Arkadaşlar tatilde olduğum için bölüm yazamadım. Sizleri seviyorum.Kapıyı aralamamla abim Berkcan ve görümcem Canan birbirlerinden ayrılarak korku dolu bakışlarla bana baktılar. Yüzlerindeki endişe ve tedirginlik her geçen saniye artarken bakışlarımı yazıklar olsun der gibi üzerlerinde gezdirdim ve dudaklarımı araladım.
"Siz ne haltlar karıştırıyorsunuz?
Berkcan atılarak beni kolumdan tuttu ve odanın ortasına doğru itip kapıyı kapattı. Düşmemek için sendelendiğimde neye uğradığımı şaşırmıştım. Berkcan kapıyı kilitledikten sonra arkasını dönerek mavi gözlerini gözlerime sabitledi.
"Asya tek kelime etme. Bak sakın, sakın kimseye tek kelime etme duydun mu?!"
Alaycı bir ifadeyle gözlerine baktım. Bunları bu iğrençlikleri yaparken neden düşünmemişlerdi? Başını dikerek bana doğru yürümeye başladı. O saniyelerde Canan abla titreyen sesiyle aramıza girdi.
"Ta, tamam. Durun nolur konuşarak halle, halledelim."
Gözlerimi Canan ablanın yüzüne çevirdim. Suratı utançtan kıpkızarık olmuştu. Bakışlarımı göğüslerine indirdiğimde titreyen elleriyle gömleğinin düğmelerini iliklemeye başladı. Göğüsleri kıpkızarıktı ve anladığım kadarıyla Berkcan şerefsizine emdirmişti.
Şuan tüm hücrelerimle ondan tiksinmiştim. Yüzüne iğrenerek baktığımda, utançla başını yere eğdi ve mırıldandı.
" Asya kimseye söyleme nolur."
"Siz" dedim ve bakışlarımı Berkcana çevirerek devam ettim.
"Siz hiç mi korkmuyorsunuz, hiç mi utanmıyorsunuz?"
Berkcan solgun sarı teni ve yüzüne yakışmayan mavi gözleriyle beni süzerek iki adım ileri atıp, ardına iki adım geri attı ve olduğu yerde durdu. Ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışırken işaret parmağını göz hizama gelecek şekilde havaya kaldırıp, tehditkar bir ifadeyle sallayarak dudaklarını araladı.
"Tek kelime edersen seni keserim Asya!"
Bütün bedeni zangır zangır titremeye başladığında iki adım ileri giderek gözlerine yaklaştım. Yüzüme öfkeyle bakıyordu ve her an bana saldırabilirdi. "Ne dedin sen?" diyerek tek kaşımı kaldırdım ve işaret parmağımı kaldırarak, tıpkı bana yaptığı gibi sallayıp mırıldandım.
" Sakın beni tehdit etme Berkcan!"
Sağ kolunu hızla havaya kaldırıp, avucunu birleştirerek yumruk yaptı. Yüzüme indireceğini hissedir hissetmez kolunu tutarak suratına okkalı bir tokat geçirdim. Bana bir kez daha vurmasına asla izin veremezdim!
Yediği tokatın şokuyla elini yanağına koyup gözlerime baktı. Öfkemin geçmediğini belirtmek için, kaşlarımı çatarak karşılık verdim.
" Bir daha bana sakın el kaldırma!"
********
15 dakika sonra
Berkcan yediği tokatın şokuyla oturup tek kelime etmezken, Canan abla gördüklerimi kimseye söylememem için bana yalvarıyordu. Elimden gelse zamanı geri alır ve o merdivenleri çıkmaz, Canan ablanın odasına gelmezdim. Ama olmuştu işte, burdaydım, her şeyi görmüş, duymuş ve biliyordum. Bu yaşadıklarımın ve bildiğim bu gizli aşkın verdiği yük omuzlarıma binmişti. Unutabilmek mümkün değildi. Bu yükü ya taşıyacak ya da omzumdan inidirip ortaya saçacaktım... Taşırsam ve kimseye söylemezsem, omzumdaki yük gün olur taşımayacağım ağırlığa gelir, beni düşürür ve perişan edebilirdi. Ancak taşımaz ve bildiklerimi söylersem, herkes o yükten payına düşeni alırdı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fenomen Kocam (Düzenleniyor)
Fiksi Remajaİlk bölümde tanıtım videosu mevcuttur. ERGEN KİTABI DEĞİL. (sürükleyici) Asya, gardiyanına sevimli gözükmeye çalışan Bir mahkum gibi Kayaya yaklaşırken; Kaya, endişelerinin prangalar ile bedenini ele geçirdiğini düşünen lakin Asyayı tanıdıkça ru...