Aşk Tesadüfleri Sever

Bölüm 27

Yiğit'in ağzından
"Duru? Uyudun mu?"

"Hayır."

Arkası dönük bir şekilde yatakta uzanıyordu.
"Bir şey soracağım."

Bunu söyleyince bana dönüp doğruldu.

"Kayra bana biraz tripli değil mi?"

"Evet. Haksız mı? Partisini mahvediyorduk neredeyse."

"Ama iki hafta oldu."

"Haklısın ama kendini affettirmedin ki. Hem benden söylemesi Kayra kolay kolay affetmez"

"Hadi ya.. Neyse ben affettiririm kendimi. Film... İzleyelim mi?"

"Peki."

Gülümsedim. Ve televizyonu açtım.
Denk geldiğimiz İtalyanca bir filmi izlemeye başladık.
Duru bana çeviriyordu.
Çok huzurlu bir andı.
Film bittinde Duru'nun uyuyakalmış olduğunu farkettim. Üzerini örttüm.

Saat 22.14 idi. Bu trip meselesini bitirmek için Kayra'ya mesaj attım.

"Kayra. Uyanık mısın?"

"Evet ne var?"

"Otelin lobisinde buluşabilir miyiz?"

"Niye ya?"

"Önemli bir şey soracağım. Gel işte!"

"Tamam. 10 dakikaya geliyorum."

Lobiye inip Kayra'yı beklemeye başladım.

"Yiğit?"

Niye fısıldıyordu ki?

"Niye fısıldıyorsun?"

"Ay ne bileyim. Neyse ne diyecektin?"

"Sana kendimi nasıl affettireceğim? Bir yol göster."

"Bilm-" yüzünden sinsi bir gülümseme belirdi. Aklından ne geçiyordu acaba?

"Duru'yu seviyor musun?"

"Ne?"

"Duru'yu seviyor musun? Yoksa hoşlanıyor musun?"

"Aynı şey."

"Hayır. Sevmek... Çok daha büyük bir şey. Aşık mısın ona? Yoksa sadece güzel olduğu için mi?"

"Ne saçma bir soru bu. Seviyorum işte."

"İspatlayacaksın. O zaman affederim."

"Tamam nasıl?"

"Yarın İspanyol merdivenlerine gittiğimizde meydandaki insanların dikkatini çekeceksin. Ve Duru'yu sevdiğini onlara söyleceksin. Duru da duyacak tabii ki."

"Oha."

"Yapacaksın. Evlenme teklif et demiyorum. Sadece ben bu kızı çok seviyorum. Ona aşığım diyeceksin."

"P-peki.. Ama meydandaki insanların dikkatini sen çek. Ben diğer kısmı söylerim."

"Anlaştık."

***

Sabah 09.30 civarı kalktım. Duru beni izliyordu. Bugün yapacağım şey için çok utanıyordum. Filmlerde falan hep yapıyorlardı ve insanlar alkışlıyordu ama gerçek hayatta öyle mi olurdu ki?
Belki de insanlar vaktimizi çaldın diye kızarlardı.
Peki Duru'nun hoşuna gider miydi? Evet romantik bir insandı. Ama belki toplu bir ortamda böyle bir şey yapmak onu rahatsız ederdi.

"Yiğit! Daldın."

"Ha? Pardon. Kahvaltıya inelim mi?"

"Olur."