Bölüm 56

19 2 0
                                    

Kayra'nın ağzından

"DURU FIRAT BANA EVLENME TEKLİF ETTİ!"

Fırat'ın sergisinin üzerinden neredeyse bir hafta geçmişti. Bütün hafta yapmamız gereken işleri sonraya erteleyip Atlas ve birbirimizle vakit geçirmiştik. Daha kimseye söylememiştik çünkü ikimiz de çok mutluyduk ve başkalarına evleneceğimizi söylediğimizde şu an aramızda olan huzurlu ortamın gereğinden fazla heyecanlanacak arkadaş ve ailelerimiz tarafından katledilmesinden korkmuştuk.

"NE!? NASIL?! NE ZAMAN!?"

Duru'nun tepkisine ister istemez gülmüştüm. Sakin ol canım arkadaşım henüz evlenmiyoruz sadece evleneceğimiz kesinleşti.

"Sakin ol, hemen evlenmiyoruz en erken üç ay sonra."

"Niye o kadar geç?!"

"Daha annemler bile bilmiyor. Bir tek sana ve Timéo'ya söyledim."

"Ne yani ben Timéo'dan sonra mı öğreniyorum? Ya siz evleniyorsunuz!"

"Boşuna kızma bana facetime yaparken yüzüğü fark etti ve evet evleniyoruz."

"Nikah şahidin ben olabilir miyim?"

"Tabii-"

"Niye soruyorsam? Sizi ben tanıştırdım ve en yakın arkadaşınızım, tabii ki ben olacağım."

O sırada fırından yaptığım kurabiyelerin piştiğini belli eden bir ses geldi ve gülerek mutfağa ilerledim.

"Düğünü nerede yapacaksınız?"

Bu sorunun cevabını ben de bilmiyordum. Henüz düğün hakkında hiçbir şeyi konuşmamıştık. Boş geçirdiğimiz bu hafta boyunca genel olarak sarılıp romantik filmler izlemiştik.

"Bilmiyorum. Annemlerin evinin bahçesinde yapabiliriz?"

"Evet, güzel olabilir. Ben hemen biletlere bakıp, Yiğit'i de yanıma alarak Paris'e geliyorum."

"Pekala."

Duru'nun ağzından
Telefonu kapattıktan sonra salona indim.
Evleniyorlardı.
Hemen bilet bakacağım demiştim ama tabii ki şu anda okulu bırakıp Fransa'ya gidemezdim. Okul çok yoğun ilerliyordu.
Düğün vakti geldiğinde gidebilirim sadece.
Yiğit'i aradım.
Bilmeye hakkı vardı.

"(...) Sonuç olarak birkaç ay sonra evleniyorlar."

"Vay be. İyiymiş."

"Evleneceklerini zaten biliyorduk da bir anda gelince şaşırdım."

"Evet bende."

"Sen napıyorsun?"

"Karan vardı ya İzmir'e taşınan, kız kardeşiyle birlikte İstanbul'a geliyorlar bugün. Bizde kalacaklar."

"Güzel. Size geleyim mi? Tanışırız."

"Tabii gel."

Telefonu kapatıp ayaklandım ve çantamı alarak çıktım.
Yiğit'in evi 5-6 dakikalık mesafedeydi.
Evine doğru yürümeye başladım.

***
"Bu Karan, kız kardeşi Billur, bu da Duru."

"Meşhur Duru. Memnum oldum."

"Bende."

Kız kardeşi deyince Karan'dan küçük sanmıştım.
Meğer ablasıymış.
Karan da Yiğit gibi 18 yaşındaydı. Billur ise 21 yaşındaki, Almanya'da tıp okuyan ablasıymış.

Aşk Tesadüfleri SeverHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin