"Bu da nedir? Bu çizimde neden benim yüzüm var?" O anda farkettiğim diğer şeyle az daha küçük dilimi yutacaktım. Çizimin yanındaki şey kayıp bilekliğimdi. Gözlerime inanamıyordum. O anda dışarıdan sesler gelince ayağa kalkıp pencerenin yanına gittim ve dışarıya baktım. Damian, sarı saçlı kadınla duruyordu. Korkudan titremeye başlamıştım. Bu kadınla ne işi olabilirdi ki?
O kadın... burada neler oluyor?
Daha fazla beklemek istememiştim. Her ne kadar korkudan titresem de kararımı vermiştim. Ne konuştuklarını merak ediyordum bu yüzden bahçeye çıkmıştım. Sesleri bana geliyordu, onları duyuyordum fakat anlamadığım garip bir dilde konuşuyorlardı. Bu kararım, şuan bana çok aptalca gelmişti. Geri dönmek için arkamı dönmüştüm ama o an çok korkunç ve klişe bir şey oldu. Yaprakların çatırtısı, beni ele vermişti. Korkuyla arkamı tekrar döndüğümde Damian bir anda önümde belirmişti. Sarışın kadın ise birden kaybolmuştu. Damian'a baktığımda bana çok kızgın bir şekilde bakıyordu. "Burada ne arıyorsun?! Sana evden ayrılmamanı söylemiştim!" Bana gerçekten çok kızmıştı. Bağırması, ödümü koparmıştı. "Damian..."
"'Güvenli değil'in nesini anlamadın?!" Sinirle soludu. "Bana neden güvenmiyorsun?" Haklı olabilirdi ama bende haklıydım. Aklımda çok fazla soru işareti vardı. "Özür dilerim... ama bilgiye ihtiyacım var ve sen hiçbir şey anlatmıyorsun." Bana hâlâ çok sinirliydi. "Şimdi, beni iyi dinle. Bir yere gitmem gerekiyor. Sende arabana binip evine dön." Bu da ne demekti? Burada güvenli olduğumu söylemişti.
"Bekle! Bana burada güvenli olduğunu söylemiştin. Beni şimdi yalnız başıma bırakamazsın." Dişlerini sıkıyordu. Hâlâ çok sinirliydi. "Seni güvende tutmak için elimden geleni yapıyorum ve bu yüzden şimdi gitmem gerekiyor."
"Seninle gelmek istiyorum." Bunu ben söylemiş olamazdım. Mantıklı kararlar vermiyordum.
"Bu mümkün değil." Dedikten sonra daha sakin bir sesle konuştu. "Güven bana ve arabana binip uzaklaş." Damian arkasını dönüp gitmişti. Dışarısı karanlıktı ama uzakta sarışın kadının Damian'ı beklediğini ve birlikte gittiklerini görmüştüm. Arabaya doğru sarsak adımlar attım. Sonra aniden fikrimi değiştirdim. Bunu ya şimdi öğrenecektim ya da asla. Hem bulaştığım kadar bulaşmıştım bu işe. Eve tekrar girip araştırmaya devam etmiştim. Belki işe yarar bir şeyler bulabilirdim. Bir süre sonra rafta birkaç anahtar gördüm. Bu anahtar bir kapıyı açabilecek büyüklükteydi. Evdeki tüm kapıları kontrol ettim. Biri dışında tüm odaların kilidi açıktı. Bu, o gece Emma'yla kaldığımız odaydı. İçeri girmeliydim. Anahtarları tek tek denedim. Biri kapıyı açtığında içimde büyük bir korku ve heyecan dalgası oluştu. Kalbim çok hızlı atıyordu. Kapıyı itip içeri girdim. Umarım burada bir şeyler bulurdum. Aslında ne bulmak istediğimi de bilmiyordum. Dolap, yatak altı, yastıklar ve halı gibi bir çok yere bakmıştım. Sonra farkettiğim çekmeceyle ona doğru yürüdüm. İçimde buranın içinde önemli şeyler olduğuna dair bir his vardı. Çekmeceyi açtım. "Bu fotoğraflar da ne böyle?" Fotoğraflarda iki küçük çocuk ve bir kadınla bir adamın fotoğrafları vardı. Fotoğraf epey eski gözüküyordu. Çekmecede birkaç kırık oyuncak ve başka ıvır zıvırlarla doluydu. Sonrasında bir şey beni ürküttü. Dışarıdan sesler geliyordu. Pencereden dışariya baktığımda Damian'ı geri eve gelirken gördüm. Kalbim hızla atarken ne yapacağımı düşünüyordum. Daha sonra farkettiğim şeyle kanım donmuştu. Buna inanamıyordum. Damian'ın kıyafetleri kana bulanmıştı. Midem bulanmıştı. Tüm adrenalini kalbimde hissederken Damian'ın eve girmesini bekledim. Sonra pencere oluğunu kullanarak kendimi aşağıya attım. Yumuşak bir iniş yaptığım için canim yanmamıştı. Sonra arkama bile bakmadan arabama binip uzaklaştım.
(Birkaç gün sonra - Midville)
'Alex, Emma ve Ashley üniversiteye başlamıştı. Üniversite Midville'de olduğu için burada bir evde kalıyorlardı. Alex ve Emma yeni arkadaş edindikleri Charlotte ile birlikte üniversitenin bahçesinde oturmuş, sohbet ediyor ve dersin başlamasını bekliyorlardı. "Günümü burada harcamak istemiyorum. Bir şeyler içmeye gitmeyi tercih ederim," dedi Charlotte. Alex ise derslerden sonra bira alabileceklerini söyledi. Charlotte iyi fikir olduğunu söylerken Alex, "Emma, gelecek misin?" Diye sordu." Bu seferlik izin isteyeceğim." Dedi Emma. Alex nedenini sorduğunda başka bir planı olduğunu söylemişti. Emma o anda korku içinde bahce girişine bakmış ağzı açık kalmıştı. Hızla Alex'i dürttü. "Alex benim gördüğümü sende görüyor musun?" Alex merakla etrafina baktı. "Neyi?" Emma'nın cevap vermesine kalmadan Alex arkasına dönmüş ve uzakta Damian'ı görmüştü. O anda yüzü soluklaşmıştı." Burada ne arıyor?" Emma korkuyla konuştu. "Bu gerçekten o mu?" Emma o anda hayal olması için dua ediyordu. "Evet, o!" Alex'in cevabıyla yutkundu. Charlotte ise hiçbir şey anlamamıştı. "Kimden bahsediyorsunuz?" Emma Charlotte'yi cevaplamadan korkuyla konuştu. "Bizim yüzümüzden mi burada?" Alex, Emma'ya sakin olmasını söyledi. "Panikleme, muhtemelen kasabada işleri vardır." Alex bile kendi dediğine inanamamıştı. "Bizim kasabamızda, bizim kampüsümüzde mi? Lütfen, Alex..." dedi Emma. O sırada ise hiçbir şey anlamayan Charlotte sabırla tekrar konuştu. "Biri bana neler olduğunu anlatabilir mi?" Emma Charlotte'ye baktı ardından tekrar Damian'ın olduğu tarafa baktığında gözleri kocaman açılmıştı. "Nereye gitti? Az önce oradaydı!" Alex'de arkasına dönmüştü. "Onu göremiyorum." Emma endişeyle yüzünü sıvazladı. "Alex, korkuyorum." Alex de durumdan şüphelenmişti ama şuanda bunu kafaya takmamaya karar vermişti. Emma'ya döndü. "Sakin ol, Emma. O geceyi unutacağımıza söz vermiştik."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uyanış
Vampireİstemeyerek sırlar ve gizemlerle dolu karanlık ölüler diyarında sürüklenen Ashley adındaki kız, hayatı ve bilinmeyen, yasak aşkı rasında denge kurmaya çalışacak. En derin korkularının üstesinden gelmek ve insanlığın iyi saklanmış sırrını ortaya çıka...