İYİ OKUMALAR :)Başımdaki ağrı uyanmama yetecek boyuttaydı. Burnumu kırıştırıp gözlerimi yavaşça açtım. Odanın fazla ışığı gözlerimi ağrıtıyordu. Ancak hatırladıklarımla birlikte nazlanarak açtığım gözlerimi belerttim. Okan başımda dikilirken sandalyesinde oturup bilgisayar gibi bir şeyden bakışlarını çekmeden gülümseyen kadını fark ettim.
Huzursuzca kıpırdanırken kadının bakışları benimkiyle buluştu. Gözlüklerinin üstünden bakıp iyi olup olmadığıma baktı."Merhabalar tatlım küçük bir baygınlık geçirdin ama şu an gayet iyisiniz." Yaşlı bir kadın olmasına rağmen bakımlıydı ve dinç duruyordu. Ancak dediklerini duymuyor gibiydi. Başka bayılan mı vardı ki çoğul konuşuyordu?
"Anla-" anladım! Dudaklarım aralanırken ellerimle kapattım. Hamileydim...
Okan'a bakıp kadının şaka yapıp yapmama ihtimalini ölçtüm. Neden böyle bir şeyin şakasını yapsın ki dimi?!
Kollarını göğsünde birleştirip sabit bir yere bakan adamın bakışlarını takip ettim. Karnıma tuttuğu aletle birlikte ekrandaki siyah gri hareketlenmeleri izledim. Bebeğim oradaydı ve eğer o siyah noktaysa...çok küçüktü."Burada." Kadının ekrana dokunduğu yere daha net baktım. O siyah nokta benim bebeğimdi.
Babasız büyüyecek olan bebeğimdi.
Servan'ı asla affedemezdim. Hem bana hem de bebeğime yakıştırdığı ima hiçbir kadının kaldırabileceği durum değildi. Okan'a kısa bir bakış atıp geri doktora döndüm. Vereceğim karar hem bebeğim hem de benim içindi. Onu böyle kötü bir dünyaya getiremezdim."Aldırabilir miyiz? Bugün..." Yaşlı ama sevecen doktorum anlamayarak yüzüme baktı. Anlaşılması güç bir şey dememiştim oysaki.
"Bize biraz izin verebilir misiniz Müjgan hanım?" Okan'ın ricasıyla birlikte kalkan kadının arkasından bakarken uzandığım yerin kenarına oturan adama bakışlarımı çevirdim.
"Sinirini, kızgınlığını, kırgınlığını ve üzüntünü çok iyi görebiliyorum ve anlayış gösteriyorum." Okan baba şefkatiyle omzumu sıvazladı. Evrim'in annelik yapması Okan'ın babalık yapması bile birbirleri için ne kadar doğru olduklarını gösteriyordu.
"Bebeğinden kopmak zorunda değilsin." Şu an beni vazgeçirmek için elinden gelen her şeyi yapacak gibi duruyordu. Elimin tersiyle akan burnumu sildim.
"Yapamam Okan..." Akan gözyaşlarımı da silip kararlı olduğumu belli etmeye çalıştım bedenimi dikleştirip. Az önce doktorun kullandığı aleti alıp açıkta kalan karnımın üstüne dokundurduğunda duyduğum kalp atışları ile kafamı hızlıca ekrana çevirdim. Göz yaşlarım yine süzülmeye başlarken gülümsedim. Bebeğimin kalp atışlarını duymak çok güzeldi. Tarifi imkansız bir duyguydu.
"Bunu makineden değil canlı bir şekilde duymalısın." Okan aleti karnımdan çektiği an seslerde gitmişti. Vereceğim karar canımı acıtacaktı ama mecburdum. Servan bana zarardı...Servan bana yasaktı.
__
Elimde tuttuğum ultrason görüntülerine bakıp bakıp gülümsedim. Bana ömür boyu hatıra kalacak fotoğraflardı. Akan gözyaşımı hızlıca silip ameliyattan çıktıktan sonra beklememi isteyen Okan'ın elinde atıştırmalıklarla gelişini izledim.
Yüzündeki hüzünü ve memnuniyetsizliği görünce bakışlarımı kaçırdım. Yaptığım şeyi doğru bulmuyordu ve ne kadar anlayışlı olsa bile kızgınlığı vardı."Evrim'i aradım birazdan gelecek...bebeği söylemedim ki bir anlamı yok artık. Sen..." Okan bakışlarını sabitlendiği yere çatık kaşlarla bakarken nereye baktığını merak ettim. Gıcık şey koridorun başından bize doğru gelirken Okan elindeki malzemeleri yanımda boş yere bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kader Bağı (Tamamlandı)
RomanceÇaresizce etrafına bakındı, küçük bir mucize istiyordu ve bu mucizeyi karşısındaki adamın sağlayacağını biliyordu. Belki çok iyi tanımıyordu bu adamı ama başka hiçbir seçeneği yoktu. Söylediği yalanı kurtarmanın başka yolu yoktu. Umut dolu gözlerle...