Bölüm 43

28 3 1
                                    

Fırat'ın Ağzından

Yüzüme vuran ışık göz kapaklarım kapalı olmasına rağmen gözümü yakıyor, vücudumun her parçası sanki aylardır yerimden kıpırdamamışım gibi ağrıyordu. Saniyeler önce bir şey duyamamamın yanı sıra şu an sesler kulağıma dalgalanan deniz gibi fısıldıyordu. Kayra'nın şarkı söylediğini duyabiliyordum.

En son hatırladığım şey terasta Kayra'nın kucağında yatıyordum ve o da saçlarımla oynayıp bana kitap okuyordu...

Hafızamda bir boşluk vardı. Başka bir şey daha olduğunu biliyordum ama hatırlayamıyordum.

Gözlerimi açmaya çalıştım. İlk etapta başarılı olamamıştım ama birkaç denemeden sonra gözlerim açılmıştı.

Ve açıldıkları gibi geri kapanmışlardı.

Güneş ışığı sanki ben kör etmek istercesine saldırıya geçmişti.

Gözlerimin alışması için tekrar açmaya çalıştım.

Etrafıma baktığımda artık terasta olmadığımı fark ettim.

Çiftlikteydim?

Neden çiftlikteydim?

Muhtemelen bayılmışım. Kayra çok korkmuş olmalıydı. Allah kahretsin! Onca zamanın arasında yanımda sadece Kayra'nın olduğu bir zaman bayılmıştım.

Gözlerim Kayra'yı aradı ama onu da göremedim. Demin şarkı söylediğini duyduğuma yemin edebilirdim.

Yataktan kalkmaya çalıştım ama bedenime bağlı olan kablolar bunu engelliyordu.

Göğsüme ve karnıma bağlı olanları tek çekişte çıkartıp kolumdakileri söktüm. Serumu çıkartmak zordu ama artık alışkındım.

Tuhaftı, normalde bayıldıktan sonra beni yalnız bırakmazlardı. Odada en az bir tane hemşire beklerdi ama şimdi... Kimse yok-

Beşik?

Neden odamda bir beşik vardı?

Ayağa kalkıp dengemi sağlamaya çalışarak beşiğe gittim.

İçinde bir bebek yatıyordu...

Odamda neden bir bebek vardı?

Bebekle biraz birbirimize baktıktan sonra küçük şey ağlamaya başladı.

Ama öyle böyle bir ağlama değil yani.

Ne yapmam gerektiğinden emin değildim ve kendimi hala uyku sersemi gibi hissediyordum o yüzden bebekten birkaç adım geriye çekildim.

Neler olduğunu gerçekten anlamıyordum.

Aniden kapıdan gelen bir kırılma sesiyle neredeyse yerimden sıçrıyordum.

Panikle arkamı döndüm ve yere baktım. Kırılmış cam parçalarını gördüm ve gözlerim bardağı düşüren kişiye doğru yukarıya çıktı.

Kayra...

"Fırat?"

Gözleri aniden sulanmaya başlamıştı. Neden ağlıyordu ki şimdi? Ayrıca değişmiş gözüküyordu? Bu nasıl mümkündü bilmiyorum ama biraz kilo almıştı, saçları uzamıştı ve olgunlaşmış gibi duruyordu...

Ne?

"S-sen uyanmışsın..."

Ben daha bir şey söyleyemeden koşarak bana sarıldı. Artık ağladığı apaçık belli oluyordu. Hıçkırıklarını zar zor tutuyordu.

Sonsuzluk gibi hissettiren bir sürenin ardından geriye çekilip yüzümü ellerinin arasına aldı ve bana sanki gerçek değilmişim gibi baktı.

Aşk Tesadüfleri SeverHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin