Günah Keçisi

474 2 0
                                    

1 hafta sonra..
Evden kaçmayı başarmışlardı. Ve o evdeki kötü anıları bırakmışlardı.

Merve: Ya sana bir şey olsaydı? O zaman kendimi asla affedemezdim.
Kerim: Evet orada ben de vurulabilirdim. Ama vurulmadım. Şebnem hak ettiğini yaşadı sadece...

...
İnci evinde o öpücüğü düşünüyordu. Kerim onu öpüştü evet! Ama belki de tehlike anı ile gelen adrenalin ile yapmış olabilirdi. Bunu asla bilemezdi.

İnci o öpücüğü düşünürken kapı çalmıştı. Gelen Oya idi.
İnci: Ne işin var senin burda?
Oya: Seninle bir konu hakkında konuşmak için geldim.

Oya içeri geçmişti.
İnci: Bir şey içer misin?
Oya: Hayır teşekkür ederim.
İnci: Bu arada başın sağolsun Deniz....
Oya: Teşekkür ederim.
İnci: Evet seni dinliyorum.

Oya çantasından bir davetiye çıkarmıştı. Bu Merve ile Kerim'in bir ay sonraki düğününün davetiyesiydi.

İnci: Biliyorum. Bunu demeye mi geldin?
Oya: Sen Kerim'e sırılsıklam aşıksın. Hem bence Kerim de sana karşı boş değil. Bir de siz sevgiliydiniz. Merve senin elinden onu aldı. Senin hayatını mahvetti. Senin kaç kat aşağıdan düşmene sebep oldu. Açıkçası senin yerinde ben olsam ona aynı şeyi yapardım. Sana yaşattıklarının aynısını yaşatırdım. Onu yüksekten aşağıya atardım!
İnci: Ne demek istiyorsun sen?
Oya: Korkaksın İnci, korkak!
İnci: Ben o konuyu kapattım.
Oya: Kapattın çünkü korkaksın! Hayatın mahvoldu. Şu an yaşaman için bir sebep bile yok. O sebebi Merve elinden aldı.
İnci: Gider misin lütfen?
Oya: Aa kovuyor musun beni?
İnci: Git!

Oya kapıya doğru gitmişti.
Oya: Gerçekler acıtır İnci!

Ve Oya oradan ayrılmıştı.

1 ay sonra...
Düğün günü gelip çatmıştı. İnci 1 ay boyunca Oya'nın dediklerini düşünüyordu. Ve kararını vermişti bile. Yanına bir iğne almıştı. Bu şırınganın içinde bir ilaç vardı. Bu ilaç insana yaşadığı son 1 saati unutturuyordu. Ne oldu ne bitti anlamadan bir bakıyorsun ki olanlar olmuş...

...
Merve düğüne hazırlanıyordu. Gelinliğini giymişti. Ve de aynada kendine bakıyordu. O sırada İnci gelmişti.

Merve: İnci sonunda geldin.

İnci kapıyı kilitlemişti.

Merve: Kilitlemene gerek yok hazırım ben.

İnci ona doğru yaklaşıyordu. Merve korkmaya başlamıştı.
Merve: İnci iyi misin sen?

İnci ona doğru koşmuş ve şırıngayı ona batırmıştı.

Merve: Ahh ne yaptın bana? İmdat!
İnci: Vakit intikam vakti Merve!

Merve sersemlemişti. Hareket edemiyordu. Etraf bulanıklaşmıştı. İnci Merve'yi yavaşça pencereden itmişti. Üstelik çok da kolay olmuştu onun için...

Merve düşüyordu gelinliği havada uçuşuyordu. Havada uçuyormuş gibi hissediyordu. Ancak yere çakılmıştı.

Kerim: Merveee!

Kerim: Merve beni duyabiliyor musun? Merve!

Merve gözünü açmıştı. Ancak zorla nefes alabiliyordu.

Merve: Bitti her şey bitti!
Kerim: Hayır sakın öyle konuşma sakın! Daha bitmedi bizim çocuklarımız var onlar büyüyecek!
Merve: Kerim çocuklarımızı annesiz bırakma. Benim yerime başka..
Kerim: Hayır! Biz yetiştireceğiz çocuklarımızı biz! Sakın öyle düşünme!
Merve: Seni çok seviyorum.
Kerim: Ben sen seni çok çok seviyorum.
Merve: Hayır ben daha çok!

...
Kerim: Kurtulacaksın merek etme ambulans yolda!
Merve: Kerim senden son kez bir şey istiyorum. Beni son kez öp!

Kerim Merve'yi o anda öpüvermişti. Sanki yüzyılın öpüşmesi gibiydi. Ancak Kerim Merve'nin dudaklarından dudaklarını çekince Merve'nin gözleri kapalıydı. Hareket etmiyor ve konuşmuyordu...

Kerim: Merveeee!

Bölüm sonu...

Kocamın MetresiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin