Yavaş yavaş finale gidiyoruz ven hem heyecanlı hem de üzgünüm :((
İYİ OKUMALAR :)
Salona açtıkları koltuğu en rahat yatak haline getirdikten sonra kendisine de diğer koltuğu düşünmüştü Esin. Kaç akşam sürerse sürsün Zehroşunu rahat ettirecekti.
"Buna gerek yoktu kuzum." Zehra hanım Evrim'in kolundan çıkarken Esin'in hazırladığı yere baktı. Gerçekten de gereği yoktu tüm bu hazırlıkların. Kendisini iyi hissediyordu ve üstelik bir kaza geçirmemişti. Birinin bakıcılığını yapmasına gerek yoktu diye düşünüyordu.
"Olmaz öyle şey. Ayrıca Esin'le paslaşacağız. Senin gerçektende iyi olduğunu anlayana kadar." Evrim, Zehra ablasının oturmasını sağlarken Esin kafa salladı Evrim'in dediğini onayladığını belli etmek için.
"Senin ilgilenmen gereken bir kızın..." Zehra hanım önce Esin'e baktı ve daha sonra Evrim'e döndü.
"Senin de önemli işlerin var. Size iyi olduğumu belirtiyorum." Zehra hanım kararlıydı ama kızlar ondan daha kararlıydı."İtiraz kabul etmiyoruz kuzum." Evrim 'kuzum' derken Zehra hanımın söyleyiş tarzında taklit yapmıştı.
"Benim akşam Eylül ve Kenan'ın evine gitmem gerekiyor. Bebek doğdu ve hediye almam lazım. Çok geç kalmam ve Dila geldiği zaman erken uyusun." Babasının yanından gelmek istememişti. Bir insanı tanımadan önce de bu kadar yakın hissetmesi normal miydi Dila'nın?
Yekta'nın , babası olduğunu bilmediği halde çok sevmiş ve yanından ayrılmayı hiç istememişti. Sahi Esin içinde durum en başta böyle değil miydi!
O da ayrılmak istemiyordu adamın yanından ama geldikleri durum adama ulaşmak için çok zordu. Üstelik sevgilisi vardı. Lale denilen on derece güzel bir kadın. Hatırladığı sima ile yüzü düşmüştü."Tamam gelir gelmez yatağına yatıracağım Dila'yı." Evrim, kardeşine güven verircesine gülümseyip tekli koltuğa oturdu.
"Harikasınız...ben gidip hazırlanayım ve hediye bakayım." Yeni doğmuş bir bebeğe zıbın takımı almak gayet makuldür diye düşünüyordu.
"Selamlarımızı iletirsin." Evrim gitmekte olan kardeşine seslenirken Esin, yürüyüşünü kesmeden kafasını salladı.
"Olur iletirim."
__
Okan, görevlinin kapıyı açmasıyla tereddüt etmeden içeriye daldı. Hastanede yaşananlar hoşuna gitmemişti ve bir açıklama yapmak istiyordu. Kendisini suçlu hissetmiyordu ama içi rahat değildi yinede. Büyük salona varacağı sırada gelen çocuk sesiyle kaşları çatıldı. Merakı artarken adımlarını da hızlandırdı. Salonu tamamen vardığında görüş alanına giren adam ve çocuğun hali keyiflendirmişti kendisini. Dila ve Yekta eğlenceli bir şekilde yapboz yapmaya çalışıyorlardı ve Dila daha çok babasını seyrediyordu.
Okan öylece ikiliyi izlerken küçük kızın bakışları kendisini bulmuştu."Meyaba Okancım...şen de gelşene." Dila eliyle çağırırken Yekta'nın bakışları yapbozdan uzaklaşıp durduğu yere kaymıştı. Arkadaşının az önceki o gülen yüzünden eser yoktu. Okan, bozuntuya vermeden küçük kızın söylediklerine gülümsedi.
Onlara doğru yaklaştıkça arkadaşı yuvarlak masanın başından kalkmış kendisine ters ters bakmaya devam etmişti. Yekta'nın her halinden belliydi Okan'ı burada görmeyi beklemediği.
Ayrıca Dila'yı burada görünce annesinin artık bir şey demediğini de fark etmişti. Demekki Esin biraz olsun nefretini, kırgınlığını azaltmıştı."Üzgünüm ortak ama hemen gideceğim." Okan, Dila'ya içtenlikle gülümsedikten sonra Yekta'ya döndü.
"Biraz konuşabilir miyiz?" Okan merakla arkadaşın vereceği cevabı beklerken Dila, yapbozuna geri dönmüştü. Yekta cevap vermeyip sadece önden ilerledi. Çünkü kızının yanında konuşmak istemiyordu. Salonun ilerisindeki çalışma odasına doğru giderken arkasından gelen adım sesleriyle kaşlarını daha çok çattı. Okan'ın ne konuşmak istediğini bilmiyordu ve konuşmak istediği de söylenemezdi. Ancak terslemeden adamın ne diyeceklerini dinleyecekti. Çalışma odasının kapısını açıp içeriye girdiğinde arkasını dönmeden bekledi. Kısa bir sürenin ardından açtığı kapı geri kapanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kader Bağı (Tamamlandı)
RomanceÇaresizce etrafına bakındı, küçük bir mucize istiyordu ve bu mucizeyi karşısındaki adamın sağlayacağını biliyordu. Belki çok iyi tanımıyordu bu adamı ama başka hiçbir seçeneği yoktu. Söylediği yalanı kurtarmanın başka yolu yoktu. Umut dolu gözlerle...