Bölüm 32

507 25 1
                                    

Yapımcılar ile vedalaştıktan sonra büyük adımlarla yürümeye başladı. Ege'nin aksine yüzünde gülümseme vardı. Onun bu hali yakın arkadaşının canını sıkıyordu. Toplantı istedikleri gibi ilerlememişti. Funda için yapımcılar baskı yapmış fakat Ömer'in sesi hiç çıkmamıştı. Ege ecel terleri dökmüş ama karşılığını almıştı. İki arkadaş yan yana yürüyorlar fakat ikisinden de ses çıkmıyordu. Ege hala toplantıda olanları düşündüğünü sandığı arkadaşına

"Merak etme dostum Funda işi ben de. Ne kadar diretirse diretsinler olmayacak o iş." Ömer garip garip baktı arkadaşının yüzüne. Söylediklerini anlamaya çalıştı. Aklında işiyle alakalı en ufak bir şey yoktu ki. Umurunda bile değildi. O şu an da sadece Yaprağın yanında olmak istiyordu. Ege durumu fark edince

"Sana ne oluyor ya? Toplantıda sürekli saatine bakıp durdun ve ağzını açmadın. Şimdide bir yere yetişmeye çalışıyor gibisin." Gülümsedi Ömer

"Evet, dostum yetişmeye çalıştığım bir kalp var." Ege kaşlarını yukarı kaldırdı.

"Hı" diyebildi.

"Yaprak'la buluşacağım." Ege akşam olanları tamamen unutmuştu. Aklına Ömer'in anlatacak olduğu şeyler gelince olduğu yerde dondu kaldı.

"Bir saniye sen ve Yaprak!" Kafasını sağa sola salladı.

"Oha siz sevgili oldunuz" Ömer bu kelimeyi başka birinin ağzından duyunca içinde fırtınalar kopmuş gibi hissetti. Gözlerine baktı arkadaşının

"Evet, dostum Yaprak ile kalplerimiz birleşti."

"Nasıl, yani ne zaman? Yaprak hemen nasıl" Gibi kelimelerle saçmalamaya başladı Ege. Ömer elini omzuna koyup

"Bak fazla zamanımız yok. Bugün gidecek biliyorsun. Bir kaç saatimiz var. Yanına gitmek istiyorum. Sana söz veriyorum her şeyi anlatacağım. Ama beni şimdi bırak olur mu?" Cevap beklemeden çoktan arabasına doğru gitmişti. Arabanın anahtarı elinde kontağa sokmaya çalıştı acemiler gibi. Sonunda arabayı çalıştırmayı başardı. Dikiz aynasından kendine çeki düzen verdi. Yaprağın gönderdiği konumu çoktan ezberlemişti bile. Bir an önce ona kavuşmak istiyor ve bunun için acele ediyordu.

Ayrılalı fazla olmamıştı. Sabah telefonda konuşmuşlar buluşmak için sözleşmişlerdi. Fakat Ömer yıllardır görmemiş gibi hissediyordu. Gözleri onun hasreti ile yanıyor gibiydi. Aşk dediklerinin bu olduğunu daha yeni anlamaya başlamıştı. Kendini bu rüzgâra teslim etmişti bile. Yıllardır birlikte olduğu onlarca kadın oldu. Hepsi ile aşk beraberliği yaşadığını sandı. Oysa şimdi anlıyordu ki hiç âşık olmamıştı. Bu duygunun yaşattığı değişikliklere çok çabuk alışmıştı. Daha yirmi dört saat olmadan hayaller kurmaya başlamıştı. Yaprak bundan sonra hayatının kadını olacak ve bir ömür mutlu olacaklardı. Evine geldiğinde kapısını o açacak. Aynı masada yemek yiyecekler, izleyecekleri program için atışacaklardı. Çalıştığı zamanlarda eve gitmek için acele edecekti tıpkı şu an yaptığı gibi. Ömer aklından geçenlere kendi kendine güldü. Kolunu camın kenarına koyup elini ağzına doğru getirdi ve kendi kendine söylenmeye başladı.

"Bu düşündüklerimi ona söylesem acaba korkup kaçar mı?" Kafasını sağa sola sallayıp kendine gelmeye çalıştı.

Yaprağın söylediği adrese gelmiş arabayı park etmişti. Mekânın kapısından girerken bacaklarının titrediğini hissedince derin bir nefes aldı. Heyecandan bayılacak gibiydi. Yavaş yavaş yürüdü. Çalışma saatleri olduğu için fazla kimse yoktu içeride. Onun için bir avantajdı. Şu an en istemediği şey birinin onu tanıması ve fotoğraf çekilmek istemesiydi. Gözleriyle içeriyi taradı. Yaprak henüz gelmemişti. Ama buluşacak oldukları saati on dakika geçmişti bile. Belki bir işi çıkmıştır diye düşünüp arka masalardan birine geçti. Garsondan bir soda getirmesini istedi. Sodasını yudumlarken, kör gözlerle etrafına baktı. Mekânın güzelliği umurunda bile değildi. O sadece kendi güzelliğini istiyordu. Şimdi şuradan girecek ve Ömer'in güneşi doğacaktı. Saatine baktı. Zaman geçmek bilmiyordu. Telefonunu çıkardı aramak için. Ekrana bakınca Yaprak'tan bir mesaj geldiğini gördü. Heyecandan telefonun sesini açmayı unuttuğunu hatırladı. Mesaj yirmi dakika önce gelmişti. Zarf işaretine basıp mesajı açtı.

HIRÇIN DALGALAR (Kavak Ağacı) (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin