🍂3.4 Doğum Günü🍂

23.1K 1.2K 328
                                    




Hikayenin yavaş yavaş dönüm noktasına geliyoruz...
Şaşırıp üzüleceğiniz, kızacağınız ve mutlu olacağınız bölümler gelmektedir arkadaşlar.

100K adım adım :) nasıl mutluyum anlatamam.
Yorumlarınızı bekliyorum ve artan beğeni için teşekkür ediyorum.
Ayrıca yeni gelen okuyucularıma merhaba demek istiyorum.

Servan karakterini merak eden olmuş, biliyorum çok yakışıklı 😂

Noah Mills olur kendisi :)))
Esin= Teresa Palmer
ama siz aklınızda nasıl bir tipleme yaptıysanız hepsi uygundur. Önemli olan sizin hayal gücünüz.
Birkaç sorum olacak sizlere :)

-Servan'dan bölüm gelsin mi?
-ve bir çoğunuz instagram açmamı istemiş hikayelerim için...ne dersiniz? Hem bazı arkadaşlar shop yapıyor ve yapanınız varsa atabilirler bu sayede. Sadece bir fikir isteği aldım böyle ve hepinize sormak istedim. (Sosyal medyanın kapatılacağı söyleniliyor ama pek sanmıyorum açıkçası)

-Okan ve Evrim ilişkisine düşünceleriniz nelerdir? Olmalı mı? Olmamalı mı?

İYİ OKUMALAR :)


Beni getirdiği kocaman botanik bahçeden bakışlarımı çekemiyordum. O kadar büyük ve güzeldi ki insanın baktıkça bakası geliyordu. Buraya neden geldiğimizi bilmiyordum ama içimi ferahlatmıştı. Kafamın da dağılmasına yardımcı olan bu yeşillik çeşitli çiçekleri yüzünden harika kokuyordu.

"Kimin burası?" Servan'ın mıydı acaba? Eğer onun olsa daha önceden bunu söylerdi.

"Bir arkadaşımın botanik bahçesi burası." Etrafına göz atıp düşünceli bir hal alırken arkadaşını merak ettim. Kolay kolay kimse botanik bahçe işiyle bu kadar özenli uğraşmazdı.

"Ondan petunya istediğimde en iyilerini gönderdi bana ve şimdi sevgilisiyle evlenmeyi düşünüyorken ona hediye etmek için..." Herhangi bir çiçeğin yanında durup derince kokuyu içine çeken adamı izledim. Bütün çiçeklerin adını bilmezdim ya da görünce anlamazdım. Bildiğim petunya, gül ve papatyadan ibaretti.

"Kenan ve Şule için buraya limon ağacı diktirmeyi düşünüyorum. Bizim özel bağımız onların evliliğine hediye olsun." Çiçekten kafasını kaldırıp bana baktı. Bizim özelimizdi...Servan ve benim özelimdi. Bu çok anlamlı bir düşünceydi. Limon ağacıyla birlikte başlayan özel bir bağımız vardı.

"İkimizin adına düşünmen çok hoş." Hediyeyi sadece kendi adına değil benim adıma da düşünmüştü. Yüzümde kocaman gülümsemeyle ona bakarken gün geçtikçe daha çok bağlandığımı hissediyordum.

"Sence nereye ekelim?" Servan merakla bana bakıp cevap beklerken etrafıma tekrardan göz attım. Boş yer yok denilecek kadar azdı. Aklıma ister istemez Eylül geldi. Liseden beri tanıdığım en yakın arkadaşımdı ama birkaç sene önce taşınmalarından bu yana onu görememiştim. Ayrıca botanik bahçelere bayılırdı. Şu an burada olsa sevinçten havalara uçardı.

"Her yer ağaç, çiçek...boş yer doğru düzgün yok." Kocaman olabilirdi ama rengarenkti ve canlılık doluydu.

"Buraya bakan biri vardı en mantıklısı ondan fikir almak." Servan bahçenin diğer tarafına doğru giderken çalan telefonumu cebimden çıkarmaya çalıştım. Arka cebime sokmuştum ve küçücük cepten çıkarmak beni bayağı uğraştırmıştı.
Tanımadığım numara ekranımda yanıp sönerken genel mesaj bildirimini görünce telefonu açtım.

Kader Bağı (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin