(...)
'Güzelim '' arkamı döndüğümde şortu ve baklavaları ile karşımda tatlı tatlı sırıtan Meriç Aras olamazdı .
''Yeterince kestiysen havuza atlıyıcam ''
''Ne kesmesi be sakın atla- '' devam edemeden havuza giren kütle ile su yutmuştum . Öküzdü kat...
Bu parça beni hep eskiye götürür . Yaşanmışlıklara yaşanmamışlıklara terk edilişlere . Hıslanışlara kinle doluşlara. Bu bölümlere uyumla olduğunu düşündüm o yüzden koydum umarım sizde seversiniz .
Eve geldiğimde İrem beni bırakmamıştı. Odama çıkıp duşa girdim . Yatağıma uzandım. İtem içeriye elinde iki tane çikolatayla girdi. ''Asya hanım müesesemizden çikolata buyrun '' dalga geçerek uzattığı çikolatayı aldım . Yanıma oturdu. Çikolatalarımızı yerken söylemenin zamanı geldiğini anlamıştım. ''Sana bişey dicem '' ''Ne ile alakalı '' ''Düğünle '' ''Bende onu dicektim daha kına bile yapmadık nasıl evlencen kızım'' ''O iş aslında farklı . "Bi an durdu. Korkuyordum aslında çünkü ne tepki vereceğini bilmiyordum . ''Deniz'e oyun oynuyorum onunla evlenmiyicem. '' ''Nasıl '' ''Ondan intikam alicam onu terk edicem o nikah masasını ona dar edicem . Sende bana yardım edeceksin ''
2gün sonra İnstagramda dolaşırken şöyle bir söze denk gelmiştim.''Birbirini seven insanlar arasında gözle görülemeyen ipler varmış. İnsanlar birbirinden uzaklaştıkça ipler gerilir, insanların canını acıtırmış, ama gelgelelim bu ipler hiç kopmazmış. '' bu Meriç'le bendim . Yani bizdik . Düşüncelerimi İrem bölmüştü. ''Saçım olmuş mu?'' ''Olmuş tabiki sen eşyalarımı hazırladın mı?'' ''Hazır onlar '' içeriye giren kuaförler saçımı makyözler makyajımı yapmıştı . Ayakkabının altına Önce kendi adımı yazdım sonuçta gerçekten evlenmiyordum. Meriç'i çok özlemiştim. Onuda yazdım. İçim acıyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
''Beni de yaz kanka '' kahkaha eşliğinde Irem'i de yazdım. Diğer arkadaşlarımıda yazdım. Ayağıma ayakkabıyı geçirdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Asya Temsili)
Kuaförler ve makyözler odamdan çıkınca . İçeriye hızla Mert girdi.
''Asya sana bişey söylemem lazım '' sesindeki o tondan iyi birşey mi söyleyecekti kötü bir şeymi anlayamamıştım.
''Meriç sana deli gibi aşık ,Ada ve Deniz soyunma odasına kamera koymuşlar seni çekmişler bunuda flasha koymuşlar . Deniz'i bununla tehdit ediyorlardı. O yüzden senden ayrılmıştı . Ayrılmak zorunda kalmıştı. Eğer bu oyunu oynamasaydı . Bu video tüm sosyal medya mecralarında paylaşılacaktı.'' Flasha elime verdi köşede duran bilgisayara taktım ve sadece kendimin görebileceği bir açıyla izledim.
''Bu flashı Ada'dan aldım. O kuafördeyken evine girdim . Önemli olan şu an Meriç'in sana aşkı evlenmiyeceksin herhalde bununla ''
Herşeyi baştan sona anlattım. Mert'e de . Odaya Berk girince oda gerçekleri öğrenmiş oldu. ''Motor'unu aşağıya getirttim.'' Dedi Berk İrem elinde yeni bir hattı telefona taktı. Bazı numaraları kaydetti . MERİÇ'İ KENDİNİ MERT'İ ve Berk'i İrem'e ve Mert'e sarıldım. Sonrada Berk'e sarıldım. ''Sizi çok seviyorum. Herşey için teşekkür ederim.'' ''Peki ya nereye gideceksin burdan '' ''Bilmiyorum İrem '' ''Peki ya kıyafetlerin '' ''Biz valiz hazırladık İrem'le ben gittiğim yeri söyleyince o bana getirecek .'' Odaya Deniz girmişti. ''İzninizle Asya ile konuşmam lazım .'' Tayfa yavaşça odayı terk etmişti. ''Seni dinliyorum sevgilim .'' Elindeki kutudan takı setini çıkardı. Ve takdı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
''Seni çok seviyorum sevgilim '' ''Bende seni seviyorum '' dudağıma yapıştı . Bu kısa öpücükten sonra zoraki de olsa gülümsedim. Meriç sana geliyorum sevgilim . Deniz'in koluna girdim ya sonsuzluğa gidecektim ve bu düğünden kaçacaktım yada onsuzluğa ne olursa olsun onusuzluğu kaldıramazdım. Her bir merdiven beni dahada nikah masasına yaklaştırıyordu. İnsanlar bizi görmeleriyle alkış tufanı kopmuştu. Anne ve babama gülümsedim . Onlara yalan söyleme hissi beni bitirmişti. Onlar benim canımdan öteydi ama bu evlilik olmayacaktı. Olamazdı . Ben Meriç'e aittim. Nikah masasını görmemle Deniz'e baktım. Yüzyıllardır oynanmasına rağmen hiçbir seyirci; sahneye fırlayıp Romeo'nun zehirli iksiri içmesine engel olmamıştır. Sonunda geminin batacağı bilindiği halde Titanic defalarca izlenmiştir. Bitecektir korkusuyla aşktan kaçarsan hayattan hiçbir tat alamazsın. Çünkü Romeo ölmeli, Titanic batmalı ama aşk her şeye rağmen yaşanmalıydı. Nikah masasına geldiğimizde tüm misafirler yerlerine oturmuştu. Nikah memuru ''Deniz Öztürk hiç kimsenin etkisi ve baskısı altında kalmadan Asya Korkmaz hanfendiyi eşiniz olarak kabul ediyormusunuz?''
'''Evettttttt'' Diye bağırdı .
''Peki ya siz Asya Korkmaz hiç kimsenin etkisi ve baskı altında kalmadan tamamen hür iradenizle Deniz Öztürk'ü eşiniz olarak kabul ediyormusunuz ?''
Bahçenin diğer tarafından . ''Asyaaa'' Diye bir ses geldi . Ama bu ses Meriç'indi .
Kuzenimin düğünü olduğu için yoğunluktan bu kadar yazabildim. O zaman soruyorum. Meriç gerçekten oraya geldimi yoksa Asya delirdimi?. Meriç nasıl kurtuldu yada?
