Part 1Bakın hele vote atmadan okuyorsunuz, Şerefsizim bir ay boyunca yazmam ona göre yorum ve votoleme yapın. Göreyim sizi öptüm.
"Ka, Kaya"
Öfke ve hayal kırıklığının ateşiyle kavrulan gözleri ok gibi beliren kirpiklerinin ardından yangın yerine dönüşmüş, tütüyor. Tüten dumanı kalbimdeki mızrağın etrafında acının tüm tonlarını temsil edercesine, kasvetli bir bulut oluşturmuş, yüreğimi zehirliyordu...
Korkudan titrerken bildiğim tek bir şey vardı ; onun bu bakışı bundan sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının fermanıydı.
"Açıklayabilirim." dememe kalmadan Muratın üzerine çullanarak "Seni öldürmeliydim!" diye bağırıp boğazını sıkmaya başladı. Çalışan kızların ve Oya hanımın çığlıkları birbirine karışırken, üzerimdeki gelinliğin kaç bin liralık parça olduğuna aldırış etmeden dizlerimin üzerine çöktüm.
"Bırakın!"
"Bırkın diyorum! Polis polis yok mu?!"
Kendimi ne hâle, bizi ne hâle düşürmüştüm... Bağıra bağıra ağlamak istiyor fakat kilitlenmiş tek bir ses dahi çıkaramıyordum... Oya hanımın ağlamaklı haykırışları eşliğinde, Muratın kurbanlık koyunları andırırcasına yerde nefes nefese böğürmeleri, kameramanların "yapma abi!" diye istirhâmlarıyla birleşiyor, yaşadığım şu anı, duygularımı ve ruhumu tırmalıyordu.
Zor da olsa dizlerimin üzerine kalkıp Kaya'ya baktığımda yüzüme bakmadan sağ kolumu sıkıca tutmuş ve hızlı adımlarla yürüyerek beni sürüklemeye başlamıştı.
Bacaklarımı yere sağlam basmaya çalışıyor, adımlarına ayak uydurmak için ayağıma değen ve canımı acıtan taşlara aldırış etmiyordum.
"Her şeyi anlatacağım" diye mırıldandım çatallaşan sesimle. "Sus!" diye kükremişti. Başımı kaldırıp yüzüne baktığımda teni şimdiye kadar hiç görmediğim kırmızılığa bürünmüş, alev alev yanıyordu... Kapıdan çıktığımızda burnuna peçete bastıran, otuzlu yaşlarında hafif kilolu güvenlik bize bakarak bağırdı.
"Polisi aradım geliyor! Bu zorbalığı hesabını ödeyeceksin!"
"Sus ki sikerim seni!" diye kükredi Kaya. Benim yüzümden polislik olursa evdekilere durumu nasıl açıklayacaktım? Birkaç adım ötemizdeki arabayı görünce Mustafa bey bize bakıp şoför koltuğunun kapısını açmış ve hızla arabadan fırlamıştı.
"Kaya bey"
"Anahtarı ver abi.Sen taksiyle git eve!"
Mustafa bey anahtarı Kaya'ya vererek hiçbir soru sormadan arkasını dönmüş ve hızla uzaklaşmaya başlamıştı. Kaya ise ön kapıyı açıp "bin" diyerek beni koltuğa fırlattı. Yüzüme bakmadan soför koltuğuna geçmek için arabanın etrafında dolanırken ona ne söyleyeceğimi, nasıl açıklayacağımı hızlıca düşünmeye çalışıyordum.
Arabaya bindiğinde "Kaya" diyerek sadece ismini söyleyebilmiştim. Burnundan soluyarak ellerini sakallarından geçirdi ve dalgalanan sesiyle sordu.
"Neden?"
"Ne neden?" diye mırıldandığımda hışımla bedenini bana çevirdi ve kollarımı tutarak bağırmaya başladı.
"Neden Asya?! Neden?! Neden bana bunu yaptın?! Naptım lan ben sana?! Naptım söyle, aldattım mı? İhanet mi ettim? Kötü mü davrandım? Zehirli sözlerle zehirledim mi seni? Söyle naptım da arkamdan böyle bir pislikliği çevirdin!"
"Mecburdum" diye ağlamaya başladım. "Neye mecburdun, beni aldatmaya mı?!" diye titreyen sesiyle sordu.
Onu aldattığımı düşünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fenomen Kocam (Düzenleniyor)
Fiksi Remajaİlk bölümde tanıtım videosu mevcuttur. ERGEN KİTABI DEĞİL. (sürükleyici) Asya, gardiyanına sevimli gözükmeye çalışan Bir mahkum gibi Kayaya yaklaşırken; Kaya, endişelerinin prangalar ile bedenini ele geçirdiğini düşünen lakin Asyayı tanıdıkça ru...