Evelyn, kızgın bir şekilde, Damian'ın çalışma odasından çıkmıştı. Damian ise, kaybolmuş gibi, orada takılı kalmıştı. O anda aklından bir düşünce geçmişti. Ya Evelyn haklıysa? Ya Ashley gerçekten bir daha onu görmek istemiyorsa?
Öncesinde bir yere gitmeliydi. Sonra her şey daha da netleşecekti.
*****
Bir kapı zil sesinden sonra Matt, kapıya doğru ilerledi. Gelen kişi Emma'ydı. "Emma, geldiğin için teşekkür ederim.""Ashley hakkında bir bilgin var mı?"
Matt, Emma'yı içeri aldıktan sonra kapıyı kapattı. Sıkıntıyla koltuğa oturarak aşağıdan Emma'ya bakmaya başladı. "Hayır, bir şeyler bilseydim sana haber verirdim."
Emma günlerdir kendine gelememişti. Polisi aramışlardı fakat hiçbir çalışma sonuç göstermemişti. Bir anda ortadan kaybolmanın mantıklı bir açıklaması yoktu. "İyi olmaları için tanrıya dua ediyorum, her gün. Matt, çok endişeleniyorum."
Aralarında biraz sessizlik oluştu. Matt düşünüyordu. "Şu Damian denen çocuğun nerede yaşadığını biliyor musun?"
Emma bu sorulardan sıkılmıştı. "Bunu bana neden soruyorsun?"
"Onu görmek istiyorum."
Emma, Damian hakkında kötü düşüncelere sahipti. Onun tehlikeli biri olduğunu düşünüyordu. "Hayır, Matt..."
"Belkide Ashley'i orada rehin tutuyordur."
"Neden bahsediyorsun?"
Odaya giren üçüncü ses ile Emma ve Matt o tarafa döndü. Konuşan kişi Chris'ti. Ashley'in adı geçer geçmez endişe ve kızgınlıkla sormuştu bu soruyu. Emma tekrar Matt'e döndü. "Matt, lütfen dur."
"Matt?" Chris sorarcasına ona baktı. Tam olarak neler döndüğünü anlamamıştı. Matt açıklık getirmek isteyerek Chris'e baktı. "Emma'ya Damian'ın nerede yaşadığını sordum."
"Hâlâ Ashley'den bir haber yok mu?"
"Hayır." Matt umutsuzca başını salladı. Kaybolduğunu öğrendiğinden beri gözüne uyku girmiyordu. Her dakika telefonunu arıyor, açması ümidiyle bekliyordu. Chris kararlılıkla yaklaşıp konuştu.
"Gidip Damian'ı bir ziyaret edelim."
Emma aceleyle konuştu. Onların da başına bir şey gelmesini istemiyordu. "Çocuklar, lütfen, inanın bana oraya gitmek istemezsiniz."
Matt onu ikna etmeye çalıştı. "Emma, daha fazla bekleyemeyiz, gidelim."
Ardından evden kararlılıkla çıktılar.
*****
"Yani?"
Dominic, bana cevap beklercesine bakıyordu. En son beni bir yere götüreceğini teklif etmişti ve ben, daha yanıt vermemiştim. Çünkü düşünüyordum. Bu başka bir tuzak mıydı? Ne farkederdi ki, her şekilde buradan kurtulamayacaktım. Ona feri sönmüş gözlerle baktım. "Peki."
Artık kaybedecek bir şeyim yoktu.
*****
"Bir şey öğrendin mi?"
Olivia, odada dört köşe olmuş gibi oraya buraya düşünerek yürürken odaya ruh girmiş, ve beklenti içinde ona bu soruyu sormuştu. Ruh, özür dilercesine bakışlar attı.
"Hayır. Görünüşe göre, kimse bu durumlar hakkında bir şey bilmiyor."
"Olivia!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uyanış
Vampireİstemeyerek sırlar ve gizemlerle dolu karanlık ölüler diyarında sürüklenen Ashley adındaki kız, hayatı ve bilinmeyen, yasak aşkı rasında denge kurmaya çalışacak. En derin korkularının üstesinden gelmek ve insanlığın iyi saklanmış sırrını ortaya çıka...