İyi okumalar :)Sabahın erken saatlerinde hiçbir şey olmamış gibi işe gelmiştim. Özge cilveli cilveli telefonda sevgilisiyle konuşurken bu kadının biraz şansından istedim. Çapkın biri olmasına rağmen ilişkisi hâlâ devam ediyordu. Sağlıklı bir ilişki değildi ama sonuçta var mıydı vardı.
Son belgeleri de bilgisayara girdikten sonra rahatça arkama yaslandım. Dün akşam Okan'ın neşesiyle Evrim'in yüzü biraz olsun gülmüştü ama Cem'in son yaptığı hareket ablamı bayağı yıpratmıştı. Sadece ablamı da değildi...hepimizi yıpratmıştı. Gözlerimi kısa süreli kapattım ve Özge'nin sevgilisiyle yaptığı muhabbetleri duymamaya çalıştım. Dün akşamı düşünmeye çalışırken aklıma gelen anıyla sırıttım. Okan'nın neşesi evi sarmış, Evrim'e yaptığı hal hareketler Zehra ablanın da dikkatini çekmişti.
~Okan çayından yudum alıp koltukta çekinerek otururken Servan son derece rahattı. Bir iki saat önce cam için usta çağırmışlardı ve adam işini halledip gitmişti. Zehra abla çayı her seferinde Servan'a teşekkürlerini söylüyor Okan'ın da rahat etmesi için elinden geleni yapıyordu.
"Böyle bir insanla nasıl nişanlandınız Evrim hanım?" Okan yüzünü buruşturup Evrim'e odaklanırken bakışlarımı Servan'dan çektim. Göz teması yarışından vazgeçmiştim. Tam karşımda oturup bakışlarını bir saniye bile üstümden çekmemişti.
"Böyle biri değildi." Evrim kısık sesle konuşup bakışlarını kaçırdı. Belli ki bu konu hakkında konuşmak istemiyordu.
"Okan oğlum başka bir şey ister misin?" Zehra abla Okan'ın hareketlerine gülümseyip çayını tazeledi.
"Zahmet etmeyin lütfen gayet iyiyim." Okan tüm içtenliğiyle konuşup çayını içmeye devam etti.
"Şükrü beye bir şey demeyelim morali bozulmasın. Evin etrafına güvenlik için en iyi adamlarımı yerleştirdim, aklınız kalmasın." Bacak bacak üstüne atmayı bırakıp duruşunu düzelten Servan elindeki fincanı masaya bıraktı.
"Biraz dinlenin biz de gidelim artık." Okan'a bakıp tekrardan bize doğru döndü. Bakışlarındaki soğukluğu çözemiyordum. Tavırlı olması gereken bendim ama bu durum onun için geçerli değil gibiydi.
"Tekrardan teşekkürler Servan." Ablam tekrardan Zehra abla yerine teşekkür etmişti.
"Geldiğiniz için teşekkürler size de Okan bey." Evrim'in konuşması Okan'ı gülümsetirken Servan'ın aniden kalkmasıyla dikkatim dağıldı."Sen de iyi ol Evrim, kendini üzme bu tarz durumlar için. Sonuçta benim ailem sayılırsınız ve herhangi birinizin üzülmesini istemem." Servan'ın bakışları hızlıca beni bulurken bu dediklerine alayla sırıttım. Üzülmemizi istemiyordu ama beni nasıl üzdüğünü biliyor muydu?
"Hazır aklıma gelmişken yarın benim evde mangal mı yapsak acaba? Herkesin morali de yerine gelmiş olur. Ayrıca siz ikiniz için sözüm vardı." Okan önce ablama sonra da Servan'a bakıp gülümserken gözlerimi kocaman açtım. Ne sözünden bahsetiyordu? İtiraz edeceğim vakit Evrim araya girdi.
"Hayır diyemeyeceğim." Normal şartlarda Evrim asla kabul etmezdi böyle bir şeyi. Ama hem Servan'ı tanıdığından hem de Cem'i biraz olsun aklından çıkarmak için onaylamıştı teklifi.
Okan'a sinirli bir şekilde bakıp ayağa kalktım. Nedense her seferinde benim istemediğim teklifler gün yüzüne çıkıyordu ve bu yalan oyununa daha çok itiliyordum."Tamamdır o zaman yarın sizi bekliyorum." Okan sevinçle konuşup ayaklanırken Servan koltuktaki ceketini aldı ve giyindi.
"Hoşçakalın." Önce Zehra ablanın elini sıkıp sonra da Evrim'in elini sıkan Okan'dan bakışlarımı çekmedim. Arkadaşı gibi beni zor bir durumun içine çekmişti. Servan beklemediğim anda yanağımdan öperken kendimi geri çekemedim. Aslında çekmedim bilerek. Çünkü ne olursa olsun ne derse desin kaderim bağlanmıştı bu adamla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kader Bağı (Tamamlandı)
RomantizmÇaresizce etrafına bakındı, küçük bir mucize istiyordu ve bu mucizeyi karşısındaki adamın sağlayacağını biliyordu. Belki çok iyi tanımıyordu bu adamı ama başka hiçbir seçeneği yoktu. Söylediği yalanı kurtarmanın başka yolu yoktu. Umut dolu gözlerle...