Uyanış

-42-

Theron beni onayladığında gözlerim kitaplığa değmişti. Gördüğüm şeyle korkudan kalp ritimlerim hızlanmıştı. Gözlerimi oradan ayıramadan konuşmaya çalıştım. "Damian... ben gördüğüme inanamıyorum..." bunu görmeyeli aylar oluyordu. Hâlâ gizemi çözülememişti. "Siyah kutu?"

"Evet, o."

"Ona mı verdin?"

"Tabii ki hayır! Gerçekten böyle bir şey yapacağımı düşünüyor musun?" Ben olanlara anlam veremezken, hızla konuşmaya devam etti. "Sana söylemek istememiştim, ama birkaç ay önce evimden kaybolmuştu. Bu işin içinde Olivia'nın olduğunu varsayıyordum, bu, onu olaydan sonra ilk görüşüm."

"Kutunun içinde ne saklı olduğunu öğrenebildin mi?"

"Evet."

Merak, tüm vücuduma virüs gibi yayılmıştı. Aylar geçmesine rağmen hâlâ ne olduğunu ve neden evime bu kutunun yollandığını merak etmeye devam ediyordum. Aniden adrenalin patlaması yaşamıştım. Olaylardan dolayı unuttuğum siyah kutu, hemen gözkerimin önündeydi. İçinde saklı gerçeği öğrenmeye sadece bir adım uzaktaydım. "İçinde ne var?"

"Ashley... bu kutu, kaderinle ilgili bir gerçeği saklıyor." Merakımı iyiden iyiye arttırırken devam etti. "Açma kararın sağlam ve kesin olmalı. Sonrasında geri dönüş olmayacak."

"Ne demek istiyorsun?"

"Bu her şeyi değiştirecek. Sonuçları beklenmedik olacak, sana tek söyleyebileceğim bu." Yeşil gözleri direkt gözlerime odaklanmıştı. "Bu, senin seçimin."

"Beni ürkütüyorsun."

"Ashley, salona geri dönmeliyim." Yüzüm asılmıştı. Çünkü salondan kastının, evin salonu değil, Drâventür olduğunu biliyordum. "Nihai karar vaktin geldi, çünkü bunun sonunda artık sana göz kulak olamayacak veya başını beladan kurtaramayacağım."

Hadi ama! Bir siyah kutunun içinde bu kadar önemli ne olabilirdi ki? Vücudum kutuyu bir an önce açmak için büyük bir istek gösteriyordu. Aynı zamanda, bir o kadar da korkuyordum.

"Hangi yolu takip edeceğine karar vermenin vakti geldi."

"Ne demek istiyorsun?" Çenem stresten titremişti. Kalbim hızla atmaya devam etti. Hatta öyle ki, birazdan dışarıya fırlayacaktı. Damian ağırlıkla bana yaklaştı.

"Seni seviyorum ve benimle gelmeni istiyorum."

Dilim tutulmuştu. Nasıl konuşulur, unutmuştum.

"Sana evde bulduğun çizimi ve her zaman bilmek istediğin şeyleri anlatacağım." Nefeslerimde boğulmamak için sakinleşmeye çalıştım. "Seni güvende tutmak için elimden geleni yapacağım, çünkü belli ki... sen olmadan yaşayamıyorum... ama başka bir yolu seçersen, bu, son demektir. Salona geri dönerim ve muhtemelen bir daha beni hiç göremmezsin."

"Damian..."

"Chris'in iyi olduğunu öğrenmek istediğini biliyorum. Bu her ne kadar canımı acıtacak olsa da, gidip kendin öğrenmene izin vereceğim. Bu, senin seçimin."

Tam bir yol ayrımındaydım. Bu zamana kadar birçok ikilemde kalmıştım, fakat bu, en zorlarıydı. Damian burada söylediği şeylerde kesindi ve hayatımın nereye gideceği hakkında bir karara varmam gerekiyordu. Damian, benimle olmak istiyordu, ama bir diğer yandan, Chris hayattaysa, onun zindanda kapalı kalmasına izin veremezdim. Ona karşı olan duygularım, onu orada öylesine bırakmama izin vermezdi. Olan her şeyi düşünmüştüm, bu bende bir duygu patlaması yaşatmıştı. Damian, Chris, ölü arkadaşlarımın yüzleri... tüm bunlar beni kızdırmış ve intikama aç bir hale getirmişti. Yaşadığım onca şeyden sonra, daha fazla kaçmak ve korku içinde yaşamak istemiyordum. Yalnız başıma savaşarak, arkadaşlarımın intikamını alabilir miydim? Ancak siyah kutu, benim için her zaman bir gizem olmuştu ve nihayet artık onun hakkındaki her şeyi öğrenebilirdim.

Neden Damian, bunun bazı beklenmedik sonuçları olabileceğini söylüyordu? Doğru kararın ne olacağını bilmiyordum ve bu, beni ikiye ayırıyordu.

"Damian, gitmeliyiz."

Theron arkadan uyardığında, aynı zamanda benim için de zamanın azaldığını anlamıştım. Bir karar vermem gerekiyordu. Damian beklentiyle bana baktı.

"Ashley?"

Ne demeliydim?

Damian'la olmak istiyorum?

Siyah kutunun gizemini çözmeliyim?

Ödeşme zamanı?

Chris'in hayatta olup olmadığını öğrenmeliyim?

Hangi duygum daha ağır basıyordu? Aşk, merak, intikam, endişe?

*****
Merhabalar.

Burada bitirdim çünkü bir seçim yapamadım. Kendimi bile zora soktum yani dlsll.

Sizce hangisi seçmeli? Aşkının peşinden mi gitmeli, siyah kutunun gizeminin peşinden mi? Yoksa intikam duygusunu açığa çıkarmalı mı, Chris'in zindanda olup olmadığını kontrol mü etmeli?

Lütfen oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin. Kendinize iyi bakın. :)