Aşk Tesadüfleri Sever

Özel Bölüm - 4

15 YIL ÖNCE

Selin'in Ağzından

"Ilgaz!"

Timéo beni kucağına almış ve tezgahın üzerine oturtup dudaklarıma yapışmıştı. Onu ittirmeye çalışıp mutfağın kapısına baktım. Pera yeni doğduğu için Paris'e gelmiştik. Ben, Berk, Ege, Burçak, Damla, bulut, babam ve annem... Hepimizin en az bir hafta burada kalacağımız için Kayra'larda değil de şu an Yasmin Teyze ve Flo Amca'nın oturduğu aile evinde kalacaktık.

"Biliyorsun değil mi annem her an-" Beni tekrar öperek susturmuştu. Annem muhtemelen hala uyuyordu ve bir süre daha uyanmazdı. Hem geldiğini duymamamıza imkan yoktu ev çok sessizdi. Kollarımı boynuna sardım ve onu biraz daha kendime çektim. Saçını çektiğimde boğazından gelen hafif inlemeyle birlikte öpüşmemiz şiddetlenmişti. Timéo'nun belimde tuttuğu eli yavaşça tişörtümün altına girmeye başladığını hissettiğimde nefes almak gittikçe zorlaşmıştı. Mutfakta böyle bir şey yapamazdık değil mi? Her an biri içeriye girebilir ve bizi bu hale görebilirdi- Timéo beni kendine bastırdı ve dudaklarımdan kaçan küçük bir iniltiyle düşüncelerimden koptum. Öpüşmemizi durdurmadan tişörtünün uçlarını tutup onu çıkartmaya çalıştım, ellerimi itip onu benim için hızlıca çıkarttı.

Timéo beni tutmaya devam ederek geriye çekildi ve bir anlığına boşlukta kalmama sebep oldu. Bunu o başlatmıştı şimdi neden geri çekiliyordu? Geri gelmesini istiyordum.

"En son annem diyordun." Annem şu an umurumda olan son şeydi. Aramızdaki bu şeyi zaten yeterince uzun bir süredir saklıyorduk ve bu kadarı yetmişti. Biz öpüşürken mutfağa mı girecekti? İlişkimizi böyle öğrenmesinde  hiçbir sıkıntım yoktu, artık saklamaktan yorulmuştum. 23 yaşındaydım ve kiminle sevgili olup olmadığımı anneme sormak zorunda değildim.

"Kapa çeneni." Onu boynundan tutup tekrar dudaklarımızı birleştirdim. Timéo!nun tişörtünün yere düştüğünü hissettim ve sıradakinin benimki olduğunu umarak onu öpmeye devam ettim. Çok geçmeden Timéo tişörtümün önündeki ipleri açıp tezgaha düşmesine izin vermişti. İkimiz de dudaklarımızı ayırmadan gülümsemiştik. Bu saatte içeriye girebilecek yegane kişiler Kayra, Fırat veya Berk olurdu ve onlar da zaten ailede ilişkimizden haberi olan tek kişilerdi , gerçi eğer Atlas ile birlikte gelirlerse işler pek de iyi gitmeyebilirdi ama pozitif düşünmekte her zaman yarar vardı, değil mi?

Timéo'nun kemerinin açıldığını duyduğum sırada artık olabilecek her şeye hazırdım.

"SELİN!" annemin sesiyle birlikte ikimiz de olduğumuz yerden sıçramıştık. Her şeye hazırım derken kastettiğim şey kesinlikle bu değildi. Annem! Bizi! Görmüştü!

Timéo'yu üzerimden itip elimle artık çıplak olduğunu fark ettiğim göğüslerimi kapatmaya çalıştım. Belli ki Timéo'nun sütyenimi çıkartışını hissetmemiştim.

Annem bize öyle bir sinir ve hayal kırıklığıyla bakıyordu ki eğer biri görseydi muhtemelen beni Ted Bundy ile bastığını düşünürdünüz.

Timéo pantolonunu geri giymeye çalışırken bana ne yapacağından emin olmadığını belli eder bir şekilde bakıyordu.

Etraf bir süreliğine rahatsız edici bir şekilde sessizdi. Annem bir bana bir de Timéo'ya bakıyordu. İkimiz de hareket etmeye bile korkuyorduk. Tek yapabildiğim şey birinin mutfağa girmesi için dua etmekti çünkü annemin ne zaman ne yapacağı hiç belli değildi. Patlamanın eşiğinde olan bir yanardağı gibi gözüküyordu.

"Anne-"

"SİZ BENİ DELİRTMEYE Mİ ÇALIŞIYORSUNUZ!? ZATEN BİR ÇOCUĞUMU BU ZENGİN ZÜPPELERE KAPTIRDIM ŞİMDİ BİR DE BİRİCİK KIZIM MI BANA İHANET EDİYOR?!"