Bölüm 55

29 3 0
                                    

Moon River - Andy Williams

City of stars - Emma Stone, Ryan Gosling

Kayra'nın ağzından - 18 Ekim

Bu sabahtan beri Fırat da ben de çok heyecanlıydık. Fırat bugün ilk resim sergisini açacaktı. Aylardır bunun üzerinde çalışıyordu. Bana resimlerden hiçbirini göstermemişti. Ne kadar ısrar etsem bile her şeyin bekleyişime değeceğini ve bana sürpriz yapmak istediğini söylemişti.

Duru ve Yiğit tatillerini bitirip İstanbul'a dönmüşlerdi. Döndükten 3 gün sonra okulları açılmıştı.
Duru üniversitenin çok güzel bir yer olduğunu söyleyip duruyordu sürekli.
Fırat sanatla ilgili eğitim almaya karar vermişti. Ben direkt şirkette çalışmaya başlamıştım.
Atlas 5 aylıktı. O 6 aylık olana kadar yarı zamanlı çalışacaktım.
Kalan zamanda Nina gelip Atlas'a bakıyordu.

"Kravat mı? Papyon mu?"

Yanına gidip Fırat'ın yakasını düzelterek ilk iki düğmesini açtım.

"Zincir. Kravat veya papyon kıyafetine uymaz."

"Sen daha iyi bilirsin."

Beni öpüp sarılmak için kendine çekti

"Çok heyecanlıyım."

"Belli oluyor. Sakin ol bebeğim, her şey mükemmel olacak."

Elini ellerimin arasına aldım, titriyordu.

"Söz ver."

Güldüm.

"Peki, söz veriyorum. Endişelenmeni gerektirecek bir şey yok."

Giyinme odasından çıkarken Fırat da peşimden geliyordu.

Geçtiğimiz aylarda Fırat'ı babamın ünlü ressam arkadaşlarından biriyle tanıştırmıştım. Fırat'ın yaptığı resimleri görünce çok etkilenmiş ve ailemizi sevdiği için -kıyafetlerini biz tasarlıyoruz- kariyeri konusunda ona yardım etmeyi önermişti. Fırat ne kadar alçak gönüllü davranıp teklifi geri çevirmeye çalışsa da ben onun yerine kabul etmiştim çünkü yeteneğini herkesin görmesini istiyordum. Benim aksime onun doğuştan gelen bir yeteneği vardı, ben ise babamı ve çalışanlarını gözlemleyerek öğrenmiştim. Her iki şekilde de ikimizin de hayatının geldiği noktadan mutluydum.

Evden çıkmadan önce Atlas'ı son bir kez kontrol edip Nina'ya her zamanki şeyleri tembihledik. Timéo'yu da, beni de o büyüttüğü için bunu yapmamıza sinir oluyordu ama ne yapalım? Henüz Atlas'tan ayrı kalmaya alışamamıştık.

***

Yarım saatlik bir araba yolculuğundan sonra serginin yapılacağı yere ulaşmıştık. Kapının önünde uzun bir kuyruk vardı ve paparazileri şimdiden görebiliyordum.

Fırat arabadan inip elimden tutarak benim de inmeme yardım etmişti. Arabadan iner inmez yüzümde bir flaş patlamıştı. Görüşümüze dikkat ederek arka kapıya ilerledik. İçeride Selin, Berk ve Ege ile birlikte annemler vardı. Fırat'ın bütün ailesi gelmek istemiş fakat programlar uyuşmadığı için sadece üç kardeşi gelebilmişti.

Selin ve Berk beni görünce koşarak üzerime atladılar. Ege de o sırada kardeşine sarıldı. Birkaç gün bizde kalacaklardı.

"Sizi çok özledim!"

Selin ve Berk'e daha da sıkı sarıldım.

"Biz de seni çok özledik ama en çok Atlas'ı"

Fırat dudaklarını büzerek bize döndü.

Aşk Tesadüfleri SeverHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin