Birkaç gün sonra finalle karşınıza çıkacağım ve inanın yazmaya elim gitmiyor ama mecburum. Güzel başladık ve güzel bir finali hak ediyoruz bence. Şimdilik size tekrardan iyi okumalar dileyip finalde görüşürüz demek istiyorum...İYİ OKUMALAR:)
Yekta hızlıca kendisini geri çekerken ne yaptığının farkına varmıştı güç olsada.
Bu şekil olmazdı çünkü doğru düzgün özür dilemediği kadını sırf zevki için harcayamazdı. Yatağın ucuna geçip otururken toparlanmakta olan kadından bakışlarını kaçırdı. Zamanında pis pis cümleler kuran dudaklarıyla kadını nasıl öperdi! Kendisine kızmaya devam ederken Esin'in kıpırdandığını oynayan yataktan dolayı hissetti."Çekip gittim, seni ve kızımı bırakıp gittim. Gözlerindeki kırgınlığı görebiliyorum hâlâ." Yekta çaresizce omuz silkti.
"Beni affetmeden ya da o gözlerindeki kırgınlık geçmeden bir şeyler yaşarsak eğer...pişman olucaksın ve işte ben o zaman ölürüm." Yekta akan gözyaşını silerken lanetler okuyordu kendisine. Gitmek gibi büyük bir aptalca hata yapmıştı ve nasıl telafi edeceğini bilmiyordu.
"Hamileliğini göremedim. O fotoğraflar dışında tabii...aşerdiğinde yanında değildim ya da Dila ilk adımını attığında." Yekta burukça gülümseyip yavaşça bakışlarını kadına çevirdi. Esin öylece kendisini dinlerken Yekta eğilip yerden kadının üstünü verdi.
"İlk kelimesini duymadım. Ben babalığı tadamadım ben baba olucak olmanın zevkini heyecanını yaşayamadım. Bizi yok ettim seni incittim. Ben zor zamanlarında yanında değildim Esin ve sen daha bana Servan demiyorken ben sana bu kötülüğü yapamam." Yekta tekrardan akan gözyaşını silerken kalbi sıkışıyordu. Nefes almakta güçlük çekiyordu çünkü hıçkırıkları boğazında düğüm düğüm bekliyordu.
"Bebeğin benden olmadığını söyleyip seni yaralamışken şimdi yalandan babalık taslıyorum. O kadar çok pişmanım ki o sözler için. Sana kendimi kanıtlayamamaktan da korkuyorum. Beni affetmeni beklemiyorum o söylediklerimden sonra ama pişman olduğumu ve kendime kızdığımı bil." Yekta, yataktan kalkıp soğuk bir duşa girmek için hareketleneceği sırada elini tutan kadının hamlesi ile durdu.
"Senden nefret ettim ben. Senden deli gibi nefret ettim ama sevgimi azaltamadım. Kırgınım çünkü söylediklerin yaptıklarınla bir değildi. Eski karının sana yaptığı kötülüğü benim de yaptığımı düşündün ki bana farklısınız diyip durduğun halde. Kırgınım çünkü kaçıp gittin. Beni cehenneminin içine koydun ve kaçtın." Esin, elini adamın elinden çekti ve kucağında birleştirdi.
"Seni affetmemem lazım. Sonuçta kendime bir gelecek çizdim, Dila'yı senden gizledim. Suçlusun ve suçluyum ama bu kötülüğü kızıma daha fazla yapamam." Esin, önüne düşen saçlarını kulağının arkasına sıkıştırıp kucağındaki ellerine baktı.
Badiyi hâlâ giymemişti ve üşüdüğünü hissediyordu. Ya da ortamdaki konuşma tenini, tüylerini ürpertiyordu."Ben seni affetmek istiyorum. Bütün yaptıklarına rağmen kalbim söz dinlemiyor. Ancak emin olmam lazım. Pişman olduğuna emin olmam lazım." Parmaklarıyla oynamayı kesip kafasını kaldırdı ve adamın yüzüne baktı.
Yekta'nın yüzünde küçük umut dolu bir gülümseme belirdi. Ne olursa olsun gösterecekti kadına pişmanlığını. O mavi gözlerdeki kırgınlıkları yok edecekti. Uzanıp kadının alnına öpücük kondurup geri çekildi. Him değilse öperken kaçmıyordu artık kadın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kader Bağı (Tamamlandı)
RomanceÇaresizce etrafına bakındı, küçük bir mucize istiyordu ve bu mucizeyi karşısındaki adamın sağlayacağını biliyordu. Belki çok iyi tanımıyordu bu adamı ama başka hiçbir seçeneği yoktu. Söylediği yalanı kurtarmanın başka yolu yoktu. Umut dolu gözlerle...