Aşk Tesadüfleri Sever

Bölüm 26

🎵🎶🎵🎶🎵🎶🎵🎶🎵🎶🎵🎶

Two Doors Down - Dolly Parton

Rude - MAGIC!

Cold Cold Cold - Cage The Elephant

🎶🎵🎶🎵🎶🎵🎶🎵🎶🎵🎶🎵

Kayra'nın ağzından

Ne kadar geç yatmış olsam bile sabah beşte uyanmış ve tüm çabalarıma rağmen tekrar uyuyamamıştım. Fırat hala uyuyordu ve bencillik yapıp onu da uyandırmak istememiştim. Bu da daha çok sıkılmama sebep olmuştu.

Bir süre yatakta dönüp telefonuma baktıktan sonra duş almaya karar vermiştim.

Duş almak dediğime bakmayın çünkü bu kararım tüm küveti köpüklerle doldurup banyoyu kaygan ve baloncuklu bir savaş alanına döndürmemle sonuçlanmıştı.

Banyoya ilk girdiğimde köpük yapmak için bir şeyler aramış ve beş çeşit ayrı malzeme bulmuştum. Ben de hepsini birden kullandım. Bu kararım sonucunda küvette -bir jakuzi büyüklüğündeki küvette- bir dağ kadar büyük bir köpük yığını oluşmuştu.

Fırat'ı uyandırmamak için şarkı dinlerken kulaklıklarımı kullanmaya karar vermiştim. Şarkı dinleyip mırıldanırken köpükleri elime alıp havaya doğru üflemeye başladım. Kar taneleri gibi cama yapışıyor veya üzerime düşüyorlardı.

Tam yaptığım iki büyük köpük cama doğru heyecanlı bir yarış halindeyken kulaklıklarımdan biri aniden kulağımdan alındı ve küvetteki su birinin içine girdiği belirtecek şekilde taştı.

"Heeeey müzik dinliyordum."

Fırat bana su fırlatırken kulaklığı kulağına taktı.

"Bir teki hala sende... Dolly Parton. Güzel seçim."

"Tabii ki de. Umarım ben de yaşlanınca onun gibi gözükebilirim. Kadının 73 yaşında olduğuna inanabiliyor musun?"

"Bu Dita Von Teese'nin neredeyse 50 yaşına gireceği gerçeği gibi bir şey."

"Kesinlikle! Ve lütfen bana köpük atmayı bırakır mısın?"

"Hayır, böyle gayet iyi. Ayrıca bu kadar köpüğü nereden buldun. Buraya girdiğimde neredeyse düşecektim... Tüm şişeleri boşalttın değil mi?"

"Belki..."

Gülümsedi ve beni kendine doğru çekmek için bir girişimde bulundu.

Eğer odamızın kapısı bir kere bile çalınmadan açılmış olmasaydı bu çok tatlı bir an olabilirdi. Hem belki Disney filmi bile izleyebilirdik.

Ama hayır. Mükemmel arkadaşlarımız sayesinde bunu yapmamız artık mümkün değildi.

"Günaydın Duru. Günaydın Yiğit. Sabahın köründe odamıza yaptığınız bu ani gezinin sebebini öğrenebilir miyiz?"

Ben köpüklerle kendimi kapatmaya çalışırken Fırat çoktan küvetten çıkmış, havluya sarılmış ve bir tane de bana fırlatmıştı. Açıkcası şu durumdayken kendimi nasıl havluya saracağım hakkında tek bir fikrim dahi yoktu o yüzden köpüklerle devam etmeye karar verdim.

"Ve banyodan çıkarsanız... hatta hiç gelmemiş gibi yaparsanız çok mutlu oluruz."

Yiğit, Fırat'ı görmezden gelip konuşmaya başladı.

"Geç kaldık. Hazırlanın."

Ve bunu söyler söylemez odadan ayrıldılar.

Tamam. Bu neydi şimdi. Saat daha sabah altıydı. Ne zamandan beri şafak operasyonu yapıyorduk?