İstanbul'da her şey yolunda giderken, Trabzon'da olaylar karışmaya başlamıştı. Sıla telefondan kardeşi ile ilgili çıkan haberleri onlarca kere izlemiş ve anında annesi ve babasına durumu bildirmişti. Onların toz konduramadıkları küçük cici kızları magazin haberlerine çıkmıştı. Hem de âşık olduğu adam ile birlikte. Babasının telefonu dört kere çaldıktan sonra açılmıştı.
"Efendim kızım."
"Baba Yaprak haberlere düştü. Hem de bir adamla birlikte."
"Haberim var kızım."
"E o zaman çok sinirlisindir sen."
"Yok, sinirli değilim. Çiçek beni arayıp durumu anlattı. Yanlış habermiş. Yaprak zaten öyle bir durumda kaldığı için üzgünmüş. Yarın dönüyor tekrar konuşacağım onunla." Çiçek duydukları karşısında her zaman yaptığı gibi dudaklarını kemiriyordu. İçinde nefret tohumları fışkırıyordu. Yaprak Hanım yine yırtmıştı. Ama bu sefer kolay sıyrılamayacaktı. Elindeki son kozu kullanmak istedi.
"Baba senin bilmediğin durumlar var. Yaprak o adama kör kütük âşık." Yüzündeki sinsi gülümsemeye engel olamadı. Çünkü babası duyduğunun üzerine sessizliğe gömülmüştü. Ahmet Bey Yaprağa güvenmekle hata ettiğini düşünmeye başladı. Çünkü ona bu konu hakkında her hangi bir açıklama yapmamıştı. Gerçi babaya söylenecek bir durum da değildi bu. Belki de kendi isteyerek o adamla buluşmuştu. Kafasından onlarca olasılık geçiyordu. Ne zaman sonra telefonun hala açık olduğunu fark etti.
"Tamam, kızım" Dedikten sonra kapattı telefonu. Ayşe'si mutfakta akşam yemeği için hazırlık yapıyordu. Lahana yemeğinin harika kokusu ona kadar gelmişti. Çok güzel yaptığı yemeklerden sadece biriydi. Kendisi de bu yemeği çok sever hafta da bir kere yapmasını rica ederdi. Asla zorlamaz eşini zor durumda bırakmak istemezdi. Sıla'nın söylediği durum hakkında bilgisi olup olmadığını öğrenmek için içeri doğru seslendi. Kendisini ayağa kalkacak kadar güçlü hissetmiyordu.
"Ayşe bakar mısın?" Ayşe Hanım ellerini kuruladı, yemeğin altını kıstı ve yanına gitti eşinin...
"Buyur Ahmet Bey."
"Şöyle bir otur da konuşalım Hatun." Ayşe Hanım endişelendi. Çok önemli bir konu olmadığı sürece böyle bir talepte bulunmazdı eşi.
"Bir problem mi var?"
"Hatun Yaprağın o adama âşık olduğunu biliyor muydun?" Diye sordu lafı çok uzatmadan. Duydukları karşısında bir şok dalgası geçti üzerinden. Biliyordu. Temizlik yaptığı bir gün kızının çekmecesini açmış, dosyayı görmüştü. Merakına yenik düşüp sayfalarını karıştırmaya başlamıştı. Kızının umutsuz bir aşka düştüğünü o gün anlamış ama asla kızıyla bu hakkında konuşmamıştı. Onu utandırmak istemediği gibi, özel alanına girdiğini bilmesini de istemiyordu. Şimdi eşinin sorduğu bu özel konu hakkında ne cevap vereceğini bilemiyordu. Ona hiç yalan konuşmamış olan Ayşe Hanım başını dizlerine doğru çevirdi. Mutfak önlüğüyle oynamaya başladı. Her hareketini izleyen Ahmet Bey ise Sıla'nın haklı olduğunu anlamıştı. Bu durumdan eşinin haberinin olduğunu ve ona söylerken çekindiğini anlamıştı. Dökülmeye başlayan beyaz saçlarının arasından ellerini geçirdi. Derin bir nefes aldı.
"Ne kadar ciddi?" Diye sordu cevap alamayacağını bildiği halde. Eşi gözlerine bakmadığı gibi kısa kısa nefesler almaya başlamıştı. "Eyvah" diye geçirdi içinden. Yaprak ilk defa onlara karşı bir hata işlemiş ve kapatmak içinde yalan konuşmuştu. Üstelik bu yalana ablasını da karıştırmıştı. Kızlarını çok iyi tanıdığını düşünen adam şimdi yanıldığını düşünüyordu. Kendine hâkim olmaya çalıştı. Kızı geldiğinde onunla konuşmak için beklemeye karar verdi. Yaprak bugüne kadar hatalı bir davranışta bulunmadığı gibi, onları üzecek herhangi bir şey yapamamıştı. Ahmet Bey bu düşüncesine sıkıca tutundu. Baba olmak ne kadar zordu. Hele ki kız babası olmak daha zordu. Evlendirene kadar namuslarını korumak, geçimlerini sağlamaya çalışmak ve iyi baba profili oluşturmaya çalıştı. Belki çok başarılı olamadı. Kızlarını sevdiğini tam olarak gösteremedi. Ondan dolayı Yaprak saklamak zorunda kaldı duygularını. Despot biri değildi. Aşka ve sevgiye her zaman olumlu bakmıştır. Ama Yaprağın tutulduğu adam çok farklı bir hayata sahipti. Ünlü, oyuncu ve her gün farklı biriyle beraber olan biriydi. Ahmet Bey eli başında düşüncelere dalmıştı, eşinin gözleri önünde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HIRÇIN DALGALAR (Kavak Ağacı) (Tamamlandı)
RomanceÖyle bir aşk düşünün ki! Birbirlerini görmeleri ve kavuşmaları imkansız. Biri Karadeniz'in hırçın kızı, diğeri ise parıltılı bir hayatın içinde olan ünlü bir oyuncu. İmkansızlıkları olur hale getiren bir hikaye. Bu satırlarda tanıyacak olduğumuz bir...