İYİ OKUMALAR :)Görmediğim iki günün hasretini çıkarıyordum bakışlarımı ondan çekmeyerek. O kadar çok ona odaklanmıştım ki bilinçsizce adım atıyordum. Ayakta duran birinin içkisine çarptığımda göğsümde hissettiğim ıslaklıkla kendime geldim. İyi ki açık renkte bir elbise giymemiştim yoksa mahvolmuştu.
İçkisini üstüme döken kadın özürler dilerken umrumda bile değildi. Servan'ı görmüştüm ve gidip doya doya kokusunu içime çekmem lazımdı. Önce lavaboya uğrayıp elbisemi temizlemeliydim ama. Son kez Servan'a bakıp lavaboya ilerleyeceğim sırada Servan'ın hemen yanına hatta dibine kadar sandalyeyi çeken ve oturan kadını fark etmemle durdum. Adamın bakışları benden uzaklaşıp yanında oturan esmer kadına kaydı. Kadının dediği bir şeye kocaman sırıtan adamdan bakışlarımı çekemedim. Bu kadın kimdi ve o kadar komik olan ne söylemiş olabilirdi? Aldırış etmemem gerekiyordu ama elimde değildi kıskanmak. Yanlarına gidip selam vermek geçti içimden. İnadına inadına o masaya oturmak istiyordum. Göğsümden aşağıya akan damlayla irkildim. Gidip gerçekten de üstümü temizlemem gerekiyordu. Servan içki bardağını havaya kaldırıp kadının kadehine dokundururken gözümün seğirmesine neden olan olay bu olmamıştı. Bardağı tokuşturduğu gibi kadının biraz doğrulup Servan'ı yanağından öpmesi son damla olmuştu benim için. Bakışlarımı hızlıca başka yöne çevirdim. Görmek istemiyordum. Ne Servan'ı ne de yüzündeki mutluluğu. Lavaboyu aradım ama buğulaşan gözlerim etrafı iyi görmüyordu. Herhangi bir yöne doğru ilerledim. En başından gelmeyecektim bu aptal davete. Kolumun aniden tutulmasıyla saydırmaya başlayacağım sırada Okan'ı gördüm. Lacivert bir takım giymişti ve onu ilk kez böyle görüyordum."Senin ne işin var burada?" Neden buradaydı ki?
Elini kolumdan çekip gözlerini kıstı."Sana da merhaba Esin!" Alınmışa benziyordu. Elimi alnıma götürüp ovaladıktan sonra tekrardan ona baktım.
"Kusura bakma sadece şaşırdım. Patronlar ve çalışanların katıldığı davet olunca seni görmeyi beklemiyordum." Burnumu hafifçe çektikten sonra arkamı dönüp Servan'a bakmak istedim ama sadece istedim.
"Torpilliyim canısı." Okan göz kırpıp sırıtırken elimdeki küçücük çantayı sıkıca tuttum. Dikkatimi dağıtmam lazımdı ama bir türlü yapamıyordum.
Hiçbir şey hissetmiyorumdum...bomboş gibiydim."Lavabo nerede?" Uzaklaşmam lazımdı. Bu atmosferden bu kötü durumdan kaçmam lazımdı.
"Sağ tarafta hemen." Okan üstelemedi. Farkında gibiydi kötü olduğumun. Yalnız kalmaya ihtiyacım olduğunu anlamıştı. Sessizce kafamı sallayıp lavaboya doğru ilerlemeye devam ettim. Konuşacak halim yoktu. Servan'dan uzaklaşmak istemiyor muydum zaten? Şimdi onun hayatında birinin olması beni bu kadar çabuk yıkmamalıydı! Kendim itmiştim kendim bitirmiştim. Büyük altın renginde olan demir kapıyı ittirip içeriye girdiğimde sadece bir kişinin olduğunu gördüm. Kadına bakmadan kopardığım peçeteleri hafif ıslatıp üstüme sürmeye hazırlanıyordum ki demir kapı sertçe açıldı. Benimle birlikte içeriden olan kadın hızlıca çıkarken karşımda duran ayndan gelene baktım. Kadının çıkmasıyla kapıyı kilitleyen Servan'ı görünce arkamı döndüm. Uzun attığı bir kaç adımla birlikte dibime kadar girdi.
"Kim o adam?" Nefesi yüzüme çarparken bakışlarımı yüzünden çektim. Elimdeki peçeteyi avucuma sıkıştırıp göğsünden iteklemeye çalıştım.
"Çekil önümden." İteklememle kısa süreli dengesi sarsılmıştı ama aniden kendini toparlayıp bedeniyle bedenimi itekledi. Kalçam lavabonun tezgahına çarparken ona bakmam için çenemi sertçe tuttu.
"Kim. O. Adam!" Kelimeleri bastıra bastıra burnundan öfkeyle soluyarak söyledi. Çenemi tutan elini yukarıya kaldırıp ona bakmama zorladı. Gözleri simsiyahtı ve sinirli olduğu boynunda beliren damarlardan anlaşılıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kader Bağı (Tamamlandı)
RomanceÇaresizce etrafına bakındı, küçük bir mucize istiyordu ve bu mucizeyi karşısındaki adamın sağlayacağını biliyordu. Belki çok iyi tanımıyordu bu adamı ama başka hiçbir seçeneği yoktu. Söylediği yalanı kurtarmanın başka yolu yoktu. Umut dolu gözlerle...