-34-

46 5 16
                                    

İçimde, aniden bir adrenalin patlaması hissetmiştim. Uzun zamandır Damian'ın Olivia ile ilişkisini, Damian ve Evelyn'in geçmişini merak ediyordum. Ardından Theron'la vedalaştık ve gitti. Gitmesiyle eş zamanlı olarak düşüncelere dalmıştım. Çok zor bir ikilemde kalmıştım. Mezarlığa gidip, Dominic'in Ravenna ve Olivia ile olan ilişkisini mi, yoksa Darkwood'a gidip Damian'ın geçmişini mi öğrenmeliydim?

Neyi öğrenmeliydim? Olivia'nın geçmişini mi, yoksa Damian'ın geçmişini mi?

*****

Odamda, yatağıma uzanarak tavana bakıyordum. Uzun zamandır, Dominic'e mi, yoksa Darkwood'a mı gitmeliydim, karar verememiştim. Nihayetinde bir şey farkettim.

Damian'ın geçmişini öğrenme arzusu, daha ağır bastırıyordu.

Pencereden dışarıya baktım. Akşam olmak üzereydi ve yolu da hesaba katarak, giyinip çıkmam iyi olurdu. Hızlıca kot ve askılıyı üstüme geçirerek evden makyaj yapmadan çıktım.

-Birkaç saat sonra-

"Theron, buradayım!"

Damian'ın oturma odasına girmiş, Theron'u beklemeye başlamıştım. Birkaç defa seslenme girişiminden sonra Theron'un evde olmadığı kanaatine vardım. Çabuk gelse iyi olurdu, Chris'i sabahki konuşmadan dolayı merak etmiştim. Onu arayacaktım. Telefonumu çıkararak Chris'i aradım. Chris, yanıt vermeyince iyice endişelenmeye başlamıştım. Birkaç defa daha aradım fakat ulaşılmıyordu. Chris'e neler oluyordu? Sabırsızca ayakta aşağı yukarı yürümeye başladım. Theron'un bir an önce gelmesini istiyordum.

---

Zaman geçiyordu, ama Theron gelmemişti. Gözlerim, uzun süredir görmediğim çizimime değince, odaya uzun uzun bakmaya başladım. Bu çizimi unutmuştum. Bana bunu nereden aldığını hiçbir zaman söylememişti. Ondan sonra odaya göz attığımda, biri dışında hepsinin yarı açık olduğunu farkettim. Bu dikkatimi çekerken, şansımı denemek için açmaya çalıştım. Tam da tahmin ettiğim gibi kilitliydi. Tekrar şansımı deneyerek çantamdan bir saç tokası çıkardım. Tokayı sokup zorlamaya çalıştım. Yaklaşık beş dakikalık bir uğraştan sonra, kilit bilindik sesle açılmıştı. Kalbim içinden çıkacak şeyle heyecanlanmaya başladı. İçini açtığımda bir mektup buldum. Mektup, uzun zaman önce yazıldığını belli edercesine sararmıştı. Merakla mektubu açtım.

"Damian bunu aramızda tutmalıyız. Kimseye hiçbir şey söyleme, Dominic'e bile. Zamanı geldiğinde, söz verdiğim gibi, kurtarılacaksın."

Mektubun kimden geldiğini bulmak için göz gezdirdiğimde Theron'un sesini duydum.

"Ashley, gelmişsin."

"Theron! Evet, içeri girdiğini duymadım, özür dilerim." Mektupla yakalanmanın verdiği utangkçlıkla saçmalamıştım.

"Bu kadar çabuk geleceğini tahmin etmemiştim. Gaius'u görmeye gittim."

"Damian hakkında haberler var mı?"

Theron bana baygın bakışlar attı. "Ashley, bunu konuştuk. Etrafta onu sormamalısın."

"Peki o zaman, vakit kaybetmeyelim. Damian ile Olivia'nın nasıl tanıştıklarını öğrenmek istiyorum."

Theron soluk vererek koltuğa oturdu. Bende onun çaprazında duran koltuğa oturarak dört kulakla dinlemeye başladım.

"1898'de tanıştılar. Olivia, Sutton'ların yanındaki eve taşınmıştı. O zamanlar için çok şımarık, bağımsızdı. Diğerlerinden farklıydı. Damian ve Dominic'in de dikkatini çekmişti."

Son cümleyle istemsizce kalbim hızlanmıştı. "Damian ondan hoşlanmış mıydı?"

"Hayır, sadece ilgi çekici bulmuştu." Ardından devam etti. "Olivia, sık sık göl kenarlarında yürüyüşe çıkardı. Damian ve Dominic de orada çok vakit geçirdikleri için, onunla orada tanıştılar. Zaman geçtikçe, yakınlaştılar. Ancak bir gün, Damian'a bir şeyler oldu ve onu her gün orada görmeye başladı."

UyanışHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin