21.)Kalbim🗡

66 4 0
                                    

Asya
Çaresizlik nedir, bilir misin, sen hiç? Boğazının düğüm düğüm olduğu, boğulur gibi hissettiğin oldu mu hiç? Çığlıklarının taş duvarlarda yankılandığını ve kimsenin seni duymadığını hiç hissettin mi? Ve bir köşeye çaresizce yığılıp kaldığın oldu mu hiç? Ben hergün böyleyim . Umudun yitirildiği, hayatın ve tüm dünyanın omuz başlarına çöktüğü, sol yanına koskocaman bir sızının gelip yerleştiği, tüm çarelerin, çaresizlik girdabında eriyip bittiği andır çaresizlik. Gerçi sol yanım Meriç'le birlikte acı veriyordu ve ameliyat olmazsam bu benide bünyemide bitirecekti.
Doktor kontrolüm vardı bugün. Annem ve babam çok yoğun oldukları için beni Deniz götürecekti.
Çantamı alıp aşağıda beni bekleyen Deniz'in yanına indim. Beni görmesiyle arabadan indi ve bana sarıldı.
Asla Meriç gibi kokmuyordu. Asla onun gibi hissettirmiyordu.
''Günaydın sevgilim '' dudaklarını öpmek için yaklaşırken kendimi geriye doğru gerdim.
''Günaydın ama geç kalıyoruz '' tebessüm etti.
''Bir öpücükten aslında zarar gelmezdi ama sen nasıl dersen sonuçta her gözümü açtığımda yanımda olacaksın vakit bol '' zorlada olsa gülümsedim. Ön koltuğa oturup hastaneye gitmek için kemerimi taktım.
Deniz gaza basıp hastane yolunu tutarken İrem'den bir mesaj geldi.

İrem: Günaydın kuşum Hastaneye gelmemi istermisin ?
Ben: Günaydın gerek yok çıkınca buluşuruz Deniz'le gidiyorum.
İrem: 😩😒 Kusura bakma ama ben hala sana yalan söylediği kışındayım ve ona ısınamıyorum. Senin için katlanırım ama benden fazlasını bekleme
(Benimde pek katlanabildiğim sayılmaz )
Ben: Teşekkür ederim.O zaman sen bizim gruba haber ver otururuz bir yerde.
İrem: Meriç bu işin içinde mi peki ?
Ben: Öyle birini tanımıyorum. Sonra konuşalım hastaneye geldik.

''Hayatım benden daha önemli iki saattir kiminle konuşuyorsun ?'' Arabadan indik . Girişe doğru ilerledik.
''İrem'le konuştum bizim grupla buluşucazda burdan sonra ''
''Ne güzel hem bende onlarla konuşmak istiyordum.''
''Deniz aslında biz yanlız olacaktık . Seninle zaten bir gün tanıştıracağım .'' Başını onaylarda salladı . Doktorun kapısını geldiğimizde ayaklarımın titrediğini hissettim. Kapıyı tıklatıp içeriye girdim .

''Asyacım merhaba otursana '' koltuğu işaret etti. İşaret ettiği koltuklardan birine ben diğerine Deniz oturdu .
''Ağrın varmı?'' ''Şu sıralar biraz sızı oluyor.'' ''Anladım o zaman biz bir EKG çekelim '' Deniz'e döndü. ''Siz lütfen burda oturun. '' dedi ve Perde ile kapalı alana doğru ilerledik . İşte yeniden başlıyorduk. Gergindim.
''Sakin ol ve normal bir şekilde nefes al ''diyip aletleri taktı. Ekranda kalp atışını görmemle tedirgin olmuştum çünkü normal bir ritimle atarken birden çok yavaşlamıştı ve sonra tekrar aynı şekilde atmaya başlamıştı. Korkulu gözlerle doktora baktım.
''Ne oluyor '' birden aletleri çıkartmaya yeltendim. Burdan çıkmak istiyordum çünkü bunalmıştım. Her şey üstüme üstüme geliyordu . Aletleri çıkartıp kendimi odadan dışarıya attım. Odanın kapısının önündeki duvara dayanıp nefesimi düzene sokmaya çalıştım. Başım dönmüştü. Deniz elimi tutu .
''Asya bana bak önce şu suyu iç sonra odama geçelim '' zorlada olsa iki yudum almıştım. Odaya yavaş yavaş girdim ama hala aynıydı. Doktor camları açtı .
''Şimdi daha iyi mi ?'' Basınla onayladım. Koltuğa oturdum.
''Öncelikle kalp ritmini görmemle yaptığın tepki biraz farklıydı . Bu durum seni derinden etkilemişse benziyor bu nedenle seni pisikolaga yönlendireceğim. '' Denizle göz göze gelmiştik.
''Bakın ben bunu istemiyorum hem geçti . '' Deniz araya karışmıştı .
''Aşkım doktor hanım ne diyorsa onu yapacağız. Ben yanında olacağım.'' Korkuyordum. Allah belanı vermesin burdan kaçıp gitmek istiyordum.
''Durumum ne ?''
''Bak Asya seninle açık konuşacağım . Kalbinin ortasında bir delik var . Bu senin çabuk yorulmanı ve bayılmalarının sebebini açıklıyor. Ama ameliaytla bunu halledebiliriz. ''
''Peki ölüm riski ''
''Asd yada dikişle dikeceğimiz için %50 ama bunu defalarca yaptım bana güvenebilirsin''
''Ama bu ya ölürsün ya kalırsın demek . Başka şansım varmı ?'' Deniz şaşkınca bana baktı.
''Ameliyat olmayacağını sakın söyleme ''
''Başka bir seçenek yok ve eğer bu ameliyatı olmazsan ölürsün .''
''Ne kadar ömrüm vardır tahmini ?''
''Bunu tahmin etmek zor ama en fazla 3 yıl ''
''Anladım teşekkürler ''
''Ameliyattan önce 1 kez daha görüşelim o zamana kadar bu ilaçları alın '' diyip reçeteyi verdi. Hışımla odadan çıkıp arabaya bindim.
Ölümle burun buruna gelmiştim bir kez daha ordan bakınca zengin hayatı mükemmel lüks içinde yaşıyor gibi gözüksemde . Kimse içimdeki çığlıkları duymuyordu.

''Aşkım betin benzin atmış istersen seni eve bırakayım tayfaylada sonra buluşursun.''
''Şu an bana en iyi gelecek şey bizimkiler lütfen beni kafeye bırak ''
''Peki sen bilirsin.'' Yol boyunca suskunluk hakimdi . Kafenin önüne geldiğimizde arabadan indim. Deniz dudaklarına bir buse bıraktı.

Meriç

Hayatınızda ki insanın değerini anlamak için ölmesini beklemenize gerek yoktur. Sizin veremediğiniz mutluluğu başkasıyla yaşadığını gördüğünüz zaman değerini anlayacaksınız. Şu an o evlincek ve ben ona deli gibi aşığım.
Elimdeki viski bardağını bir köşeye fırlatıp kırdım. Siyah deri ceketimi alıp evden çıktım. Kafeye ilk biz Mert'le gitmiştik. İçecek birşeyler sipariş edip pencereden bakmaya başladım. Kaldırıma kırmızı lüks bir otomobil yaklaştı . İçinden Asya ve Deniz çıktılar . Deniz Asya 'nin dudaklarını öptüğünde birden ayaklandım. Şu an onu öldürecektim. Mert'in şaşkın bakışlarını gördüm.
''Kardeşim seni anlıyorum. İsteyerek ayrılmadığınıda ama Asya'ya gidip hangi sıfatla kızabilirsin ya da hangi sıfatla Deniz'i dövebilirsin ?' Akıllı ol Meriç çok az kaldı . Herşey eskisi gibi olacak ''
''Mert o evlenicek''
''Evlenmiyecek Meriç bazı şeyler biliyorum o yüzden sadece sakın ol ve oyuna devam et yoksa herşey çok kötü olacak ''
''Ne biliyorsun?''
''Meriç bunu söyleyemem sadece bana güvenmek zorundasın '' o sırada kafeye Asya girdi . Beni görmesiyle yüzündeki az da olsa o gülücük solmuştu .
''Mertcim nasılsın '' diyip Mert'le konuşmaya başladı beni görmüyordu bile.

Asya

Meriç'in burda olması beni üzüyordu içten içe ama ona belli etmemeye çalışıyordum.
''İyiyim Asya hanım sizler ''
''Bizde iyiyiz ''
''Senin bugün doktor işi vardı . Ona ne oldu .'' Meriç'le bu sözün üstüne göz göze gelmiştik.
''Asya eğer benim yanımda anlatmak istemiyorsan'' Meriç bunu söylerken haklıydı.
''Hayır anlatabilirim ama fazladan bir kişinin daha bana acıyan gözlerle bakmasını istemiyorum.''
''Ben senin için fazlalık mıyım?'' dalga geçercesine imayla gülümsedim. Bu galiba hiçbirşeyin farkında değildi .
''An Meriç Ahh sen benim için bir hiçsin koca bir hiç ''
Mert şaşkınca bana baktı. Meriç eminim masanın altından yumruğunu sıkıyordu. Sinirlenmiş olabilirdi ki bu benim işime bile gelirdi.
''Haklısın Asya duygularımız karşılıklı o zaman bu hiç olan kişiye ve Mert'e anlatacak mısın artık durumunu'' Meriç'in bu sözleriyle yıkılmıştım. Daha bu sabah bana neden evleneceğim konusunda hesap soran kişi ile karşımda canımı yakan sözler söylen kişi aynı kişi olamazdı . Emindim o beni sevmemişti. Ama çok saçmaydı niye o zaman seviyor gibiydi. Allah'ım sen bana sabır ver . AMİNNNN .
''Tabii anlatayım '' yutkundum.
''Ameliyat olmam için 3 yılım var yoksa ''
''Aklına bile getirme '' arkamdan gelen ses ile birden kafamı çevirdim .
''Deniz...''

Bölüm sonu söz : Öpemediğin, sarılamadığın, koklayamadığın birini özlemek; ölümü özlemek gibidir... Seni bitirir!... Beni bitirir!...Bizi bitirir!...

Hola
🔥 Deniz neden geldi?
🔥 Meriç ne oyunu oynuyor
🔥 Mert ne biliyor ?
👇 Hadi fikirleri yorumlara alalım.
👇⭐Vote verelim lütfen

🦋 Kişisel 🦋

Tercih dönemi bitti.
Nitelikli Anadolu lisesi yada özel okul düşünüyorum. Hadi hayırlısı . 🙏🏻

Güzelim Benim!  (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin