Aşk Tesadüfleri Sever

Bölüm 61

Fırat'ın Ağzından - 13 Mayıs (Fırat'ın doğum günü)

Saat 13.00

Dudağıma kondurulan minik bir öpücükle uyanmıştım. Balayından döneli birkaç hafta olmuştu ve ne kadar onları sonsuza dek burada tutmak istiyor olsak da Duru ve Yiğit İstanbul'a geri dönmüştü.

Gözlerimi açtığım zaman kelebeğimin bana bakarak gülümsediğini gördüm. Saçları ıslaktı ve buram buram kiraz kokuyordu. Banyodan yeni çıkmış olmalıydı. Biraz daha ayıldığım sırada elinde bir tepsi olduğunu fark ettim fakat ben daha üzerinde ne olduğunu göremeden Kayra beni iterek yuvarlamış ve yanıma oturmuştu.

"Bebeğim tüm gün uyudun, seni kaldırmak istemedim ama saat bir oldu."

Ben gülümseyerek doğrulduğum sırada Kayra elindeki kocaman tepsiyle birlikte yatağa oturdu. Tepsiye baktığımda pankek, kruvasan, kahve, çikolata ve birkaç çeşit reçel gördüm.

Yatakta kahvaltı hazırlamak ve Kayra? Kabul ediyorum aşırı derecede romantik biriyle evliydim ama balayından döndüğümüzden beri uzun süredir şirkete gidemediği için çok yoğun çalışıyordu ve sabahları ben uyandığımda çoktan şirkete gitmiş oluyordu. Bir tek pazar günleri evdeydi ama bugün de pazar değildi? Ayrıca daha iki gün önce diyete girdiğini söylediğine emindim.

"Kelebeğim?"

Kayra televizyonun kumandasını alıp birlikte izlemeyi en sevdiğimiz dizilerden birini açtı ve kocaman gözleriyle bana baktı.

"Efendim?"

Bana bakmaya devam ederken tepsideki kruvasanlardan birine uzandı ve sabırsızca ağzına götürüp büyük bir ısırık aldı.

"Bunu..." Elimle tepsiyi göstererek devam ettim. "...Neye borçluyuz?"

Gözleri şaşkınlıkla biraz daha büyümüştü fakat kısa bir süre sonra küçük bir kahka patlatıp gülmeye başlamıştı.

"Fırat, bugünün ne olduğu hakkında hiçbir fikrin yok değil mi?"

Kendimi düşünmeye zorladım. Unutmamam gereken bir şeyi unutuyormuşum gibi hissediyordum.

"Yıl dönümümüz?"

Kayra bu sefer daha da fazla gülmeye başlamıştı hatta o kadar şiddetli gülüyordu ki onu tutmasaydım yataktan düşecekti.

"Bugün doğum günün şapşal şey."

Doğum mu günüm? Ne ara 13 Mayıs olmuştu? Zaman çok hızlı ilerliyordu.

Kayra elindeki kruvasanı ağzıma getirerek bir ısırık almaya zorladı. Aramızdaki mesafe uzak olduğu için içierisindeki çikolata dolgusu bütün suratıma bulaşmıştı.

Bunun kelebeğimle uğraşmak için mükemmel bir fırsat olduğunu anladığım anda onu belinden tutarak kendime doğru çektim ve yanağına bol çikolatalı bir öpücük bıraktım.

"Fırat!" Sesini kızgınmış gibi çıkartmaya çalışmıştı ama aslına o da gülüyordu.

"Kelebeğim?"

Kayra suratlarımızı aşırı derecede yakınlaştıracak kadar üzerime eğilmişti.

"Efendim?"

"Bu yıl bana ne aldın?"

Kayra dudaklarımızı birleştirdi ama çok geçmeden geri çekildi.

"Ne almamı isterdin mesela?"

Düşünürmüş gibi numara yaptım ama ne istediğimi ikimiz de zaten biliyorduk. Daha doğrusu ikimizin de ne istediğini.

"Hmmm... Belki şu ikinci çocuk mevzusunu tekrar konuşabiliriz?"