Doktor koltuğunu pencereye doğru çevirdi. Yaprak ona ilk gelip anlattığında adamı tanımıyordu bile. Görüşme sonrasında internetten hakkında bilgi toplamıştı. Önce hastasının olmayan anları yaşamış gibi anlattığını düşündü. Bazı belirtileri fark etmişti. Fakat sonraki görüşmelerinde bu tezini çürüttü hastası. Anlattıkları kelimesi kelimesine doğruydu. O mesleği gereği dinleyen taraftı. Ama kadın olarak onu dinlediğinde kalbinin sızladığını hissediyordu. Büyük bir fedakârlıkta bulunmuştu. Hem ailesi hem de sevdiği adam için. Bu oyunda kendini düşünmemişti. Aslında isteseydi belki de şu an çok farklı bir hayatı olacaktı Yaprağın. Hayranı olduğu sanatçı kendisine âşık olmuş, elini tutmuştu. Bu ilişkiye devam edebilir ve mutlu olabilirdi. Ya da mutsuz olurdu ama en azından yaşardı aşkını. Bir gün, üç ay sayısı önemli değil. Önemli olan onunla geçirdiği anların manasıydı. Onda bırakacak olduğu anılardı. Bunların hiç birini yapmadığı gibi, elinin tersi ile kendinden uzaklaştırmıştı sevdiğini. Şimdi ise onsuzluğa alışmak istiyordu. Bağımlılık olan bu aşk onda kara sevdaya dönmüştü. Bugüne kadar edindiği deneyimlere göre, hangi ilacı verirse versin ona faydası olmayacaktı. Onun tek çıkar yolu o aşkı yaşamak olacaktı. Babasının ondan yardım istemeye gelmiş olması işlerini kolaylaştırmıştı. Doktor gözlüklerini gözüne yerleştirirken yaptığı planın hoşnutluğu ile içeri giren hastayı kocaman gülümseyerek karşıladı.
Unutmuştu o günleri. Onsuz geçirdiği günler geride kalmıştı. Şimdi onun yaşadığı şehre gidiyor olmak çok ta umurunda değildi. Sonuçta hayatında başka bir kadın vardı. Onunla mutluydu. Kendi kendine bu telkinleri verdiğinde aynada kendi yansımasına bakıyordu. Aklından geçen saçmalıklara kendi kendine güldü. Kimi kandırıyordu ki! Hala aklındaydı Yaprak. Gözlerini kapattığında hala ona bakıyordu. Zor geçmişti bunca zaman. Çok uğraştılar Ege ile ona ulaşmak için. Fakat Yaprak tüm yollarını kapatmıştı. Bir şekilde babasına ulaşmış iyi olduğundan haber alabilmişlerdi. Her zaman olduğu gibi yine yanındaydı en yakın arkadaşı. Desteğini hiç esirgememişti ondan. Bu işte kendini suçlu hissediyordu. Onların tanışmasına vesile olmuş ve Ömer'i cesaretlendirmişti. Ama Ömer biliyordu ki bunu yaşayacaktı. Çünkü kaderinde yazılıydı ve bunun önüne kimse geçemeyecekti. Hala aklında olan kızın yaptığını sindiremiyordu Ömer. İlk etapta anlamaya çalıştı. Korktuğu için, cesareti olamadığı ya da güvenemediği için böyle davrandığını düşündü. Fakat zaman geçtikçe içindeki anlayış yerini öfkeye teslim etti. Artık onun adını dahi duymak istemiyordu. Sürekli internetten onun ismini aratmaktan bile vazgeçmişti. Daha önce attığı mesajları silmesi zaman almıştı ama sonunda başarmıştı onu tamamen hayatından çıkarmayı. Valizini hazırlamış uçak saatinin gelmesini bekliyordu. Bir saat sonra evden çıkıp Ege ile hava alanında buluşacaktılar. Taksiyle gideceği için acele etmiyordu. Salona doğru yürüdü yavaş adımlarla. Camın önündeki saksıya dikti gözlerini. Onun gittiğinin ertesi gün çiçekçinin önünden geçerken gözü takılı kalmıştı saksıya. Hemen kenara çekip dükkâna girdi. Saksıyı göstererek
"Bu çiçeğin adı nedir?" Diye sordu. Çiçeklerden anladığı belli olan yaşlı kadın delikanlının yanına gülümseyerek yaklaştı. Gösterdiği saksıdaki çiçeğin yapraklarına kelebeğe dokunur gibi temas etti. Gözlerini yapraklarda tek tek gezdirdi. Sonra Ömer'e bakarak
"Kolyoz" Kadını taklit ederek o da yaprakların üzerinde elini gezdirdi her an kırılacakmış gibi. Gördüğü bu çiçek ona Yaprağı hatırlatmıştı. Tüm güzelliği ile renkleri gözler önüne seriyordu. İçinde açan bir çiçek falan yoktu. Sadece yapraklar vardı. Ağırlıklı olarak yeşilin değişik tonlarını, sarı, kahverengi, pembe, mor gibi renklerin ahengi ile beni al der gibiydi. Ben sana her baktığında onu hatırlatacağım der gibiydi. Satıcı kadın
"Kolyoz yani yaprak güzeli" Ömer duyduğunun üzerine şaşkınca kadına baktı. Çok büyük bir tesadüftü. Onun Yaprağı da çok özel ve güzeldi. Kadının gözlerine bakarak
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HIRÇIN DALGALAR (Kavak Ağacı) (Tamamlandı)
عاطفيةÖyle bir aşk düşünün ki! Birbirlerini görmeleri ve kavuşmaları imkansız. Biri Karadeniz'in hırçın kızı, diğeri ise parıltılı bir hayatın içinde olan ünlü bir oyuncu. İmkansızlıkları olur hale getiren bir hikaye. Bu satırlarda tanıyacak olduğumuz bir...