"Neyin var Kayacığım?"
"Kayacığım?" dedi kaşlarını çatarak. Rahatsız olmuş gibi görünüyordu.
"Neyin var?" diyerek tek kaşımı kaldırdım. Bu durum beni de rahatsız etmeye başlamıştı.
Ela gözlerini kısarak yüzüme bakıp dudaklarını araladı.
"Bundan sonra böyle."
"Nasıl?" dedim. Arabayı çalıştırmıştı, cevabını bekliyordum ama konuşmuyordu. Sol elimi yüzüne uzatarak parmak uçlarımla sakallarını okşadım. Soğuk da davransa, onu özlemiştim ve bunu göstermek istiyordum.
"Seni özledim" dedim sesimi yumuşatarak.
Başını yüzüme çevirdiğinde "Yola bak" diye mırıldandım. Dudaklarını kıvırıp çenesini eğerek parmak uçlarımı öptü.
"Yola bak" diye tekrarladığımda yüzünü yola çevirdi.
"Bende seni özledim."
Galiba düzeliyorduk ilk adımı atmak için nefes aldım ve "Özür dilerim" diye mırıldandım. Bu soğukluğu uzatmak istemiyordum...
Öksürerek boğazını temizleyip karşılık verdi.
"Aferin hep böyle ol."
"Sen?" dedim titreyen sesimle. Ne yani o özür dilemeyecek miydi?
"Ben?" dedi başını sallayarak. Gözlerime kısa bir bakış atıp yola bakmaya devam etti.
"Ben ne?"
"Sen özür dilemeyecek misin?"
"Neden dileyeceğim?"
"Neden mi?" dedim. Beni almaya gelmemişti,özür dilemesi gerekiyordu.
" Ben özür dileyecek bir şey yapmadım."
Parmaklarımı sakallarından çekerek sol diz kapağımı avuçladım, gerilmiştim...
Başımı cama çevirdim ve yolu izlemeye başladım. Beni almaya gelmediği için özür dilemiyorsa bile en azından annesi adına özür dileyebilirdi. Bunu düşünemeyecek kadar ruhsuz bi herifin teki olmamalıydı... Bedenim öfkeyle titrerken, İçimden aptal herif! Diye fısıldıyordum. Belki de aptalın ta kendisi bendim ve farkında bile değildim.
" Ne oldu şimdi? " dediğinde başımı çevirmeden fısıldadım.
"Hiiç"
**********
Yol boyunca kabuğuma çekilip tek kelime etmeden surat yapmıştım. Bir kere dönüp de bakmamış, neyin var diye ısrarla sormamıştı. Görünüşe göre "Hiç" demem onun için tatmin edici bir cevaptı.
Bahçe kapısından girdiğimizde başımı kaldırarak önüme düşen saçlarımı kulağımın arkasına verdim.Sıcaktan bunalmıştım.Ellerimi yelpaze gibi sallayarak derince nefes alıp gözlerimi yumdum. Bunun işe yaramadığını hissettiğimde çoktan araba durmuştu.Göz kapaklarımı aralayarak emniyet kemerimi çözüp boğulmamak için hızla arabadan indim. Saçlarım rüzgardan dalgalanmaya başladığında, temiz havayı ciğerlerime çekerek merdivenlere yöneldim.
Kaya'ya büyük bir zaafım vardı inkar edemezdim ama umursamaz bir erkeğe gönül verecek kadar da toy bir kız değildim.
Merdivenleri hızlı adımlarla çıkarken başımı çevirip ona baktım. Arabasından inmiş ve göğsünde gereksiz bir kasıntıyla tesbihini sallayarak yürüyordu.
Tanrım.
Bu çocuğu kim fenomen yapmıştı? Ülkemin insanları kusura bakmamalıydı ama hiç zevk sahibi değillerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fenomen Kocam (Düzenleniyor)
Teen Fictionİlk bölümde tanıtım videosu mevcuttur. ERGEN KİTABI DEĞİL. (sürükleyici) Asya, gardiyanına sevimli gözükmeye çalışan Bir mahkum gibi Kayaya yaklaşırken; Kaya, endişelerinin prangalar ile bedenini ele geçirdiğini düşünen lakin Asyayı tanıdıkça ru...