"Yani?" Israrcı bakışlarımla ona baskı yapmaya devam ettim. O ise fazla inatçı davranıyordu.
"Sana bunun imkansız olduğunu söyledim!"
"Tamam, sen bilirsin. O zaman çılgınca şeyler yaparım."
"Ashley!"
"Bu senin seçimin!" Böyle bir tehdit uygulamak benim de hoşuma gitmiyordu, fakat başka çare bırakmamıştı. Theron sessizleşti.
Sanırım başarmıştım.
*****
Matt, salona doğru bakındı. Ashley'i arıyordu. Merdivenlerden çıkarak kapısını tıklattı. İçeriden ses gelmeyince yavaşça kapıyı araladı. "Ashley?" Burada da değildi. O sırada alt kattan kapının zili çaldı. Gelen o olmalıydı. Matt hızla aşağıya inerek kapıyı açtı. "Ash-" gelen kişinin o olmadığını görünce sözünü tamamlayamadı.
"Benim, Ashley değil."
Matt uzun zamandır onu görmemişti. Yüzünde merak ve büyük bir gülümsemeyle onu içeriye aldı. "Chris, gelmişsin. Olanlar için üzgünüm."
"Bitti, Matt. Bunun hakkında konuşamıyorum, çok acı verici."
"Anlıyorum."
"Sana ne oldu? İyi görünmüyorsun."
Matt duraksadı. Yüzü aniden asılmıştı. Nereden başlayacağını bile bilmiyordu. "Chris, bir çok şey oldu. Emma..." Matt soluklanmayı bekledi. Buna inanması hâlâ ne kadar güçse, söylemesi de o kadar güçtü. Derin bir nefes alarak gözlerini kapatırken, birden söyledi. "Emma öldürüldü."
Chris'in yüzünden büyük bir şaşkınlık dalgası geçti. Matt'in dediği şeye inanmakta güçlük çekiyordu. "Ne?!" Chris, kaşlarını o kadar çatmıştı ki neredeyse birleşecekti.
Ölüm, işte bu kadar basitti.
"Birkaç gün boyunca kayıptı. Sonra... sonra ben, haberlerde gördüm."
"Bu nasıl oldu? Kim yaptı?" Chris anlamıyormuş gibi ellerini galeyanla havada salladı. Aklı çok fena halde karışmıştı.
"Bilmiyorum."
"Ashley nerede?"
"Haberi gördükten sonra evden dışarıya çıktı." Matt endişeyle koltuğa oturdu. Onun nerede olduğunu kendisi de bilmiyordu. O evden çıktıktan sonra ona yetişmeye çalışmıştı ama bulamamıştı. Zamanın büyük kısmını dışarıda gidebileceği yerlere bakarak geçirmişti, sonra eve dönmüştür umuduyla eve dönüp onu bu sefer evde aramaya başlamıştı, fakat onu, burada da bulamamıştı. Sonra ise Chris gelmişti. "Nasıl hissettiğini tahmin edebilirsin, Emma onun kız kardeşi gibiydi. Tamamen yıkıldı."
"Nereye gittiğini biliyor musun?"
"Bilmiyorum, gideli birkaç saat oldu. Telefonu kapalı."
Chris endişelenmeye başladı.
*****
"Gerçekleşti, tacı giydi."
Dominic, karşısına çıkan ruha baktı. "Evet." Damian'ın Magnar olduğundan haberdardı. Açıkçası bu konu hakkında ne düşüneceğini bilememişti.
"Şimdi ne yapacağız?" Ruh kaygılı kelimelerinden sonra devam etti. "Ona karşı savaşamayız. Sonraki hareketimiz ne olacak?"
"Sözünü yerine getirecek."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uyanış
Ma cà rồngİstemeyerek sırlar ve gizemlerle dolu karanlık ölüler diyarında sürüklenen Ashley adındaki kız, hayatı ve bilinmeyen, yasak aşkı rasında denge kurmaya çalışacak. En derin korkularının üstesinden gelmek ve insanlığın iyi saklanmış sırrını ortaya çıka...