Aşk Tesadüfleri Sever

Bölüm 30

Fırat'ın Ağzından
Sabah yanağıma konan küçük bir öpücükle uyandırıldım.

Selin.

"Günaydın kardeşim, Berk kahvaltıyı hazırlıyor. Roma'dan dönmenin şerefine kahvaltılık gevrek dışında bir şey yemeye karar verdik. Heeeeem o sırada sen de bize bu gizemli kız arkadaşının neden aldığım derginin kapak fotoğrafı olduğunu anlatabilirsin."

Bir bu eksikti. Sadece huzurlu bir uyku çekmek istemiştim. Bunun bir rüya olma olasılığı var mıydı?

"Selin..."

"Efendim?"

"Lütfen bana bunun bir rüya olduğunu söyle."

"Bu bir-"

Selin sözünü bitiremeden aniden yüzümde oluşan soğuk ıslaklık yüzünden yataktan yere doğru fırlamıştım.

Soğuk, soğuk, çok soğuk.

"Aynen Fırat, rüyadasın. Hatta rüyanda beni de görüyorsun. Poseidon olarak."

Üzerime buzlu su dökmüştü şerefsiz.

"Berk! Kardeşimizi öldürmeye çalışma. Bunun için yeterince zamanımız olacak. Çocuk daha yeni geldi."

"Savaştan gelmiş gibi konuşma, ultra mega zengin model sevgilisiyle tatildeydi."

"Haklısın. Fırat, bizi ne zaman tanıştıracaksın... Sizce benden model olur mu? Yani 1.75 olmak üzereyim. Kendall Jenner gibi beni de ata binerken çekebilirler."

"Çok beklersin."

Berk ile aynı anda söylediğimiz için Selin uzun sarı saçlarını savurarak odadan çıktı.

"Nesi var bunun?"

"Dün regl oldu, üstüne de sanki o duygusallığı yetmezmiş gibi Aynı Yıldızın Altında'yı izledi. Durum fena."

"Yandık desene."

"Aynen, hadi gel, zaten saatli bomba gibi biraz daha bekletmeyelim."

"Tamam, tuvalete gidip geliyorum sen geç içeriye."

Tuvaletimi yaptıktan sonra Kayra'yı aradım. Telefonu çalmadan açtı. Sesi tuhaf geliyordu.

"Günaydın Fırat, bugün nasılsın?"

"Bebeğim, daha önce de söylediğim gibi, kanama ve arada sırada olan denge kaybı normal. Endişelenmeni gerektirecek bir şey yok."

Hastalığımı benden bile daha fazla düşünüyordu. Onu bu konuda pek suçlayamazdım. Öğreniş şekli çok da güzel sayılmazdı.

"Biliyorum, biliyorum ama beni biliyorsun, abartmak biraz doğamda var. Hem bana daha ne zaman kardeşlerinle tanışacağımı söylemedin..."

"İstediğin zaman tanışabilirsin. Bu akşam bize gelmek ister misin? Hem tanışırsınız, hem de nerede yaşadığımı görmüş olursun."

"Olur. Hatta çok güzel olur! Duru'lar da gelecek mi?"

"Gelmelerini ister misin?"

"Hayır-"

Telefonun öbür ucundan yüksek bir alarm sesi ötmeye başladı. Telefon yere düşmüştü fakat Kayra'nın Fransızca küfür ettiğini duyabiliyordum.

"Kay-"

"Ah, Merak etme- Tais toi bordel Timeo! Bir şey yok."

"Bir şey yokmuş gibi gözükmüyor, mon papillon?"

"Şeeeey, ben Timeo ile birlikte yemek için pankek yapıyordum..."

"Evet..."

"Yemek yaptığımı unuttum."