-2-

110 28 35
                                    


Damian, Emma ve benim beraber kalacağımız odaya getirmişti.

"Burası odanız... burada uzun süre kimse kalmadı. Biraz dağınıksa özür dilerim." Damian mahçup bir ifadeyle konuşmuştu. Odaya bir göz attığımda aslında birazdan daha çok dağınık olduğunu gördüm ama bundan yakınacak değildim. Zaten evinde kalmamız gibi bir incelik göstermişti. Her şey dört dörtlük olmasa da olurdu. "Biraz mı? Bu adam çıldırmış mı?" Emma fısıldayarak söylediği kelimelerin ardından ekledi. "Burada uyumaya korkuyorum."

"Şşhh, seni duyacak. Sakin ol!"

Sessizce onu uyardığımda Damian içeri girdi. Ne ara çıkmıştı? Hiç görmemiştim. "Ne olur ne olmaz diye size mum getirdim." Mumu yatağın yanındaki komodinin üstüne bırakıp bize baktı. Aslında daha çok bana baktı. "Fırtına yaklaşıyor ve yağmur yağdığında her zaman elektrik kesintisi olur."

"Ashley, buradan çıkıyoruz."

"Şşhh!" Onu bir daha uyardığımda susmayı başarabilmişti. "İyi geceler, sabah görüşürüz." diyerek odadan çıktı Damian. Hızla Emma'ya döndüm. "Sen aklını mı kaçırdın? Seni duyabilirdi. Senin neyin var?"

"Bana bunu gerçekten soruyor musun? Etrafına bak. Bunu sorun etmiyor musun?"

"Harika olmaktan çok uzak, ama ne yapabiliriz? Dışarıda uyumaktansa burada uyumayı tercih ederim."

"Artık hangisinin daha iyi olduğundan pek de emin değilim." Emma'ya arkamı dönüp arabadan aldığım çantayı kenara indirdim. "Sadece dramatiksin. Adam bize konaklama teklif etti, minnettar olmalısın." Gözümü koyu renkli perdelerde gezdirdim. Yer yer sökülmüş perdeler ve boyası kırılıp dökülmüş şarap rengi duvarlar biraz korkutucu görünüyordu, evet. Ama burada kalmak şuan tek çaremizdi.

"Burada rahat değilim, burası hayaletli evlere benziyor."

Derin bir nefes verdim. "Benden ne istiyorsun Emma? Burada kalmayı bilinçli olarak seçtik."

"Bu, iyi bir fikir değildi."

"Paranoyak olmayı kes!"

Yatağa oturup başımı ellerim arasına aldım. "Damian iyi bir çocuğa benziyor."

"Oh, saçmalama, adam tam bir çılgın."

"Abartıyorsun"

Emma hızla yanıma geldi. "Garip olduğunu düşünmüyor musun?"

Düşünüyor muydum? "Yani, belki biraz ama buna ben karar veremem. Yalnız gözüküyor." Bu tartışma iyice beynimi bulandırmıştı. Emma fazla paranoyak olmasa çok iyi bir kızdı aslında. "Emma, bunu düşünmeyelim şimdi. Şafak söktüğü an gideceğiz zaten," dedim.

"Bilmiyorum, ama tamam, çıkıntılık yapmayacağım. Alex nerede?"

Çantamı karıştırırken cevapladım. "Yandaki odada."

"Umm, bilmen için söylüyorum, bugün sana nasıl baktığını farkettim."

"Kimin?"

Bir an afalladım. Neden böyle olmuştu şimdi? Neden istemsizce Damian'ın adını söylemesini beklemiştim?

"Alex! Tabii ki başka kim olabilir?"

"Alex mi?" Alex benim uzun zamandır arkadaşımdı. Bir ara aramızda kısa bir ilişki olmuştu ama şimdi onu arkadaşım olarak görüyordum. O zamandan beri ona hiç o gözle bakmamıştım. "Emma, lütfen..."

"Bunda bu kadar garip olan ne?"

Cevap vermediğimde devam etti. "Siz daha önce çıkmıştınız. Sana hâlâ aşık olduğuna eminim."

UyanışHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin