduğunu anlatırdım ama can güvemliğim yok.'' Diyip dalga geçip güldü. Bende kulubeye koyduğumuz koladan bardağıma doldurup onu içtim.
🌌🌌🌌
''Sonrada bütün hatanın bende olduğunu anladım. Şekerli makarna yaparak'' hep birlikte kahkaha atmıştık Salih amca 'nın bu anlattıklarına.
''Uzun zamandır bu kadar eğlenmemiştim sağolun çocuklar '' ona gülümsedim.
''Asıl biz teşekkür ederiz çok teşekkür ederiz'' diyip Salih amca'ya gülücük saçtım. Sonra kafamı çevirdim o sırada Meriç'le göz göze geldik. Sırıtıyordu evet çok etkileyici konuştum . Alkışa gerek yok.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güzelim Benim! (TAMAMLANDI)
Chick-Lit(...) 'Güzelim '' arkamı döndüğümde şortu ve baklavaları ile karşımda tatlı tatlı sırıtan Meriç Aras olamazdı . ''Yeterince kestiysen havuza atlıyıcam '' ''Ne kesmesi be sakın atla- '' devam edemeden havuza giren kütle ile su yutmuştum . Öküzdü kat...