-27-

34 7 22
                                    

BÖLÜM 5: DAYANILMAZ SUSUZLUK

"Hayır, Alex..." sesim kısılmaya başlarken hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Ayaklarımda güç hissetmeyince yere çömelerek yüzümü kapattım. Gözlerim, su çeşmesi gibi akıyordu. Hayatım boyunca, bu anı, bu görüntüyü unutamayacaktım. Kalbim hep bunun yasını çekecek, gözlerim hep bu anın gözyaşlarını saklayacaktı. Devam ederken Olivia katı sesiyle konuşmaya başladı.

"Konuşmamızın vakti geldi."

Onu dinlemek istemiyordum. Hiçbir şey yapmak istemiyordum. Gözlerimin bana oyun oynadığını ummaktan başka bir şey düşünemiyordum. "Alex... lütfen, uyan!"

"Artık seni duyamaz."

Gözyaşlarım, görünüşümü bulanıklaştırırken hüzün ve sinirle o kadına döndüm. "Neden? Bunların hiçbiri onun hatası değildi! O benim arkadaşımdı..." gözyaşlarım yanaklarımdan intihar ederken, sesim kısılmaya başlamıştı.

"O, senin yüzünden öldü."

Gerçek bir daha yüzüme çarparken inanamazca Dominic'e döndüm. "Neden Dominic? Bunu neden yaptın?"

Hıçkırığım boğazımdan kaçtı. Harap olmuştum. Daha önce bu kadar yoğun ağladığımı ve üzüldüğümü hatırlamıyordum. Az önce arkadaşımın ölümüne sebep olmak, beni bitiriyordu. Kendimi hayatım boyunca asla affetmeyecektim.

"Hepinize lanet olsun! O hiçbir şey yapmamıştı. Onu neden öldürdünüz?"

O anda hemen hatamı anlamama neden olacak bir şey görmüştüm, ama bu aynı zamanda beni daha da mağlup etmişti. Onun burada ne işi vardı? Bu da mı gözlerimin bir oyunuydu?

"Charlotte? Burada ne arıyorsun?"

Ondan sonra Charlotte'ın gözleri arkamdaki Alex'in bedenine baktı. Gözleri kocaman açılmış, inanamazca etrafa bakıyordu. Ben ise, olanlara anlam veremiyordum. "Alex... hayır!" Keder dolu bakışlarını kadına çevirdi. "Olivia, bunu yapmış olamazsın!"

Anlam veremiyordum hiçbir şeye. "Hiçbir şey anlamıyorum. Charlotte? Sende mi bunun bir parçasısın?" Ona kırık bakışlar yolladığımda sessiz kaldı. Ona inanamıyordum! "Bunu bize nasıl yapabildin!"

"Ashley..."

"Alex öldü! Sen ne yaptın?"

Başıma fena ağrılar girmeye başlamıştı. Kendimi saatlerdir mekik çekiyormuş kadar yorgun hissediyordum. Belki de daha fazla.

"Olivia, bu, anlaşmamızın bir parçası değildi! Alex'in ölmemesi gerekiyordu. İstediğin her şeyi yaptım."

Sinirle üstüne yürüdüm. "Hain!" Dominic kolumdan tutarak geriye çektiğinde ondan kurtularak kenarda durmaya başladım. Bu kirli insanların, veya varlıkların bana dokunmasından tiksiniyordum. "Bunu neden yaptın? Alex'in bununla bir ilgisi yoktu!"

Gözlerim yanmaya başlamıştı. Dışarıdan berbat göründüğümü biliyordum, fakat bu, düşüneceğim bir konu değildi. Charlotte, bana bakıp Olivia'ya döndü.

"Olivia, neden? Bir anlaşma yapmıştık!"

Olivia kaşını kaldırarak, küçümsercesine Charlotte'a baktı. "Neden benim kararlarımı sorgulayabileceğini düşünüyorsun? Ne anlaşmasından bahsediyorsun?" Ardından soğuk gözlerini Charlotte'ın üzerinde gezdirdi. Ona hemen ezilmesi gereken bir böcek gibi bakıyordu. "Hâlâ hayatta olduğuna sevinmelisin, seni zavallı canlı. Ama bu uzun sürmeyecek." Sert ses tonuyla Dominic'e dönerek ekledi.

"Dominic, götür onu."

Dudaklarım duyduğum şeyle aralanırken aklıma korkunç görüntüler gelmişti. Charlotte, korkuyla çığlık atmaya başlamıştı. "Hayır! Hayır!"

UyanışHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin