-1-

264 35 77
                                    

BÖLÜM 1: ONLAR, ARAMIZDA

*****

(1903)

bir kapı tıklatma sesi geldi.

Ruh: Huzurunuzu böldüğüm için özür dilerim.

Bilinmeyen: Umarım elleriniz boş gelmemişsinizdir.

Ruh: Buna asla cürret etmezdim.

Ruh, elindeki yuvarlanmış kağıdı karşısındakine verdi.

Bilinmeyen: Kolay bir iş olmadığına inanıyorum. O nasıl?

Ruh: hala kendinden geçmiş durumda. Düzelmesi biraz zaman alacak.

Bilinmeyen: En azından bundan, bizde bolca var.

*****

(Şimdiki zaman- Westfield)

'Anlatıcı: Midenizdeki o, hiçbir şeye bağlayamadığınız endişe hissini bilir misiniz? Bazen kolayca tahmin edemezsiniz... bu günden itibaren hiçbir şey aynı olmayacak.'

Oh, hadi ama! Tekrar olmaz! Emma, beni öldürecek!

O sırada telefonuma gelen mesajla iyiden iyiye korkmaya başladım. Emma mesaj atmıştı.

''08:50 - yoldayız! 10'da sende olacağız :-*'' -Emma

''09:10 - benimle dalga mı geçiyorsun?! Hemen aşağı gel!'' -Emma

''09:21 - yine uyuyakaldığına inanamıyorum. Yolculuğa çıkacağımızı bilmene rağmen dün gece dışarı çıktın!'' -Emma

Daha fazla gecikmeden iki dakikaya geleceğime dair mesaj attım. Şimdi olabildiğince hızlı giyinmeliydim. O sırada masamın üstünde bir not buldum. Notta 'mesaj uzun olmayacak merak etme. Geç kaldığını biliyorum. Bu sabah seni uyandırmak istemedim, eve geldiğini biliyorum... Rahatla ve keyfine bak, bunu hakettin. Oraya vardığında beni ara! Sevgiler. - abin' yapışkan notun yanında, tılsım fotoğrafı duruyordu. O fotoğrafı gittiği her yere götürüyordu. Fotoğrafa daldığım sırada dışarıdan gelen korna sesiyle gerçekliğe döndüm. Hemen gitmeliydim. Üzerime hardal sarısı elbisemi giydim ve saçlarımı ördüm. Çok küçük olmayan bir çantaya birkaç kıyafet ve fotoğrafı koyup hızla odadan çıktım. Emma ve Alex beni sokakta arabayla bekliyorlardı. ''Kraliçe nihayet geldi! Bizi sadece kırk beş dakika beklettin.'' diye iğneleme yaptı Emma. Onlardan kısaca özür dileyerek arabaya bindik ve hemen yola çıktık çünkü Alex'in dediğine göre yol birkaç saat sürecekmiş. Yol boyunca Emma bana öğütler verdi. 'Bütün gece parti yapmak ve zamanında kalkmak bir arada olmuyor, bunu unutma.'

Yolculuğun gerisi sessiz geçmişti. Fakat gülüşmeler ve iyi ruh hali, gümbürtü ve fren sesiyle bölündü. Arabayı durdurup dışarı çıktık. Alex'e ne olduğunu sorduğumda lastiğin patladığını söyledi ve kontrol etmeye gitti. ''Bu olamaz... şimdi ne yapacağız?'' dedi Emma. Her şey için fazla endişeli bir ruh hali vardı. ''Sanırım birileri yoldan geçecek ve bize yardım edecektir.''

O sırada Alex tekrar yanımıza geldi. ''Size bazı haberlerim var. Kötü ve daha kötü,'' demesiyle Emma homurdandı. ''Harika! İlk önce hangisini duymak istediğime karar veremiyorum.''

''Kötüsüyle başla,'' dememle konuşmaya başladı. ''Bu sadece patlak bir lastik, ortada arıza yok. Daha kötü olansa...'' biraz duraksadıktan sonra mahçup bir ifadeyle bize baktı. ''Ne? Daha kötü olan ne?'' boğazını temizledi. ''Şey, benim... yedek lastiğim yok.''

''Ne?!''

''Dalga mı geçiyorsun?'' benim sorumdan sonra üzülerek, ''maalesef, gerçek bu.'' dedi. Emma ise fazla endişeli ve kızgındı. ''Hangi moron yedek lastiği olmadan yolculuğa çıkar ki?! Bu olamaz!''

UyanışHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin