İyi bayramlar herkeseeee .)))
İyi okumalar :)Diğer evine oranla geldiğimiz bu yeni ev daha küçüktü. Hatta bizim evden bile küçüktü. İki katlı değildi ama 5-6 odaya sahip ideal boyda bahçesi olan bir evdi. Orman evine benziyordu ama ormanlık alanda değildi. Burası daha sevimli duruyordu. Mobilyaları bile gösterişli değildi ama pahallı parçalardı. Buranın da mimarı o muydu acaba? Gerçek mesleğini az çok öğrenebilmiştim ama net olarak bilmiyordum hâlâ. Okan'ın getirdiği ve yanıma koyduğu çantayla daldığım yerden bakışlarımı çektim. Ne yapmaya çalıştığını anlamamıştım ve bu meraklı bakışlarımı fark etmişti.
"Tansiyonunu ölçmem gerekiyor rahat uyku çekebilmem için. Bir de mesleğim gereği...malum doktorum." Böbürlenerek göğsünü kabartırken gülüşüne eşlik ettim. Harika komik biriydi ve Servan'ın bana yaptığı tek iyilikti bu adamla tanışmış olmam. Ayrıca Okan'ın, Servan ile nasıl arkadaşlık kurabildiğine kafam basmıyordu. İki zıt karakterlerdi ki Servan'ın karakterini çözebilmiş sayılmazdım.
"Nerede o?" Buraya geleli neredeyse 1 saat oluyordu ama arabadan indiğimden beri onu görememiştim. Görmeyi istemiyordum ama merak çok kötü bir şeydi.
"Saçma bir şekilde limon ağacı takıntısı başladı. Arka bahçeye ektiği fideleri suluyordu en son." Tansiyon ölçme aletini çantadan çıkarıp tişörtümün kolunu sıyıran Okan'a öylece bakarken dediklerini beynimde tekrarladım. Evinin bahçesine limon ağacı mı ekmişti? Benden sonra mı böyle bir takıntısı oluşmuştu? 1 saattir uğraşılcak bir durum değildiki bu!
"Uzun sürecek bir iş değil ama." Al işte! Gözlerimin onu aradığını belli etmiştim. Aferin Esin sana!
Makineyi açıp başlatmadan önce Okan imalı bir şekilde baktı."Kolunu oynatma." Uyarısına uyup kıpırdamayı kestim. Bu evin her yerinde Bade ile anısı olduğunu bilmek modumu düşürmüştü. Etrafıma bakınıp herhangi bir resim aradım kadına ait ama yoktu.
Yatak odaları nasıldı? Görsem canım yanar mıydı?"Bir kaç eşya vardı düzenlenecek belki de onları ayarlıyordur." Bakışlarım Okan'ı bulurken kolumu sıkan aletle dudaklarımı birbirine bastırdım.
"Bade'nin eşyaları mı?" Hayır hayır! Böyle bir şeyi ne diye sormuştum? Adamdan nefret etmem gerekiyordu. Özel hayatına karışamazdım çünkü benim hiçbir şeyim değildi.
"Burayı ondan sonra aldı ve hiçbir eşyası yok." Okan kolumdan çekip makineyi geri çantasına koydu.
"Tansiyonumuz iyi...fırlamasını istiyorsan Yekta'yı görmen yeterli olacaktır ki bazen benim de tansiyonumu çıkardığı oluyor. Burnu havada bir adam." Okan yüzünü buruşturup göz devirdi. Sırıtıp ona hak verircesine kafa salladım. Demek bu evde Bade'ye ait bir eşya yoktu. Peki neden? Sonuçta çok sevdiğini söylemişti."O nasıl biriydi?" Bana benzediğini biliyordum sadece. Merak etmiştim çünkü sadece benzediğimiz için bu oyuna devam etmesi çok saçma geliyordu. Ortak özelliğimiz olabilirdi ve Servan bu yüzden sürdürmüş de olabilirdi.
"Üniversiteden tanıştı ikisi. Arkadaş grubumuzun içindeydi ama Yekta'yla ilişkileri sadece arkadaş olarak kalmadı. Asla evliliğe kadar gideceğini düşünmemiştim bu birlikteliğin." Okan yere bakıp düşünürken hâlâ inanamıyor gibiydi bu evliliğin olduğuna.
"Ne yalan söyleyeyim seni ilk gördüğümde ben de bi arafa düşmedim değil. Ama o Yekta'ya boyun eğerken sen eğmiyorsun...kafa tutuyorsun. İşte bu da bana sadece sima benzerliğinizin olduğunu kanıtlıyor." Okan kolunu koltuğa dayayıp yüzünüde avucuna bastırdı.
"Ayrıca Yekta, Bade ile alakalı çok konuşmazdı ama seni anlatıp durdu bana. Laf sokmaların ve 2 tane dürüm yemene bayıldım." Okan kahkaha patlatıp alaycı tavır takınırken dürüm yememe kadar anlatmasına şaşırmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kader Bağı (Tamamlandı)
RomanceÇaresizce etrafına bakındı, küçük bir mucize istiyordu ve bu mucizeyi karşısındaki adamın sağlayacağını biliyordu. Belki çok iyi tanımıyordu bu adamı ama başka hiçbir seçeneği yoktu. Söylediği yalanı kurtarmanın başka yolu yoktu. Umut dolu gözlerle...